HEDİYE EROĞLU

Türkiye'nin 20 milyar dolarlık yatırımla gerçekleştirilecek, 20 bin kişinin çalıştığı Mersin’in Gülnar ilçesindeki ilk nükleer santrali Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde  iş güvenliği tedbirleri en üst düzeye çıkarıldı. İnşaat sahasında tehlike derecesine göre iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinde 286 iş güvenliği uzmanı çalışırken, günde iki defa denetim yapılıyor.

Ancak sık sık kazalar, patlamalar, zemin çatlağı gibi tehlikeli konularla gündeme gelen Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde çalışan 20 bin işçinin iş sağlığı ve güvenliği tartışma konusu olmaya devam ediyor. Bu alanda işçilere 286 uzman hizmet verse de nükleer karşıtları şeffaflık istiyor!

“KAPILARI AÇIN”

Nükleer Karşıtı Platform (NKP) Mersin Dönem Sözcüsü Uğur Tulay, iş sağlığı ve güvenliğine yönelik olumlu alg yaratma çabasının kapılar uzmanlara açılmadığı müddetçe yeterli olmayacağını söyledi. Akkuy NGS’ye ‘şeffaflık’ çağrısı yapan Tulay, “Türkiye’nin 20 milyar dolarlık yatırım ile gerçekleştireceği 20 binin kişinin üzerinde insanın çalıştığı Akkuyu Nükleer Güç Santraline ilişkin iş güvenliği tedbirlerinin en üst düzeye çıkarıldığına dair açıklamalar var.

Öncelikle iş güvenliği tanımı nedir ona bakmak lazım. İş yerinde işin yürütülmesi sırasında çeşitli nedenlerden kaynaklanan sağlığa zarar verebilecek koşullardan korunma amacıyla yapılan sistemli ve bilimsel çalışmalardır.

İş sağlığı ve güvenliği uzmanı iş yeri dahilinde kimyasal ve fiziksel biyolojik faktörlerin neden olduğu hastalık ve yaralanmaları ortadan kaldırmak ya da önlemek için prosedürler geliştirmekle sorumludur.

“AKKUYU’DA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ YETERSİZ”

Ancak bunun Akkuyu’da genel anlamda çok yerine getirildiği düşünülmüyor. Öyle ki Mersin’in Gülnar ilçesinde devam eden nükleer santral inşaatında 19 Ocak’ta bir patlama gerçekleşmişti.

Madem iş güvenliği uzmanları burada çok güvenli bir çalışma gerçekleştiriyordu da bu patlama esnasında gerekli güvenlik önlemleri neden alınamadı?

 Bu projenin başından itibaren Akkuyu’da bilgiler toplumla güvenli bir şekilde paylaşılmıyor. Esasen nükleer santraller ile ilgili süreçlerde güvenlik gerekçesi öne sürülerek şeffaflıktan imtina edilir. Ne var ki inşasına başlandığı tarihten itibaren Akkuyu Nükleer Güç Santralinde iş yapma biçimleri kendisi güvenlik tehlikesi zaten oluşturuyor.  

“İŞ GÜVENLİĞİNİ ÖZEL ŞİRKETLER DEĞİL, DEVLET DENETLEMELİ”

2019 yaz aylarında inşaat temelinde oluşan çatlaklar yine bir iş güvenliği sorunudur. İş güvenliği sorunlarından biri de 2020’de inşaat alanına su sızdığı tespitidir. Bu esnada yol kazaları, 18 Kasım’da bir işçinin bir güvenlik güçleri tarafından dövülesi ve darp edildiği sonrasında ölümlü bir olay gerçekleştiği, çalışma şartlarına yönelik mobbing iddiası gibi konulara dair nükleer güç santralinde toplumla bilgiler şeffaf bir şekilde paylaşılmadı. Bunların önünü almak için iş güvenliği uzmanlarının özel şirketlerden değil devletten olması gerekiyor. Bir sürü buna benzer örnekler var. 24 Şubat’ta bir işçinin yaşamını yitirmesi, 3 Mart’ta 13 işçinin yaralanması aslında Akkuyu’da santral inşaatına başlandığından beri iş yapma biçimlerinde güvenlik sorunları olduğunu düşünüyorum” dedi.

“İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KONUSUNDA HANGİ BİLGİLER TOPLUMLA PAYLAŞILDI”

Kendisi başlı başına bir güvenlik sorunu olan Akkuyu NGS’nin iş güvenliği çalışmaları ile sorunu çözemeyeceğinin de altı çizen Uğur Tulay, “İş güvenlik uzmanları bulunduğu şantiyeyi denetler Akkuyu’yu kim denetleyecek? Yada iş sağlığı ve güvenliği konusunda hangi bilgiler toplumla paylaşıldı ki?

Patronların iki dudağı arasında iş güvenliği olmaz. Öncelikle Akkuyu NGS yapımı derhal durdurulmalı. Bugüne kadar olumsuz olarak iş sağlığı ve güvenliğine maruz kalmış çalışanlar İçin neler yapıldığı bilgisinin paylaşılmasını bekliyoruz. 286 kişinin iş sağlığı görevi aldığı uzmanlık alanında bugüne kadar neler yapıldığını da bilmek istiyoruz. Ancak şu bilinmelidir ki en güvenli Nükleer Santral hiç kullanılmayan ve yapılmayandır” diye konuştu.