Mersin TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Mersin Limanının Atatürk Parkına doğru genişlemesinde mahkeme sürecinin olumsuzlukla sonuçlanması nedeniyle Danıştay’a gidecek. İKK Genel Sekreteri Seyfettin Atar mahkeme sonucu istedikleri çıkmaması durumunda limanı çalıştırmamak için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.
Hasan Küçük
Mersin TMMOB İl Koordinasyon Kurulu mahkemeye taşınan Mersin Limanının Atatürk Parkına doğru genişleme sürecinin olumsuzlukla sonuçlanması üzerine Danıştay’a dava açacak.
TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu tarafından Mersin Limanı’nın kapasite artırımı için Atatürk Parkı’na doğru gerçekleştirmek istediği genişleme sürecinde yaşanan dava ile ilgili bir basın açıklaması yapıldı. Bazı sivil toplum örgütü temsilcilerinin de katıldığı basın açıklaması, Mersin Kent Konseyi önünde gerçekleştirildi. TMBOB Mersin İKK Genel Sekreteri Seyfettin Atar burada yaptığı açıklamada, Mersin Limanın kapasitesi artırımına ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama imar planı Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 12.03.2020 tarih ve 66625 sayılı kararı ile onaylandığını söyledi.
“PLAN ÖNCE İPTAL EDİLDİ”
Söz konusu planın onay tarihinden sonra Mersin Büyükşehir Belediyesi, TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kuruluna bağlı meslek odaları ile sivil toplum kuruluşları ve derneklerin söz konusu imar planına itiraz ettiğini ancak tüm itirazlar 27.05.2020 tarih ve 106639 sayılı karar ile bakanlık tarafından reddedilerek yürürlüğe girdiğini anlatan Atar, “Akabinde Mersin Büyükşehir Belediyesi, TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu ve sivil toplum kuruluşları tarafından Mersin 2. İdare Mahkemesine söz konusu planların iptali için dava açılmıştır. Söz konusu dava da 1. bilirkişi heyeti yaptığı keşif sonucu Mersin 2. İdare Mahkemesinin 2020/564 sayılı kararına söz konusu imar planları için telafisi güç zararlar doğuracağından ve hukuka aykırı durum oluşturacağından yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir. Daha sonra Adana Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesinin 10/06/2021 tarih ve 2021/209Y.D itiraz no karar ile, yürütmenin durdurulması talebinin reddine dair karara itirazın reddine karar verilmiş olup ilgili plan bölge mahkemesi tarafından da uygun görülmeyip iptal edilmiştir” ifadelerini kullandı.
“İNCELEME YAPMADAN RAPOR DÜZENLENDİ”
Söz konusu davalar kent lehine tamamlanmasının ardından yasal işleyişe göre söz konusu imar planların iptal süreci olması gerektiğini anlatan Atar, “Ancak Mersin Limanının kiracısı konumundaki Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği Anonim Şirketi 12.05.2021 tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Merkezi Döner Sermaye Müdürlüğüne maddi bedel ödeyerek söz konusu üniversitenin Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümünden söz konusu plan için değerlendirme raporu talep etmiştir. İTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü bilirkişileri ise; sadece 6 günde 18.05.2021 tarihinde yerinde inceleme yapmadan dosya üzerinden söz konusu planların uygun olduğuna dair rapor düzenlemiş akabinde Mersin 2. İdare Mahkemesi söz konusu raporu dikkate alarak 15.09.2021 tarihinde ara karar vermiş yeniden naip üye atanmış ve 2. bilirkişi heyeti talep edilmiştir” şeklinde konuştu.
