Hasan Küçük
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Mersin Şubesi tarafından 1 Temmuz Kabotaj Bayramı nedeniyle dernek binasında basın açıklaması yapıldı. Şube Başkanı Serdar Erkan, 1 Temmuz 1926 da yürürlüğe giren Kabotaj Kanunu sayesinde Türk denizciliğinin gelişiminde ciddi bir gelişme yaşandığını söyledi. Bu kanunun kabotaj hakkının elde edilmesi amacıyla Türk gemi ve Liman işletmeciliğinin desteklenmesi için çıkarıldığını ifade eden Erkan, “Bu yasaya göre; akarsularda, göllerde, Marmara denizi ile boğazlarda, bütün kara sularında ve bunlar içinde kalan körfez, liman, koy ve benzeri yerlerde, makine, yelken ve kürekle hareket eden araçları bulundurma; bunlarla mal ve yolcu taşıma hakkı tekrar Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına verilmiştir” dedi.
“İMTİYAZLAR LOZAN ANLAŞMASI İLE SONLANDIRILDI”
Büyük diplomatik mücadele sonucunda batılılara denizde ve karada verilen tüm imtiyaz ve kapitülasyonların 24 Temmuz 1923 de imzalanan Lozan Anlaşmasıyla sonlandırıldığını anlatan Erkan, “Lozan Görüşmeleri arasında 4 Mart 1923 tarihinde sonuçlanan İzmir İktisat Kongresinde alınan kararlar sonrası kurulan milli bankacılık sistemiyle ‘tam bağımsızlık’ temelinde ve bağımsız ve denk bütçe anlayışı ile Türkiye Cumhuriyeti ekonomisi canlanmış, ticaret ve ekonomi tamamen Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları eliyle yapılır olmuş, kamu maliyesi giderek güçlenmeye başlamıştır. 1930’ların ortalarına gelindiğinde İzmir, İstanbul ve Ankara’nın dışında ekonominin gelişmemesi üzerine özel sermayenin yetersiz kaldığı Doğu Anadolu başta olmak üzere ülkemizin tüm geri kalmış yörelerinde KİT’ler eliyle devlet ekonomiyi canlandırmış, Eti Maden İşletmeleri, Sümerbank, Tekel Tütün fabrikaları, şeker fabrikaları, TPAO ile Batılıların teknolojisini vermediği Demir Çelik ve Cam Sanayi vb benzeri fabrika ve tesislerin Sovyetler Birliğinden alınan teknolojk ve ekonomik yardımlarla kurulmasının etkisiyle ekonomik gelişme yüzde 11’lere ulaşmıştır. Bu gelişmişlik seviyesine gelinmesinde 1 Temmuz 1926 da çıkarılan kabotaj yasasının önemi ve etkisi çok önemlidir.Bu nedenle 1. Cumhurbaşkanımız ve kurucu liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün direktifleriyle 1935 yılından beri Kabotaj Bayramı olarak, 2007 den buyana da Denizcilik ve Kabotaj Bayramı olarak kutlanmaktadır” şeklinde konuştu.
BAZI ÖDEMELERDE KİRA SÖZLEŞMESİNE AYKIRILIK İDDİASI
Bugün devletlerarası çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarıyla çok uluslu şirketlerin karlarını vergisiz olarak yurt dışına transfer edebildiğini anlatan Erkan, “Mersin Limanı Doğu Akdenizdeki stratejik konumuyla Liman Faaliyetlerinden oluşan büyük elleçleme kapasitesine ulaştığı basında yer almıştır. Benzer şekilde Mersin Limanı sahası, yapılan sözleşme ve sağlanan kolaylıklarla ticari, faaliyetler serbestçe yapılabilmektedir. Mersin Büyükşehir Belediyesinin Liman Sahası içindeki faaliyetler üzerinde hemen hemen hiç bir denetim yetkisi ve geliri olmadığı yetkililer tarafından basında ifade edilmektedir. Ayrıca liman elleçleme hizmetlerinde bir çok kalemde gider kalemi çeşitlendirmesiyle istenen ödemelerin kira sözleşmesine aykırılığı da iddia edilmektedir. Böylelikle ihracatçılarımızın ihraç maliyetleri artmakta, uluslararası rekabet gücümüz azalmakta devlet hazinemizin gelirleri düşmesi söz konusudur” ifadelerini kullandı.
“ÖNCELİKL MERSİNLİLERİN ÇIKARLARINA HİZMET ETMELİ”
10. Stratejik planda Mersin adıyla yeralan, ancak 11. planda Mersin adının çıkarılmasıyla belirsizliğini koruyan ana konteyner limanının yapılmaması nedeniyle serbest piyasa anlayışındaki tam rekabet kuralının ihlal edildiğini vurgulayan Erkan şunları söyledi: “ADD Mersin şubesi olarak Kabotaj yasasının 96. yıldönümünde Lozan Anlaşmasıyla kazandığımız haklarımız çerçevesinde Mersin limanının sözleşmesi ve statüsü yeniden gözden geçirilmesi, varsa devletimizin ve Mersinlilerin çıkarlarına aykırı sözleşme maddeleri değiştirilmelidir. Öte yandan 10. Stratejik Planda ve 1/100.000 ölçekli planda yer alan daha büyük kapasiteli ana konteyner limanı yatırımına derhal başlanmalıdır. ADD Mersin Şubesi olarak Bakanlar Kurulu Kararıyla Kamu Yararına Çalışan bir kurum olmanın verdiği sorumlulukla bu gelişmeleri ve taleplerimizi kamuoyunun ve yetkililerin takdirine ve bilgisine sunarız.”