Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı savaş nedeniyle bu ülkelere gerçekleştirilen yaş sebze meyve ihracatının durması nedeniyle dolan stoklar ve düşen fiyatlar Mersinli üreticileri tedirgin etti. Mersin Halciler Derneği Başkanı Münir Şen, alacaklarını alamayan ihracatçıların ödeme yapamaması durumunda üreticilerde ciddi anlamda iflaslar yaşatacağını söyledi.
Hediye Eroğlu
Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik başlattığı savaş Türkiye’nin ihracatını etkilemesi nedeniyle yaş sebze meyve fiyatları düşmesi çiftçiyi tedirgin ederken hava şartlarının biraz düzlemesi ile bollaşacak olan ürünlerin elde kalacak olması üreticiyi endişelendiriyor.
İhracatta yaşanan sorunları ve çiftçilerin ve hal esnafının savaş nedeniyle yaşadığını sıkıntıları gazetemize anlatan Mersin Halciler Derneği Başkanı Münir Şen, Rusya ve Ukrayna Türkiye’nin ticari bağları çok kuvvetli olan iki ülke olduğunu belirterek savaşın bir an önce biterek iki kardeş ülkenin normal hayatına dönmesini istediklerini söyledi.
“İFLASLAR YAŞANACAK”
Türkiye’nin yaş sebze- meyve, lojistik, inşaat ve enerji başta olmak üzere Rusya ile çok önemli ticari bağları olduğunu anlatan Şen, “Bizim ülkemizin bu savaştan etkilenmememiz mümkün değil. Özellikle son 1 haftadır bu savaş nedeniyle ciddi anlamda tedirginiz. İhracatçılarımız başta olmak üzere ciddi alacaklarımız var. İhracatçılarımız bu alacaklarını tahsil edemediği zaman ödemelerini yapamayacaklar. Kredililerini, çeklerini, senetlerini ödeyemeyecekler. Neticede dönüp bu üretici boyutuna varacak. Üretici de alacağını alamadığı zaman sistemin dışına itilmiş olacak. Ciddi anlamda iflaslar yaşanacak. Umarız bir an önce bu savaşın sonra ermesi ve ülkelerin normal hayatına dönmesini ve bizlerin ticaretine devam etmemiz” dedi.
Bunun yanında her krizin bir fırsat doğurduğunu ifade eden Şen, “Ülke olarak bu büyük fotoğrafı doğru okuyabilirsek dünyadan izole olmuş bir Rusya ile ticari bağlarımızı daha da geliştirebiliriz ama bunun finans ayağının hükümetler arasında çözülmesi lazım. İzole olmuş bir Rusya’nın Türkiye’ye her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Bizlerinde ürettiğimiz ürünleri Rusya’ya satmamız bir ihtiyaç. Ülkenin ihtiyaçlarını karşılamak ülkeye ekonomik olarak ciddi bir katma değer yaratacaktır. Ama finans boyutu olarak swiftin kapanmasından dolayı şu an oradan para gelmesi çok mümkün görülmüyor. Takas yoluyla ülkelerin görüşmelerinden nasıl bir sonuç çıkacak bilmiyoruz ama bizlerin umudu oradan ciddi bir doğalgaz alacağımız var. Buradaki alacaklarımızdan takas yöntemi ile çözülebilir olması mümkün ise bu ciddi bir çözüm olacaktır ve sektöre korkulandan ziyade büyük bir ivme kazandıracaktır. Krizi fırsata çevirmiş olacağız” şeklinde konuştu.