“İKİNCİ BİLİRKİŞİ ISPARTA ÜNİVERSİTESİ’NDEN”
Davayı incelemeye gelen 2. bilirkişi heyetinin Isparta Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü hocalarından oluştuğunu vurgulayan Atar, “Bilirkişi heyeti söz konusu oluşturdukları raporda limanın büyümesinin taşıt trafiğini dahil arttırıcı etkisi bulunmadığını beyan etmiş olup verilen bilirkişi raporu sonucunda Mersin 2. İdare Mahkemesi daha önce vermiş olduğu yürütmeyi durdurma kararının kaldırmıştır. TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu olarak 2. bilirkişi raporuna istinaden verilen yürütmeyi durdurma kararına itiraz ettik. Bağımsız olarak Gazi Üniversitesinden bilimsel görüş raporları aldık ancak maalesef birlikte Adana Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari dava dairesi 2022/1167 sayılı kararında Danıştay yolu açık olmak üzere 07.04.2022 tarihinde davamızı reddetmiştir” diye konuştu.
“BU KARAR HUKUKSUZDUR?”
Ülkede son dönem hukuk zafiyeti yaşandığını kentinde son dönemlerde verilen bu kararların etkisinde kaldığını vurgulayan Atar, “Bazı kurumlar herkes için eşit olan adalet kavramını kendi çıkarları için kullanmaya çalışmaktadır. Bir liman düşünün mevcut durumda ki kullanım alanının trafik yükünden şikayet edip yeni projeler hazırlamakta ve bunu kente ilan etmektedir. Ancak mahkeme aşamasında genişleme projesinin getireceği taşıt yükünün kentimizi olumsuz etkileyeceğini söylediğimiz zaman savunmasında projede herhangi bir taşıt yükü artırıcı faaliyet olmayacağını olsa dahil basit önlemler ile giderileceğini savunmakta ve maddi bedel ödeyerek aldığı raporlarla ve konunun uzmanı olmayan bilirkişi raporlarıyla mahkemeleri ikna etmektedir. Bir liman düşünün kent merkezine doğru genişlemek istemekte bunu yaparken kentin merkezinde bulunan Atatürk Parkının silüetini, orada vakit geçirecek insanların ses ve görüntü kirliliğini düşünmemekte kâğıt üzerinde Atatürk Parkına fiziki müdahalelerimiz bulunmamaktadır diyerek mahkemeleri ikna etmektedir” ifadelerini kullandı.
“MERSİN LİMANI BİR ANA KONTEYNER LİMANI DEĞİLDİR”
Mersin Limanının ana konteyner limanı olmadığını anlatan Atar şunları söyledi: “Mersin Ana Konteyner Limanı üst ölçek planlarda ana konteynır limanının yer seçimi yapıldığını, kentimizin çeyrek asırdır bu projeyi beklediğini, bu proje için kentin kuzeyinde depolama ve lojistik merkezler kurulduğunu ve mevcut limanın kapasitesini doldurduğunu bilinmekle birlikte söz konusu liman kapasite artışları ile birlikte son dönemlerde kendisini ana konteynır limanı olarak lanse etmektedir. Mersin Limanının bir Ana Konteyner Liman olduğu algısı ile kamuoyunda başka bir alternatif limana ihtiyaç olmadığı vurgusu yapılarak kamuoyunu yanıltmaya çalışılmaktadır. Nihayetinde biliyoruz ki Mersin Limanı bir ana konteyner limanı değildir ve Mersinlilerin yapılmasını istediği Mersin Ana Konteyner Limanı Projesinin önüne geçemeyecektir” şeklinde konuştu.
“ÇALIŞTIRMAMAK İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ”
Davada ile ilgili sürecin devam ettiğini ve mücadelelerinin bitmediğini belirten Atar şöyle devam etti: “Biliyoruz ki kentimizde bu tür kamu yararı içermeyen belirli gruplara rant sağlamak amacıyla yapılan planlar üretilmekte olup, TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu olarak her zaman mücadelemizi sürdüreceğiz. Mersin Limanı genişleme projesi sürecini de bu doğrultuda Danıştaya gideceğimizi beyan eder ülkemizde bu tarz davaların sonucunda her zaman toplumun yanında olan ve kamu yararını, kentin temel haklarını savunan kişi ve kurumlar her zaman zafer ile ayrılacağını kamu oyuna saygıyla sunarız. Dava bizim istediğimiz gibi sonuçlanmadığı takdirde limanı çalıştırmamak için elimizden geleni yapacağız.”