Hasan Küçük
Mersin'de Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından "Mersin neden ana konteynır limanı istiyor" konulu bir panel düzenlendi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlenen panelin oturum başkanlığını ADD Mersin Şube Başkanı Serdar Erkan yaparken MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan, Mersin Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu üyesi Atahan Çukurova, Araştırmacı yazar Abdullah Ayan ve mimar Sabri Konak konuşmacı olarak katıldı.
"GERÇEKLERİN ORTAYA ÇIKMASI İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ"
ADD Mersin Şube Başkanı Serdar Erkan açılışta yaptığı konuşmada, derneklerinin kamu yararına çalışan bir kurum olduğunu bu nedenle kentte düzenledikleri programlarda Mersin'in yerel konularını işlemeye çalıştıklarını kaydetti.
Atatürk'ün 1935 kurultayında söylediği "Bir birimize sürekli gerçeği söyleyeceğiz. Felaket ya da mutluluk getirsin iyi ve kötü olsun daima gerçekten ayrılmayacağız" sözlerininin çok önemli olduğunu anlatan Erkan, "Bu bizim mottomuzdur. Biz gerçeklerin ortaya çıkması için her zaman mücadele edeceğiz" dedi.
"ATATÜRK MERSİN'EN ÖNEMİNİ ÇOK İYİ VURGULAMIŞ"
Atatürk'ün Mersin ile ilgili düşünceleri çok ilginç olduğunu anlatan Erkan, "Atatürk Mersin'e geldiğinde Anadolu'nun işgali Mersin'den başlayacak o nedenle elinizdeki silahları cephaneleri dağlara kaçırın" demiştir. Bu öngörüden 1 buçuk ay sonra 17 Aralık'ta Atatürk'ün bu sözleri gerçekleşiyor. Bu iskeleyi İngilizler işgal ediyor. Sonra Fransız komutana devrediyor. Atatürk 17 Mart 1923'te Mersin'e geldiğinde burada çok önemli bir söylevi var. Mersinliler memleketinin dünyanın önemli bir noktasında bulunuyor. Çok önemli bir ticaret noktasıdır, Memleketiniz bütün dünya ile önemli bir bağlantı noktasıdır" diyor" şeklinde konuştu.
Atatürk'ü o zaman zaferin ekonomi ve ticarette olduğunu söylediğini anlatan Erkan, "Mersin'in ekonomi ve ticaret noktasında Türkiye'nin önemli bir noktasında olduğunu söylüyor" şeklinde konuştu.
Panelistlerden mimar Sabri Konak ise Mersin'in bir liman kenti olması nedeniyle bakliyatın işlenip dünyanın çeşitli ülkelerine gönderildiği bir yer konumunda olduğunu bunu yaptıranın ise lojistik sektörü olduğunu söyledi. Konak, Mersin'de ki sanayi yapılarının da lojistikten kaynaklanan yapılar olduğunu söyledi.
"MERSİN DOĞUNUN EN BATISI, BATININ EN DOĞUSU"
Geçmişte sadece ekonomik değil sosyolojik olarak bakıldığı zamanda Mersin'in doğunun en batısı, batının en doğusu konumunda olduğunu anlatan Konak, "Mersin bir lojistik kenti olarak kuruldu. Çukurova'daki malzemelerin yurt dışına aktarımı için aracı olarak kuruldu ve bunun gereği olarak sürekli gelişti. Bugün geldiğimiz noktada ise sadece Mersin'de kurulan lojistik alan aslında Çukurova'nın tamamı olarak görülüyor. Neden çünkü Doğu Akdeniz'in en güvenli alanı. Ancak yaklaşık 50 yıl boyunca Mersin'de olan petrol sektörünün Çukurova'nın en doğusundaki Yumurtalık'a kaydırıldığını görüyoruz" şeklinde konuştu.
"LİMAN DIŞINDA 750 DÖNÜM GÜMRÜK SAHASI VAR"
Mersin limanının kapasitesinin artırılmasına rağmen yetmediğini vurgulayan Konak şunları söyledi:
"Yüksek bir yere çıkıp baktığınızda açıkta 10 tane gemi görüyorsunuz. Bunlar sıra bekliyor. Mersin limanı 250 dönüm, 21 rıhtımı olan bir liman ama yetmiyor. 250 dönüm arazi üzerinde ama dışarıda 185 tane gümrüklü saha var. Gelen mallar gemilerin yüklenmesi hemen yapılamayacağı özel sektörün elinde bekliyor. 185 gümrüklü sahanın her biri 4 dönüm yer kaplıyor. Liman dışında dışarıda 750 dönüm civarında yer olduğunu görüyoruz. Peki neden var çünkü bu liman yetmiyor, yetişmiyor"
"BİTİRİLEMEYEN HAVALİMANIMIZ VAR"
Mersin'in bitirilemeyen havalimanının Türkiye'nin 2. büyük havalimanı olacağını anlatan Konak, " Bu havalimanı sadece Mersin ve Adana'ya hitap ettiği için büyük değil. Söz konusu aktarım sadece gemi tır ile değil aynı zamanda havayolu ile de bir aktarım olacaktır. Bu pazılın bir parçası olarak bu yapılıyor. Bitirilemeyen havalimanı o kadar büyük" şeklinde konuştu.
"HANGİ GARANTİYİ VERECEKSİNİZ Kİ PARA KAZANACAKLAR"
Kazanlı Sahil Bandı'ndaki bir tane bile yatırım yapılmayan turizm tahsislerine dikkat çeken Konak şunları söyledi: "Peki bir 1 tane yatırım var mı? Yok. Peki orada turizm neden olsun. Çukurova toplu olarak bir lojistik alan bölgesi haline gelmesi halinde ülke dışından ya da ülkenin çeşitli yerlerinden gelecek beyaz yakalıların sayısının ne olacağını düşünün. Bunların hafta sona tatilleri için Antalya'ya gitmeleri ne kadar kolay. Böyle baktığınız zaman çok mantıklı bir şey. Ama yapılamıyor, yapılmıyor. Çalışılmıyor. Neden? Çünkü; hazine garantili yollar yapılıyor, yolcu garantili yol, geçiş garantili köprü, hasta garantili hastane, burada hangi garantiyi vereceksiniz de birileri para kazanacak. Bu organizasyon yapılamıyor. Yapılamayınca da havaalanı gecikiyor. Liman gecikiyor. Bunun sonunda ne olacağını söyleyeyim. Bazı duyumlarım var ama söyleyebileceğim şeyler değil. Birde bakacaksınız ki bir gün; limanın yanıbaşında bazı kamusal arazilerin özel kişiler tarafından konteyner depolama alanı haline getirildiğini görebilirsiniz."