HEDİYE EROĞLU
Tepkilere rağmen Mersin’in Gülnar ilçesi Büyükceli Mahallesinde yapımı devam eden
Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde, Rus Rosatom’un, ana yüklenici Titan2-İçtaş Ortaklığı’nın sözleşmesini iptal etmesi sonrası başlayan kriz, denetim çağrısı bir kez daha gündeme taşıdı. İktidara yakınlığıyla bilinen şirketin sahadan çıkarılması ile Türk sermayesi projede taşeron seviyesine düşerken, fesih gerekçelerindeki işçilik kalitesi, iş sağlığı ve güvenliği vurguları sonrası uzmanlar iktidar ile Enerji Tabi Kaynaklar Bakanlığı’nın bağımsız bir kurulca Akkuyu’da denetim yapılmasını sağlamak için göreve davet etti.
AKKUYU ARTIK RUSLARIN
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Enerji Komisyonu Çalışma Grubu Başkanı Bülent Damar, her ne kadar Türkiye toprakları üzerinde yapılsa da santralin işletmesinin de gelirinin de Ruslara ait olduğunu vurguladı.
Ana yüklenicilerden birinin Türk olmasının bu gerçeği değiştirmese de sahada Türkiye katkısı olması açısında önemli bir unsur olduğunu aktaran Damar, “Ancak santralin sahibi bir değişiklik yaparak, Türkiye’de kurulmuş olsa da ana yüklenici olarak bir Rus şirketi sahaya getirmeye karar verdi.
DÜŞÜK KALİTE DOĞRULANDI
Fesih gerekçesindeki maddeler ise bizler için ayrıca dikkat çekici. Çünkü bunlar yıllardır söylediğimiz tehlikelerin gerçekliğini gözler önüne serdi.
İÇTAŞ’ın sözleşmesinin feshedilmesi ile ilgili kalitenin sağlanması, işçi sağlığı ve iş güvenliğine vurgu yapıldı. Demek ki bizim yıllardır söylediğimiz gerçek! Şimdiye kadar yapılan işlerde bir kalite eksikliği olmuş. İş güvenliği açısından sıkıntı var. Zaten sık sık yaşanan iş kazalarında da zaten bunu görüyorduk. Ancak şu an bu onlar tarafından doğrulandı” dedi.
“GEÇMİŞTE YAPILAN İŞLER NE OLACAK?”
Bu tarihten itibaren yapılacak operasyonlarda kalitenin sağlanması adına yenilenen sözleşmenin, bir itiraf niteliği taşıdığının altı çizen Bülent Damar, burada yola çıkarak bugüne kadar yapılan işlerin kalitesinin ne olacağı sorusunun gündeme getirilmesi gerektiğini söyledi.
“Şimdiye kadar yapılan işlerdeki kalite ne olacak?” sorusuna yanıt aranması gerektiğini dile getiren Damar, “Şimdiye kadar ki yatırımda kalite sağlanmamışsa bundan sonra nasıl sağlanacak?
Daha önce çatlaklar oldu ‘düzelttik’ denildi. Şimdi ‘düzeltti’ denilen yüklenicinin, ‘sen kalitesiz iş yapıyorsun’ diye işine son eriyorlar.
Bu santralde bir kaza olması halinde felaket Rusya’da değil, bizim ülkemizde yaşanacak. Tüm bu tehlikelerle biz karşı karşıyayız. Geçmişteki yapılan işler ne olacak?
“AKKUYU’NUN KAPILARI DENETİME AÇILMALI”
Bangladeş’in, Mısır’ın yaptığı gibi bağımsız, uluslar arası yeterliliğe sahip bir ekip kurulmalı ve sahada denetim yapması sağlanmalı. Türkiye adına böyle bir denetleme kurulu olmak zorunda. Parasını işverenin verdiği bir denetleme şirketinin sahada inceleme yapması bir anlam ifade etmez. Ki zaten denetimlerin yetersiz olduğu da yapılan açıklamalarla görülüyor.
Denetleme görevi devletindir, bu denetleme şeffaf, açık ve bağımsız kişiler tarafından olmalıdır. Türkiye’de olmasa bile dünyada bu konuda denetleyecek insan çoktur. Bu denetlemenin devlet tarafından sağlanması gerekir. Bu santral zaten Türkiye için gereksiz bir santral açılması halinde zararı ikiye katlayacak” diye konuştu.
“GÖREVLERİNİ NE ZAMAN YERİNE GETİRMEYİ DÜŞÜNECEKLER?”
Makine Mühendisleri Odası (MMO) Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz da, sözleşmenin iptal gerekçesi arasından ‘iş güvenliği ve işçi sağlığı kurallarına aykırı davranılması’ gibi çok ciddi bir iddia olduğunu vurgulayarak şu soruları yöneltti: “İş kazaları karşısında gerekli denetimleri yeterince yapmayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ETKB ve Nükleer Düzenleme Kurulu görevlerini ne zaman yerine getirmeyi düşünecekler? Sözleşmesi feshedilince aniden şantiyede çalışan işçilerin haklarından söz etmeye başlayan İÇTAŞ ise bugüne değin aynı işçilerin haklarının korunması için hangi somut adımları attı? Binlerce işçinin iş güvenliği ve işçi sağlığı koşullarının sağlanmadan çalışmaya zorlandığı, adeta zorunlu bir çalışma kampına dönmüş şantiyede yapım hızla sürdürüldü. Türkiye’nin nükleer elektriğe, atık ve risk sorunu çözülmemiş NGS’lere ihtiyacı yok. Akkuyu iptal edilmeli. Geçen yıl ithal edilen doğalgazın yüzde 45’ini, kömürün yüzde 39’unu, petrolün yüzde 24’ünü temin eden Rusya’ya bağımlılık daha da arttırılmamalı."