Haber Merkezi
HDP Mersin Milletvekili ve Ekonomi ve Tarım Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Rıdvan Turan, 2023 Bütçe görüşmelerine ilişkin TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir de katıldı.
“BU BÜTÇE BİR YIKIM BÜTÇESİDİR”
Turan, açıklamasında “Bu bütçe bir yıkım bütçesidir” diyerek, bütçede 660 Milyar TL açık öngörüldüğüne dikkat çekti. “Son söyleyeceğimizi önden söyleyelim. Bu bütçe yıkım bütçesidir; gençleri ve halkları barındırmayan, kadınları barındırmayan bir bütçedir” diyen Milletvekili Rıdvan Turan, “Bu bütçede emekçilere ne yazık ki yer verilmemiştir. Ekosisteme, doğaya yer verilmemiştir. AKP 20 yıldır olduğu gibi yine halktan topladığı bütçeyi halka değil bir avuç azınlığa, yani patronlara, sermayedarlara, zenginlere ve savaş baronlarına aktarmaktadır. Bunun adını da ne yazık ki bütçe koymaktadır.
“BÜTÇE TEKLİFİNDE EN BÜYÜK KALEM SERMAYE LEHİNE VAZGEÇİLEN VERGİLERDİR”
İşçinin, emekçinin, kadının, gencin olmadığı bir bütçe teklifinden bahsediyoruz. Ne yazık ki bu bütçe teklifinde en büyük kalem sermaye lehine vazgeçilen vergiler kalemidir. Geçen yıl, bu yıl için öngörülen muafiyetler, istisnalar ve indirimler toplamı 385 milyar düzeyindeyken; bu yıl bu miktar 994 milyardan fazla gerçekleşmiştir. Bütçede böyle öngörülmüştür. Yüzde 83 TÜİK enflasyonunun olduğu yerde sermayenin muafiyetleri yüzde 300 oranında artırılmıştır. Gelir vergisi bağlamında 150-160 milyar lira civarında asgari ücretin vergi dışı bırakılmasından kaynaklı bir muafiyet söz konusudur. 840 milyar lira dolayında bir para sermayeye peşkeş çekilmektedir. Bu miktar, bu yıl öngörülen 660 milyar liralık bütçe açığından 200 milyar lira daha fazladır. Bu son derece ibret verici ve olumsuz bir durumdur. Gereksiz harcamalar, bütçe tercihleri, sermayeden vergi almama, bütçe açığını rantiyeciden alınan yüksek faizle kapatma politikası dün olduğu gibi bugün de devam etmektedir. Bütçe geliri 1 trilyon 472 milyar 583 milyon lira idi. Bu sene ise 3 trilyon 810 milyar liraya çıkmış durumdadır” dedi.
“FAİZ HARCAMALARI EN BÜYÜK KALEMLERDEN BİRİDİR”
Aslında devletin vergi gelirlerinden halka çıkan enflasyon yüzde 150’den fazla cereyan ettiğini söyleyen Rıdvan Turan, bu bütçenin bir vergi bütçesi olduğunu savundu. “Türkiye’de devletin vatandaştan aldığı her 7 liradan bir lirası faize gitmektedir” diyen Turan, “Faize NAS sınırı koyan AKP Genel Başkanı, imzaladığı 2023 Bütçesi teklifinde işçiden, gençten, esnaftan, kadından aldığı 565 milyar lirayla faiz lobilerinin kesesini doldurmaktadır. Faiz harcamaları en büyük kalemlerden bir tanesi haline dönüşmüştür. Erdoğan her fırsatta faizin kırmızı çizgisi olduğunu söylüyor, ancak gerçekte en büyük kalemlerden bir tanesi faiz harcamaları olarak görülmektedir. Bu haliyle faiz ödemeleri tüm sosyal yardımlara ayrılan 259 milyar liranın iki katı biçiminde cereyan ederken, reel sektöre verilecek 145 milyar liranın dört katı olarak cereyan etmektedir. Bu sebeple bu bütçe bir faiz bütçesidir.
“KAYNAKLAR SAVAŞ BARONLARINA AKTARILIYOR”
Yine Savunma Sanayi Destekleme Fonu için ayrılan kaynak da dahil edildiğinde, savunma ve güvenlik sektörü için 2023 yılında 468.7 milyar lira ödenek öngörülmüş durumdadır. AKP-MHP ittifakının savaş politikaları, Türkiye’deki kaynakların savaş tamtamları ve savaş baronlarına aktarılmasına neden olmaktadır.
