Haber Merkezi
Uluslararası İşçi Filmleri Festivali Mersin Atatürk Parkı Amfi Tiyatro Salonu'nda başladı. Festival, 5 Haziran'a kadar devam edecek.
Bu yıl 17.'si düzenlenen Uluslararası İşçi Filmleri Festivali programında 20 ülkeden 69 film var. 41 yerli 10 yabancı filmi seyirciyle buluşturan festival, İstanbul ve Ankara'nın ardından şimdi de Mersin'de yapılıyor. Festivalde Türkiye'de daha önce gösterime girmeyen filmler de bulunuyor.
Atatürk Parkı Amfi Tiyatro'da başlayan festivalin açılış filmi "Sıcak Yatak" olacak ve Rewşan Çeliker'in sahne aldığı bir konser ile gerçekleştirildi. Festival toplamda 4 gün sürecek ve bu süreçte çeşitli mekanlarda film gösterimleri devam edecek.
Mersin Halkevi, 68'liler Derneği, Haçova Kültür Derneği ve birçok gönüllünün emek verdiği festivale çeşitli sendikalar, meslek odaları ve belediye de destek verdi.
GEZİ’YE SELAM
Sunucu Erdal Dalgıç ilk olarak Gezi Davasında tutuklananlara selam göndererek Gezi Direnişi’nde hayatını kaybedenleri andı: “Geziyi yalanlarıyla boğmaya çalışanlara inat doğruyu söylemeye geri durmayan arkadaşlarımız Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Can Atalay, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Çiğdem Mater, Yiğit Ali Ekmekçi ve Osman Kavala’nın adlarını anmak ve binlerce dostları olarak, onlarla gezide şarkılar söyleyeceğimiz günlerin umudundan ve mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha belirtmek isteriz. Gezi Direnişi’nin 9. yılında özgürlük ve eşitlik talebi için hayatlarını kaybeden tüm arkadaşlarımızı anıyoruz ve içerde dışarıda memleketin geleceği için direnen herkese selam gönderiyoruz”.
“VARIZ, VAROLACAĞIZ, BURADAYIZ”
İFF’nin düzenleme kurulu adına Ali Deniz Karahan söz aldı. Karahan şunları söyledi: “İşçi Filmleri Festivali yoksullaştırmaya, emeğin sömürüsüne, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, LGBTİ+fobiye, kentlerin ve doğanın sermaye için yıkıma uğratılmasına, savaşlara ve savaşlar sonucu kendi topraklarından kopartılan mültecilere yönelik düşmanca ve ırkçı politikalara, kendi bekaları uğruna ülkeyi karanlığa gömmek isteyenlere karşı ‘Varız, var olacağız, buradayız’ diyerek kendi hakları için direnenlerin sesi olmaya devam ediyor ve aynı zamanda gücünü de bu direniş ve hak mücadelelerinden alıyor. Yasakların, zorbalığın ve şiddetin siyasal iktidar tarafından rehber edinildiği anda, festivalimiz, hakikatin ve mücadelenin perdesi haline geliyor. Evet arkadaşlar bu yıl sunucu arkadaşımızın da bahsettiği gibi Gezi Direnişi’nin 9. yılında halkın kendi talepleri için verdiği mücadeleler, Gezi Davasındaki cezalarla bastırılmak isteniyor. Bu yargılama sadece gezi direnişine katılanlara değil bugün emeğine sahip çıkmak için direnen işçilere yönelik bir yargılamadır. İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak için sokakları dolduran kadınlara ve LGBTİ+’lara yönelik bir yargılamadır. “Zamlara karşı geçinemiyoruz” diyen milyonlara yönelik bir yargılamadır. Yaşam alanları ve doğa tahrip edilmesin diye iş makinalarının önüne geçenlere yönelik bir yargılamadır. Kürt halkının siyasal temsiliyetini ezmek için bu temsiliyeti sağlayanlara yönelik tutuklamalar ve belediyelere atanan kayyumları meşrulaştırmaya yönelik bir yargılamadır. Gençliğin liselerde, üniversitelerde sesini kısmaya yönelik bir yargılamadır. Fakat bizler şunu söylüyoruz; Gezi Direnişi bu ülke tarihinin en onurlu anlarından birisidir. Ve katılanlar geleceğine sahip çıkan bu ülkeyi yeniden kuracak olan milyonlardır; tıpkı işten atılmalara karşı direnip haklarını alan Trendyol işçileri gibi, 67 gündür Sabancı Holding önünde direnmekten bir an vazgeçmeyen enerji işçileri gibi, hala sokakları mora ve gökkuşağına boyayanlar gibi, çayda sömürüye ve kotaya son diyen Karadeniz çay üreticileri gibi, nükleer santral, Kanal İstanbul gibi projelere karşı yaşamı savunanlar gibi ve adını burada sayamayacağımız kadar kendi hakları toplumsal çıkarlar için mücadele edenler gibi. Kısaca kapitalizm ve bu sistemin varlığını sürdürmeye çalışan siyasal iktidarların yarattığı çöküş çağının içerisinde direnerek kuruluş çağını inşa edenler varolmaya devam edecektir.
Ve bu kuruluş çağını ilmek ilmek örenlere, bu festivale gelen sizlere, yanı başımızdakilere, dışarda ve içerde direnenlere buradan bir kez daha saygı ve sevgiyle selamlarımızı iletiyoruz.
Hepinize katıldığınız için teşekkür ediyor, İyi seyirler diliyoruz. Ve son olarak daha önceki yıllarda da söylediğimiz gibi sessizlik sinemada güzel. Dayanışma ve mücadeleyle kalın.”