Hediye Eroğlu

Mersin’de sağlık emekçileri Tabip Odası öncülüğünde başlatılan büyük g(ö)rev etkinliğinin 3. Gününde Özgür Çocuk Parkı’nda toplandı. Sağlık örgütü temsilcileri düzenlenen Beyaz Forum ile taleplerini dile getirdi. Halaylar çeken sağlıkçılar, “Emek bizim söz bizim, memleket bizim”. “Birleşe birleşe kazanacağız”,”Herkese eşit, ücretsiz sağlık hizmeti” sloganları attı. Ceza değil hakkımızı istiyoruz pankartı açan sağlıkçılar taleplerinin yer aldığı dövizler açtı.

Genel Sağlık İş Sendikası Mersin Şubesi adına konuşan Dr. Gürbüz Şen, MAHDER olarak 2013 yılında 3 gün iş bırakma eylemi yaptıklarını hatırlatarak “O zaman bize kamuda 3 gün iş bırakma eylemi olur mu demişlerdi. Bize nöbet mücadelesini kazanamayacaksınız yapmayın demişlerdi. Haklı olduğumuz davamızda geri adım atmadık ve kazandık. Herkes bunu gördü. Sağlıksız sağlık politikaları güden Sağlık Bakanlığını biz bu konuda dize getirdik. Bir yönetmelik çıkarmak ve verdikleri ceza puanını iptal etmek durumunda kaldılar. Mücadele çok önemli. Bu süreçte bizleri ayrıştırmak isteyen bir takım politikalar oldu. Hep beraber bunlara göğüs germeyi başardık” şeklinde konuştu.

“SAĞLIKSIZ POLİTİKALARA DUR DEMELİYİZ”

Verdikleri mücadelenin bugünler için değil yarınlar için olduğunu anlatan Şen, “O yüzden Sağlık Bakanlığı’nın bir nevide Cumhurbaşkanlığının sağlıksız politikalarına dur dememiz lazım ve dur diyoruz. Bugün dur demezsek yarınlarımızı kaybedeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı sanıyor ki bizim gibi deneyimli hekimler bırakıp gidiyor. Gidenler var ama çok az. Göreve davet ettiği yeni mezun arkadaşlarımız gidiyor. Çocuklarımız bu ülkeden umudu kesiyor. Biz bu ülkeden umudu kesmediğimiz için buradayız. Emek bizim söz bizim bu memlekette bizim. Bir yere gitmeyeceğiz” dedi.

Bakanlık bürokratları ile biraya geldiklerinde sorunların çözüleceğine dair sözler verilirken

diğer taraftan garabet yönetmeliklerin hayata geçirildiğini belirten Şen, “O yüzden yapacağız diyeceğiz diye verdikleri sözlere inanmıyoruz. Mücadeleyi elden bırakmamalıyız” diye konuştu.

“BİRLEŞEREK MÜCADELE ETMEYE KARARLIYIZ”

SES Mersin Şube Örgütlenme Sekreteri Sevgi Kavak ise tüm baskılara ceza yönetmeliklerine ve hayatlarımıza kasteden şiddete karşı birleşerek mücadele etmeye kararlı olduklarını söyleyerek “  Şiddetten uzak insanca çalışma koşulları ve emeklilikte insanca ücret iş gelir güvencesi, mesleki bağımsızlık taleplerimizin yanında sağlığın bir hak olduğunu unutmadan herkese eşit sağlık hizmetini savunuyoruz” diye konuştu.

 “CEKLİ CAKLI MÜJDELERİN İÇİ BOŞ”

Birlik Dayanışma Sendikası Genel Sekreteri Çağla Özen, günlerdir, aylardır ve yıllardır direnişte olduklarını hatırlatarak şunları söyledi: “İlginç günlerden geçiyoruz. Varsın giderlerse gitsinler diyen söylemlerden Allah yoksulluklarını göstermesin söylemine evrilen, içi boş son mektuplara ve son olarak bol cekli caklı müjdelere geldik. Bir farkındalık oluşturmuşuz. Bu sevindirici bir şey. Taleplerimizin yarısı bu cekli caklı müjdelerin içinde yok. Hekimlere 7200 ek gösterge yok. Aile hekimleri ceza yönetmeliği ve infaz yönetmeliğinin kaldırılması yok. Covid 19’un meslek hastalığı sayılması, mağdur ailelerinin durumların düzeltme yapılma ile ilgili bir çalışma yok. Güvenli ve sağlık bir çalışma ortamı ile ilgili bir söylem yok.”

