HEDİYE EROĞLU

Türkiye’nin ilk serbest bölgesi olarak faaliyete başladığı 1988 yılından bugüne kadar gerçekleşen ticaret hacmi toplam 71,1 milyar doları aşan Mersin Serbest Bölgesi, kürsel krizin özellikle itici gücü konumundaki hazır giyime olumsuz etkisi ile endişeli günler yaşıyor.

İşlem hacmi 2020’de 2,5 milyar, 2021’de yüzde 33’lük artış ile 3,3 milyar dolara ulaşan bölgede halen 396 firmada 11 bin dolayında kişi istihdam ediyor.

İSTİHDAMDA BÖLGEYİ HAZIR FİYİM SIRTLIYOR

Mersin Serbest Bölgesi işlem hacminde öne çıkan ilk sektör hazır giyim. Hazır giyim; Mersin Serbest Bölgesinin kuruluşundan bu yana üretim ve istihdam konusundaki en önemli sektörlerden biri. Yıllık 300 milyon dolar seviyesinde ticaret gerçekleştirilmesiyle beraber yaklaşık 6 bin 500 kişilik istihdam sağlamakta.

Bununla beraber kimya sanayi ve gıda sanayi konularındaki üretim ve ticari işlemler de önemli bir yer almakta. Gıda sanayi 580 milyon dolar, kimya sanayi 510 milyon dolar yıllık ortalama ticaret hacmi sağlamakta.

SEKTÖR DESTEK İSTİYOR

Ancak hazır giyim sektöründe kriz endişesinin dillendirilmesi ile gözler itici gücü bu sektör olan ve binlerce kişinin istihdamını sağlayan Mersin Serbest Bölgesine çevrildi!

Sektörün ana pazarı olan Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde yüksek montanlı siparişler, maliyetlerin altında fiyat veren Çin ve Uzak Doğu ülkelerine kaydı.

Küresel ekonomideki negatif seyrin ve resesyon kaygılarının derinleşmesi, enerji ve işçilik maliyetlerindeki artışlar ile birlikte iplik ve kumaş fiyatlarının da yükselmesi sektörü zora soktu.

Akdeniz Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (AHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Tekin’in, açıklamaları endişelere ışık tuttu. Tekin, “Avrupalı moda devlerinin siparişleri günden güne azalıyor. Türk hazır giyim ve konfeksiyon sektörümüzün ihracat, üretim ve istihdamda kayıpların yaşanacağı bir döneme girmiş olmasından endişe ediyoruz” dedi.

Tekin’in açıklamaları sektörde büyük karşılık buldu. Bir çok sektör temsilcisi özellikle sosyal medyadan, teşvik ve destek çağrısı yaptı.

Devlet desteklerinde pozitif ayrımcılık bekleyen sektör; Enerji, işçilik ve ham madde maliyetlerinin azaltılmasına yönelik devlet destekleri istiyor. İstihdamın korunması ve finansmana erişimin kolaylaştırılması konularında da pandemi dönemindeki gibi desteklerin verilmesini isteyen sektör, ancak bu sayede ayakta kalabileceğinin uyarısını yapıyor.