“ASIL TEHLİKE 20 GÜN SONRA”
Savaşın çözümlenmesi ve ihracat yollarının açılmaması halinde üreticiler için asıl tehlikenin 20 gün 1 ay sonra başlayacağını vurgulayan Şen, “Şu anda örtü altı ürünlerimizde çok fazla arz fazlalığımız yok. İç tüketim ile dengeleniyor. 3-5 kalemin dışında şu anda fiyatlar kendini koruyor. Ama havaların ısınması ve arzın artması ile ihracat farklı bir alternatif bulamazsak bizlerin bunları kaldırması mümkün değil. Çünkü üretim maliyetleri çok fazla. Üretim maliyetlerini karşılayamayacak duruma gelecek. Özellikle kabak son 7 günde yüzde 70’e varan bir fiyat düşüşü yaşadı. Çünkü en büyük pazarımız Rusya. Limonda ciddi anlamda bir sıkıntı var. 15-16 TL’ye satılan nar bugün halde 10-11 TL’den işlem görüyor. Bunlar ihracatın olmamasından kaynaklanıyor. Özellik örtü altı bir ay sonra çıkacak sert çekirdekli meyvelerde eğer biz bu pazarımızı kaybedersek üretici olarak ciddi anlamda sıkıntı yaşayacağız. İç tüketimde kısa vadede bu belki vatandaşın hoşuna gidecek ama uzun vadede üreticiyi üretimden uzaklaştıracak ve ileride fahiş fiyatlarla karşılaşacağız. Umarım hükümet bir an önce hızlı bir şekilde karar alır bu finans ayağını çözer bizlerde ticaretimize bakarız.” İfadelerini kullandı.
“FİNAN AYAĞI ÇÖZÜLMELİ BU PAZARI KAYBETMEMELİYİZ”
Türkiye’nin 3 milyar 100 milyon lira yaş sebze meyve ihracatının 1 milyar dolarını sadece Rusya’ya yaptığına dikkat çeken Şen, “Bu rakam ihracatımızın yaklaşık yüzde 33’ü. 270 milyon doları Ukrayna’ya ihracat yapıyoruz. Üst üste koyduğunuz zaman yaklaşık yüzde 43’e filan tekabül ediyor. Bu rakamlar nerede ise yaş sebze meyve ihracatımızın yüzde 50’si demek. Sektör olarak farklı pazar alternatifleri arıyor olsak ta bizim bu pazarı kaybetmemiz lazım. Bunun da yegane yolu hükümetin oradaki yetkililerle görüşüp bir an önce finans ayağını çözmesi lazım” diye konuştu.
“DOĞRU ADIM ATARSAK KRİZİ FIRSATA ÇEVİREBİLİRİZ”
Rusya’dan şu anda yaş sebze meyve ihraç etmemiz için yoğun talep olduğunu ancak çalıştıkları firmaların paralarını gönderememesi nedeniyle korktuklarını belirten Şen şunları söyledi: “Yıllardır çalıştığımız firmalar olmasına rağmen paralarını gönderemedikleri için biz onlara ürün gönderemiyoruz. Çünkü bunun karşılığını alamadığımız zaman buradaki ödemelerimizi yapamayacak duruma geleceğiz. Yılların ticari ilişkimiz var bu pazarı kaybetmek istemiyoruz ama tedirginlik var. Bunun muhakkak finans ayağını sağlam bir zemine oturtmamız lazım. Onlarda farklı yollardan bu işi çözmeye çalışıyor. Müşterilerimiz Azerbaycan üzerinden havale yapabileceklerini söylüyorlar ama izole olmuş bir Rusya ile bu geçici çözümdür. Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya finans ayağını sağlam bir zemine oturtup buradaki alıcıların ve biz ihracatçıların kaygılarını giderecek bir zemine oturtmak lazım. Yoksa bizim mal göndermemiz mümkün görünmüyor. Her zamankinde daha fazla talep var aslında çünkü tüm dünyadan izole olmuş bir Rusya var. Tek ilişkisi sağlam olan nadir ülke bizim ülkemiz. Eğer biz doğru adımlar atarsak bu krizi fırsata çevirebiliriz”
Savaş öncesi ve sonrasında ürünlerde yaşanan fiyat düşüşleri ile ilgili de bilgi veren Şen şöyle devam etti: “Biberde çok fazla bir fiyat farkı yok. Salatalıkta hava şartlarından dolayı fiyat artışı bile var. Kabakta ciddi bir fiyat düşüşü yaşandı. 1 hafta önce 9 TL olan kabak bugün 4’ye halde işlem görüyor ve satılmıyor. Limonda ciddi anlamda bir kayıp söz konusu. Tedirginlik var. Çünkü Rusya’ya en başta gönderdiğimiz ürünlerin başında limon geliyor. 4 TL’ye satılan limon 2,5-3 TL’ye satılmıyor. Gelecekte bununla ilgili kaygılar var. Çünkü depolarda ciddi anlamda limon depolanıyor. Türkiye’nin limon üretim merkezi Mersin. Bu sorun çözülmezse biz limonun 1 TL’ye bile satılmayacağından endişeliyiz. Partokal kendini koruyor. Rusya ve Ukrayna bizim ciddi nar sattığımız ülkelerdi. 15-16 TL’ye sattığımız nar bugün 10-11 TL’den işlem görüyor. Domates 7-8’ye işlem görürken 5-6 TL’ye düştü. Domateste yüzde 30 bir kayıp söz konusu şu an için pek önemli olmayabilir ama 20 gün sonra hasatın bollaştığı bir dönemde çok önemli. Bu işin usuletle suhuletle çözülmesi lazım.”