“HER 8 LİRALIK VERGİNİN 1 LİRASI SAVAŞA AYRILMAKTADIR”
Bu kapsamda vatandaştan alınan her 8 liralık verginin 1 lirası militarizme, savaşa, silahlanmaya, İHA ve SİHA’lara, topa tüfeğe ayrılmaktadır. AKP-MHP ittifakının savaş ve güvenlik bütçesi geçtiğimiz yıl 230 milyar düzeyinde cereyan etmişti. Bu ittifak bu yıl savaş ve güvenlik enflasyonunu yüzde 100’den daha fazla artırdı. 468 milyar lira olarak cereyan ediyor. Yani iktidar işçiye, memura, emekliye TÜİK'in yalan enflasyonuyla ödeme yapacağım derken, esasen savaş baronlarının kasasını bu şekilde doldurmaya devam ediyor. Dolayısıyla bu bütçe bir savaş bütçesidir.
“BU BÜTÇE YOKSULLUK BÜTÇESİDİR”
Yine AKP iktidarının bu son bütçesinde sosyal yardımların 161 kat arttırılacağına ilişkin bir vurgu var. Bu aslına bakılırsa bir şeyin itirafıdır. O da toplumun ne kadar yoksullaştığının itirafıdır. Demek ki insanlar bu kadar muhtaç hale gelmiş ki, sosyal yardım harcamaları 161 kata yakın arttırılmış durumdadır. Dolayısıyla bu bütçe bir yoksulluk bütçesidir.
“BU BÜTÇE TARIMI BİTİRME BÜTÇESİDİR”
Tarıma ayrılan kaynak 143 milyar olarak realize olurken, bunun yalnızca 54 milyar liralık kısmı küçük üreticiyi ve yoksul köylüyü ilgilendiren kısımdır. Bunun dışında kalan kısım ise büyük toprak sahiplerini, endüstriyel tarım tekellerini ilgilendirmekte ve zamanı geldiğinde asla ve asla küçük üreticinin cebine girmeyecek olan bölümü ifade etmektedir. Bu yanıyla bu bütçe tarımı bitirme bütçesidir” diye konuştu.
“AKP’NİN YIKIM BÜTÇESİNE KARŞI ÇÖZÜM BÜTÇEMİZLE ALANLARA ÇIKIYORUZ”
Bütçenin, 20 yıldır yıkım bütçesi politikası sürdüren AKP’nin son bütçesi olacağını savunan Turan, açıklamasını şöyle sürdürdü: Bu yıkım bütçesine karşı HDP’nin önerisi çözüm bütçesidir. Çözüm bütçesi; emeğin, barışın, eşitliğin, doğanın, kadının, gencin, çocukların bütçesi olacaktır. Çözüm bütçesi, yeniden demokratik temellerde kurulan Türkiye’nin aydınlık yarınlarının bütçesi olacaktır. Biz HDP olarak yarından itibaren çözüm bütçesi önerimizi halkımıza taşıyacağız. Çözüm bütçemizi dillendirmeye başlayacağız.
Enflasyonun sebebi Erdoğan’ın politikalarıdır, buradan çıkışın yolu da yeni bir üretim ve bölüşüm anlayışıdır
“BU YIL SARAY’A ALINAN ARAÇLARLA İLGİLİ NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?”
Bütçede hep tasarruftan bahsediliyor. Her yıl tartışılan araç alımlarıyla ilgili, bu yıl Saray’a alınan araçlarla ilgili ne düşünüyorsunuz? Erdoğan, ‘Enflasyon bütçesi değil’ dedi, bunu nasıl yorumluyorsunuz?
20’nci bütçesini yapıyor iktidar. Son bütçe AKP-MHP koalisyonu tarafından yapıldı. Biz bu zaman dilimi içerisinde geniş kesimlere önerdiklerini kendilerinin yapamadıklarını çok açık gördük. Saray’ın günlük harcamalarının 10 milyonu bulduğunu görüyoruz. Dolayısıyla AKP bu bütçede her ne kadar daha iyi bir Türkiye önerdiğini söylese de daha iyi bir Türkiye oluşturmanın koşulunun önce Saray’ın gereksiz harcamalarında tasarruftan geçtiğini biliyoruz. Buna ilişkin bir tutumlarının olmadığını biliyoruz. Cumhurbaşkanı, "İtibardan asla tasarruf olmaz" demişti. Bu istikamette de yol alıyorlar. Enflasyon çok temel bir mesele Türkiye açısından. Öncelikle maliyet enflasyonu ciddi bir kalem. Yer yer talepten kaynaklanan bir enflasyon var ama esas olarak maliyet kaynaklı bir enflasyon var. Bunun nedeni Erdoğan’ın "faiz sebep enflasyon sonuçtur" mantığı nedeniyle kurun olağanüstü bir biçimde artmasıdır. Kur artması ile birlikte petrol ve emtianın yoğun bir biçimde arttığını görüyoruz. Erdoğan bir yerde enflasyon sebebi arayacaksa önce kendi icraatlarına bakmak durumunda. Enflasyondan nasıl kurtuluruz meselesi temel bir meseledir. Bunun bir kısmı para politikaları ve maliye politikalarıyla ilişkilidir. Ama yeni bir üretim ve bölüşüm anlayışına sahip olmak gerekir. Başka türlü enflasyondan çıkış mümkün olmayacaktır”.