HEDİYE EROĞLU

Kasım ayında yönetim değişimi gerçekleşmesi beklenen Mersin Üniversitesi (MEÜ) yeni skandallarla gündeme gelmeye devam ediyor. Sık sık mevzuata ve usule aykırı uygulama iddialarına konu olan MEÜ’de gözler 7 aydır devam eden FETÖ incelemesinde!

FETÖ'nün kontrolüne geçtiği için akademide yasaklanan yabancı dil sınavının (IELTS), Mersin Üniversitesi yöneticileri tarafından meşrulaştırıldığı iddiasıyla YÖK tarafından başlatılan soruşturmanın, rektör değişimi öncesi sonuçlanmaması sorumluların cezalandırılmaması endişesini gündeme getiriyor.

YASAKLANAN SINAVI MEŞRU HALE Mİ GETİRDİLER?

İddiaya göre MEÜ yönetimi, FETÖ'nün kontrolüne geçtiği için akademide yasaklanan yabancı dil sınavını (IELTS) usulsüz yöntemlerle meşrulaştırdı.

İngiliz hükümeti tarafından düzenlenen ve bütün dünyada yaygın olarak kullanılan bir yabancı dil seviye ölçme sınavı olan IELTS sınavı, Türkiye’de de 2013 yılına kadar akademik yükseltmelerde kullanıldı. Ancak 2013 yılında yaşanan bir hadise, bu sınavın denkliğinin kaldırılmasına yani yasaklanmasına neden oldu.

ÖSYM’nin yasağının gerekçesi, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında bu sınava girip denklik alabilen akademisyen sayısı sıfır olmasına rağmen, 2013 yılında bu sayının birdenbire 1600’ün üzerine fırlamasıydı. Şüphe çeken bu konunun üzerine gidilince, IELTS sınavının FETÖ yapılanmasının kontrolüne geçtiği, soruların sızdırıldığı ve satıldığı ortaya çıktı. Dolayısıyla bu sınavın denkliği kaldırıldı veya daha anlaşılır bir ifade ile tüm “kabul ve işlemlerde” bu sınav belgesinin kullanılması yasaklandı.

YASAKLI SINAVA RAĞMEN DOÇENT KADROSU MU VERİLDİ?

Ancak iddiaya göre Mersin Üniversitesi yöneticileri bu sınavdan getirilen belgeyi kabul etmeye devam ederek, pek çok akademisyenin yükselmesine kapı açtı. MEÜ’de yasaktan bir yıl sonra, IELTS sınav belgesi ile doçent kadrosuna atanan akademisyenler olduğu öne sürüldü.

Bu konu Mersin Üniversitesi yöneticilerine sorulduğunda “…doçentlik unvanı Mersin Üniversitesi Rektörlüğü tarafından değil, Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından verilmekte ve bu unvanın kaldırılmasını gerektirecek bir husus var ise bu işlemler yine Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından yapılmaktadır” açıklaması yapıldı.  

MEÜ, SORUMLULUĞU ÜAK’A ATARAK SIYRILMAYA ÇALIŞTI

Mersin Üniversitesi yönetimi, unvan-kadro karmaşası yaratarak, kendilerine kadro tahsisi hakkında sorulan sorulara, unvan veren kurumun ÜAK olduğundan söz ederek, tüm sorumluluğu ÜAK’ın üzerine atarak, durumun içinden sıyrılmaya çalıştı.

Doçentlik kadrosunun tahsisinde ÜAK’ın hiçbir dahli yokken, kurum sadece unvan verirken ve kadro tahsisi üniversite yönetimi tarafından yapılırken MEÜ, hedef şaşırtmaya çalıştı.

Bu tavrı tepki çekince ikinci defa yaptığı açıklamada, “…her ne kadar doçentlik kadrosu konusunda Üniversitelerarası Kurul Başkanlığının bir tasarrufu olmasa da, doçentlik kadrosuna esas olan doçentlik unvanı Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından verilmektedir” diyerek, ilk açıklaması ile çelişen MEÜ yönetimi, adeta kendi kendini çürüttü.

YÖK’ÜN SORUŞTURMASI 7 AYDIR DEVAM EDİYOR

MEÜ yönetiminin, yasaklı IELTS belgesiyle doçentlik kadrosu tahsis etmeye devam ettiği iddiası şikayete konu oldu. Şikayet sonrası Mersin Üniversitesinde ortaya çıkan bu skandal YÖK Denetleme Kurulu tarafından Ocak 2022’de incelemeye alındı.

Üzerinden 7 ay geçen soruşturmanın akıbeti merak konusu oldu.

35 AKADEMİSYEN USULSÜZCE Mİ DOÇENT YAPILDI?

MEÜ’de, FETÖ’nün kontrolüne geçtiği anlaşılan ve bu nedenle 14.02.2014’te yasaklanan IELTS sınavından aldıkları belgeyi ibraz etmiş olmalarına rağmen, yasaktan bir yıl sonra, kurallar çiğnenerek doçentlik kadrosu tahsis edilen akademisyenlerin kimler olduğu merak edilirken, bu sayının 35’i bulduğunun tahmin edildiği öğrenildi.

ÖNCE DOÇENT SONRA PROFESÖR MÜ OLDULAR?

Öte yandan MEÜ’de kanun dinlemeyen ve hukuku ihlal eden tutumun bunlarla da kalmadığı, doçentliği şaibeli bir ismin, 2021’de profesör kadrosuna atandığı ve hatta akabinde de bölüm başkanı yapıldığı da öne sürüldü.

Yasaklı dil belgesini kabul ederek YÖK tarafından inceleme alınan Rektörlüğün, aynı şaibeli kişiyi profesör kadrosuna atayarak ikinci bir suç daha işlediği iddia edilirken, bu kişinin yükselmesinin önünün açılması için üniversitenin atama yükseltme yönetmeliğinin dahi değiştirildiği iddialar arasında yer aldı.