Haber Merkezi
Resmi Gazete'de yer alan karara göre, D.T. ve C.T, 2020'de Fransa'da boşandı, karar 2021'de kesinleşti. Boşanma protokolünün Türkiye'de de tanınmasını ve geçerli sayılmasını isteyen D.T, Mersin 7. Aile Mahkemesinde "tanınma ve tenfiz" davası açtı. Mahkemece davanın kabulüne karar verdi. İstinaf kanun yoluna başvurulmaması üzerine kesinleşen karar sonrası
Adalet Bakanlığı, kanun yararına bozma isteminde bulundu. Temyiz istemini görüşen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, kararın sonuca etkili olmamak üzere bozulmasına karar verdi.
Dairenin kararında, Türk Milletlerarası Özel Hukukunda, yabancı mahkemelerin hukuk davalarına ilişkin verdikleri ve o devletin kanunlarına göre kesinleşmiş kararının Türkiye'de tanınması ve geçerli sayılması için tenfiz dilekçesinin, yabancı mahkeme ilamı ile kesinleşme kararının o ülkece usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneğinin ve tercümesinin Türkiye'deki dava dosyasına eklenmesinin zorunlu olduğu belirtildi.
Dava konusu olayda ise taraflar ve avukatlarınca hazırlanmış uzlaşma ile boşanma sözleşmesinin dosyaya eklendiği ancak yabancı mahkeme kararının ibraz edilmediği anımsatılan kararda, Türkiye'deki mahkemenin bu şekilde davanın kabulüne karar vermesinin hukuka aykırı olduğu aktarıldı. Söz konusu eksikliğin tamamlanması için taraflara süre verilebileceği belirtilen kararda, eksikliğin giderilmesinin ardından 5718 sayılı kanunun 58'inci maddesine göre dava şartlarının incelenerek sonucuna karar verilmesi gerektiği bildirildi. Kararda, mevcut dava dosyasına sunulan belgeler kapsamında Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 363/1'inci maddesi gereği yerel mahkeme kararının sonuca etkili olmamak üzere bozulmasına hükmedildiği belirtildi.