HEDİYE EROĞLU
Hiroşima ve Nagazaki’deki atom bombası trajedisinin 77. yılında, dünyaya bir kez daha nükleer tehdidi durdurma çağrı yapıldı. Türkiye’de özellikle ülkenin ilk nükleer santrali olması planlanan Mersin’de inşaatı süren Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesinin durdurulması istendi.
İNSANLIK TARİHİNİN KARA LEKESİ: HİROŞİMA VE NAGAZAKİ
Mersin Barosu Başkanlınca, “İnsanlık tarihinin kara lekesi: Hiroşima ve Nagazaki” başlığıyla yapılan açıklamada, “ABD'nin Hiroşima ve Nagazaki'ye sırasıyla 6 Ağustos 1945 ve 9 Ağustos 1945'te attığı atom bombaları yüz binlerce sivilin ölümüne neden olurken, katliam sonrası radyasyon etkisiyle çocuklar sakat doğmuş, yüz binlerce insan kansere yakalanmış, bitki örtüsü tahrip olmuş ve hayvanlar da o bölgelerde, nesli tükenme noktasına gelmişti.
İnsanlık tarihinin kara lekesi olan bu saldırının bugüne varan etkileri düşünüldüğünde; toplu imha silahlarının ve nükleer gücün yok edici etkilerini, bu tür silahların yayılmasının ve kullanılmasının neden önüne geçilmesi gerektiğini gözler önüne sermektedir.
Bu vahşetin dünyada bir daha yaşanmamasını, savaşların son bulmasını temenni ederek, katliamda yaşamını yitirenleri saygı ve rahmetle anıyoruz” denildi.
“AKKUYU VE SİNOP NÜKLEER SANTRAL PROJELERİ DERHAL İPTAL EDİLMELİDİR”
Nükleer karşıtı mücadelenin simge isimlerinden biri olan Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) Başkanı Sabahat Aslan da, “Binlerce insanın ölümüne neden olan
6 ve 9 ağustos 1945’te ABD tarafından Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarının ham maddeleri nükleer santrallerde üretildi. Ölüm makinaları olan nükleer santrallere herkes itiraz etmeli. Akkuyu ve Sinop nükleer santral projeleri derhal iptal edilmelidir” dedi.
“RUSYA-UKRAYNA SAVAŞINDA NÜKLEER TEHLİKE KAPIDA”
Tarsus Çevre Koruma Kültür ve Sanat Merkezi Derneği (ÇEKSAM) Başkanı Av. Semra Kabasakal da, “Rusya-Ukrayna savaşında nükleer tehlike kapıda” diyerek, can alıcı tehlikeye dikkat çekti. Kabasakal, “Çatışmalar Zaporojya nükleer reaktör bölgesinde. Hatta bir ünitenin isabet aldığı ve kapatıldığı söyleniyor. Ancak gizleniyor. Yıllardır nükleer tehlikeden bahsediyorduk. Türkiye'de nükleer reaktör yatırımının ne kadar yanlış olduğu şimdi daha da anlaşılabilir. Hem de yüzde 100 dışa bağımlı... Üstelik kendi toprağımızda Rusya'ya ait olacak ve ne olacağını bilemediğimiz , teknolojisinden asla faydalanmayacağımız, bir patlama anında zararını Türkiye'nin karşılayacağı, dünyanın en pahalı elektriğini 15 yıl satın alma garantisini verdiğimiz bir santral. Üstelik, kayıp kaçak oranı % 20 iken, ülkemizin elektrik enerjisinin yüzde 4’ünü karşılayacak bir santral değer mi?” dedi.
Mersin Nükleer Karşıtı Platformu’nun da, bugün Mersin Özgecan Aslan Barış Meydanı’nda Büyükşehir Belediyesi görevlilerince delik açılıp sıvı enjekte edilerek kurutulmak istendiği iddia edilen ağacın önünde bir araya gelerek, basın açıklaması yapması bekleniyor.