HEDİE EROĞLU

Antalya’da seralar sel suları ve hortumdan zarar gördü. Mersin'de ise zirai don seralardaki ürünlere zarar verdi. Afet mağduru çiftçin yüksek maliyetler nedeniyle yeniden üretim yapacak gücü olmaması meyve sebze fiyatlarının el yakmasına neden olacak!

AFETLER ÜRETİMİ AZALTACAK

Konuyla ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan Akdeniz Ziraat Odası Yönetim Kurulu üyesi, ziraat mühendisi ve çiftçi Turgut Demir, yaşananlar nedeniyle tüketicinin bir miktar daha pahalıya ürün almak zorunda kalmasının kaçınılmaz olduğunu belirtti.

“Don vuran ürünlerin yerine yenilerini ekilmesi, bu ürünlerin yeniden meyve verecek hale gelmesi yani seraların toparlanması baya uzun bir süreç” diyen Demir, bu yavaşlamanın üretimi azaltacağını aktardı.

“BU MALİYETLERLE ÜRETİM YAPMAK ÇOK ZOR”

“Üretim azaldıkça, talep varsa fiyatlar yüksek seyredecek” diyen Demir. üretimin talebi karşılayamaması üzerine fiyatların yükseleceğinin altını çizerek, “Ama asıl mesele bu durumun her zamankinden daha fazla sıkıntı verecek olması. Çünkü alım gücü düşüyor. Ancak fiyat artışının sebebi çiftçinin çok kazanması değil, kazanamadığı için, üretim maliyetleri çok fazla arttığı için var olan hasarlar ve afetlerden dolayı yeni maliyetlerle yeni ekim yapamaması. Bu maliyetlerle bir daha sera kurmak çok zor ki devletin de verebildiği katkı sınırlı sayıda. Ancak sonuçta bunların hepsi bilinçsiz üretim, üretim kaynaklarının doğru kullanılmaması, planlanmamasından kaynaklı. Yıllardır söylene durumlar bunlar, buraya geleceğimiz belliydi” dedi.

“PATLICAK 35 TL ÇÜNKÜ ÜRÜN YOK”

Örnek olarak Demirhisar’da 4 dönüm alanda patlıca üretimi yapan bir çiftçinin yaşadıklarını anlatan Turgut Demir, “Bu çiftçiyi Ankara’dan bir tanıdığı arıyor ve ‘Pazarda patlıcanın kilosu 35 lira alamıyoruz, yaşadın sen’ diyor. Ancak bu çiftçi 4 dönüm seradan ancak 50 kilogram patlıcan toplayabilmiş. Bu topladığı mahsul giderlerini dahi karşılamıyor. Üstelik çiftçi ürünün tezgahtaki etiket değeri üzerinden de para kazanmıyor. Yani üretim yok diye ürün pahalı. Çiftçi yapacak başka bir şeyi olmadığı, mecbur kaldığı için üretim yapıyor. Toprağını kaybedene kadar da yapacak” diye konuştu.

“İŞÇİ MALİYETİ ÇİFTÇİYİ KÜÇÜLTECEK”

Son asgari ücret zammından sonra üreticinin en büyük sorunlarından birinin işçi ücretleri olduğunu da dile getiren Turgut Demir, “Asgari ücrete yapılan zam ile birlikte her şey arttı, işçi maliyetleri de arttı. Bunun altından nasıl kalkacağız bilemiyoruz ki kalkamadığımız ortada. Burada çok büyük sıkıntı var. Kaos yaşanıyor. İnsanca yaşam yönünden yevmiyelere yapılan zam doğru ama üreticinin bunu karşılama şansı var mı? Yok. Bu defa ne yapıyorlar? Aileleri ile bakabildikleri alana çekecekler üretim alanlarını, küçülecekler.

“HASATZAMANI İŞÇİ BULUNMUYOR”

Öte yandan artık işçide bulunmuyor. Narenciye hasadında işçi bulmakta çok ciddi sıkıntılar yaşandı. Bunun sebebi de plansız üretim. Örneğin binlerce dönüm arazide buğday mısır ekilirken bunlar biçerle toplanıyordu. Pamuk hasat makinesi ile hasat ediliyordu. Ama biz bunların hepsini narenciye bahçelerine çevirdik. İyi de bu üretim şekli yoğun bir insan gücü gerektirir. Yani çok sayıda işçi lazım. Yani tamamen plansız bir gidişat var. Bugün üretim çok fazla ama işçi yok.Herkes üniversite mezunu ama herkes asgari ücretle iş arıyor.

Öte yandan buğdayı yok ettiğimiz için dışarıdan ithal etmeye başladık. Portakal üretimi desteksiz.

Örneğin Bu sene kar yağdı, susuzluk çekmeyeceğiz geçen yıllardaki susuzluk sıkıntısını unutacağız. Yine hiçbir plana kurala uymayacağız, aynı şeyler gelecek başımıza. Kısır döngü şeklinde devam edecek” diye konuştu.