“YOKSULLUK SINIRI ALTINDA KALAN EMEKLİ MAAŞLARI DÜZELTİLSİN”

Diş Hekimleri Odası Genel Sekreteri Gülizar Karaselçuk da pandemi şartlarında, tıp hekimleriyle birlikte ön saflarda çalışan diş hekimi arkadaşlarının filyasyon görevini, kendi branşları olmamasına rağmen başarıyla yürüttüğünü söyledi. Karaselçuk, “Bunun karşılığı olarak, önce halkımız diyen hekimlerin  hastalanma, evlerinden, çocuklarından uzakta kalma ve hatta ölmelerine rağmen ne maddi ne de manevi olarak bir karşılık görememişlerdir. Uzunca bir süredir özlük haklarından kaynaklanan haklarını alamamışlardır. Yeterli alt yapısı ve öğretim görevlisi olmadan, onlarca diş hekimliği fakültesi açılması da doğru değildir. Bu sadece genç meslektaşlarımızın ucuz iş olarak çalışmasına neden olmaktadır. Bir başka durum ise, hekimlerimiz artık yurtdışında çalışmaya gidiyorlar. Eminiz ki kimse mutlu olduğu yerden, vatanından ayrılmayı düşünmez. Ama sürekli artan şiddet olayları ve hak ettiğini alamayacağını düşünen gençlerimiz yaratılan şartlar gereği maalesef artık ülkemizden ayrılıyor. Bunlar artık görmezden gelemeyeceğimiz bu duruma geldi. Artık bir an önce hekimlerimizin özlük haklarından doğan haklarının verilmesini ve yoksulluk sınırının altında kalan emeklilik ücretlerinin düzenlenmesini talep ediyoruz.”

Mersin Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Haydar Karakoyun ise gelinen noktada artık hekim paketleme muhabbetlerine ve beyaz önlüklere çamur bulaştırılmaya ve istiyorlarsa gitsinler diyenlere geldiklerini kaydetti.

“VATANDAŞA MAKİNE MUAMELESİ YAPMAMIZ İSTENİYOR”

Bu ülkenin evlatları olduklarını ve Türk halkına ellerinden geldiği kadar ücretsiz ve daha kaliteli sağlık hizmeti vermek istediklerini anlatan Karakoyun şunları söyledi: “Çok güzel hastaneler yaptılar, çok güzel bina var fakat içi boşaltılmış kalitesi düşmüş bir hastanenin anlamı var mı? Vatandaşa makine muamelesi yapmamız isteniyor. Hekim hastanın her türlü derdini dinleyerek çözüm bulması gerekiyor. Bize hızlı bakın, bakın geçsin diyorlar. Cünkü hastanelere gelir sağlamak lazım. Döner sermaye sağlamak lazım. Bizler makine değiliz insanız. Biz hem çocuklarımızın hem halkımızın geleceğini düşünüyoruz. Bizler parasız sağlık hizmeti diyoruz, genç doktorlarımız göç etmesin diyoruz. Kendi vatanımızda kendi insanımıza hizmet etsin istiyoruz. İthal doktordan ne bekliyoruz. İthal inekten, ithal sütten ithal samandan ne hale geldik. Artık kendimiz üretmemiz lazım. Gençlerimize sahip çıkmamız lazım. Aile hekimlerini cezalar kesiliyor, mobbing uygulanıyor. Yine kesilecek ama bizler korkmuyoruz. Ankara’daki bürokratlar torpille gelmiştir ama ben diplomamı anne babamın parası ve emeğimle kazandım. Bunu benim elimden kimse alamaz.” 

Hekim Birliği Sendikası adına konuşan Dr. İbrahim Ethem Kerem ise sorunların çözümü için zorlu şartlarda çalışan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının sözlerini dinlenmesini istedi.