HAL ESNAFI: “MAHVOLDUK”
Mersin Toptancı Hali’nde komisyonculuk yapan Süleyman Demir, Rusya ve Ukrayna’nın en büyük yaş sebze meyve tedarikçisi olduğunu, sebze ve meyvenin yüzde 80’ini Ukrayna ve Rusya’ya gönderdiklerini söyledi.
Savaştan dolayı sebzeciler olarak çok etkilendiklerini anlatan Demir, “Zaten mahvolmuştuk,
ihracata giden ve kapıda bekleyen ürünlerin geri dönüp iç piyasaya girmesi durumunda halimiz daha perişan olacak” dedi.
Ellerindeki greyfurtu gösteren Demir, “Bunları biz savaştan önce 3-4-5 lira gibi bir fiyata satıyorduk. Şu an 1 liraya satamıyoruz. Elimizde kalan mallarımız çürümeye yüz tuttu. Daha sezon açılmadan savaştan dolayı şeftali, nektarin, erik gibi meyvelerin ne olacağı belirsiz” şeklinde konuştu.
“İFLASIN EŞİĞİNDEYİZ KAPATACAĞIZ”
Milyonlarca insanın bu sektörden ekmek yediğine dikkat çeken Demir şunları söyledi: “Ülkemizin kalkınmasında en büyük rol oynayan sebze ve meyve üreticisiyiz. Akdeniz bölgesi olarak limon narenciye gurubunda da liderlerden sayılırız ancak şu anki pozisyonda hiç satış yapamıyoruz. Gün geliyor siftahsız dükkan kapatıyoruz. İhracata mala gitmeyince komple iç piyasaya girdiği zaman zaten doğuya yağan kar nedeniyle mal fazla gidemiyor. Piyasaya giren mallarda fiyatları etkiliyor. Bundan dolayı işçi masrafımız, gübre masrafımız yüksek. Faturalarımız ödeyemiyoruz. Çoğun insanın bu şekilde batacağına iflas edeceğine eminiz. Çünkü kaldıramıyoruz. Mazot pahalı meyve ucuz. 1 litre mazotun fiyatı yükselirken 1 bardak çay parasına greyfurt satılmıyor. İflasın eşiğindeyiz, kapatacağız. Binlerce narenciye işçisi çalışıyor bu işçiler nerden ekmek yiyecek. Biz nereden ekmek yiyeceğiz. Buna büyüklerimiz bir çare düşünsün. Bu işle uğraşan kim ise İhracatçılar Birliği, Cumhurbaşkanlığımızdan bu işe el atmasını istiyoruz. Çünkü meyve sebze stoklarımız elimizde dolu, alıcı yok. Suriye, Ukrayna savaş biz bu ürünleri nereye göndereceğiz. Bize bir yol çizsin büyüklerimiz.”