Haber Merkezi
Mersin’de 2018’den bu yana inşası süren Türkiye’nin ilk nükleer santrali Akkuyu Nükleer Güç Santrali ile ilgili tartışma yaratan yeni bir iddia ortaya atıldı. İddianın temelinde santralin soğutulması için kullanılacak suyun belirlenen değerlerin üzerine çıkma tehlikesi ve bunun yaratacağı risk yer alıyor.
Artı Greçek’ten Mühdan Sağlam’ın haberine göre; Çevre ve Tüketici Koruma Derneği –Adana, Mersin Çevre ve Doğa Derneği Antakya Çevre Koruma Derneği, İskenderun Çevre Koruma Derneği, Tarsus Çevre Koruma Kültür ve Sanat Merkezi Derneği tarafından 28 Ekim’de Çevre, Şehirlik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na yapılan başvuruda santralde soğutma amacıyla kullanılacak suyun sıcaklığının belirlenen değerin üzerine çıktığı ve iklim değişikliğiyle sıcaklık artışının devam edeceği ifade ediliyor. Dernekler, bakanlıktan yeni bir Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna kadar santral inşaatının durdurulması talebinde bulunuyor.
AKKUYU’YU SOĞUTMAK İÇİN SU KAÇ DERECE OLMALI?
Bir nükleer santraldeki reaktör elektrik üretimi sırasında yaklaşık 300 dereceye çıkan sıcaklık artışı yaşıyor. Santralde sıcak kaynaklı bir patlama ya da benzeri bir kaza yaşanmaması için çevrede bulunan göller, nehirler ve denizden reaktörleri soğutmak için su çekiliyor. Çekilen bu suya soğutma suyu adı veriliyor. Santrallerde kullanılacak soğutma suyunun sıcaklığı bölgenin iklim koşulları, santralin dayandığı teknoloji ve çevresel koşullara göre belirleniyor. Bununla beraber 'Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli' (IPCC ) raporları soğutma suyu sıcaklığının 28 dereceyi aşmaması gerektiği konusunda uyarıda bulunuyor.
IPCC’nin uyarısı Akkuyu Nükleer Santrali için de geçerli. Santralin işlevsel ve tehlike arz etmeden çalışabilmesi için soğutma suyunun 28 derecenin üzerine çıkmamalı. Su sıcaklığı bu değerin üzerine çıktığında santralin yavaşlatılması veya durdurulması gerekiyor. Ancak yaşanan iklim değişikliği ve bunun özellikle Akdeniz bölgesine etkisi dernekleri harekete geçiriyor.
'YENİ BİR ÇED RAPORUNA KADAR SANTRAL İNŞAATI DURDURULMALI'
Akkuyu Nükleer Santrali’nin inşa edildiği Akdeniz bölgesi, pek çok raporda iklim değişikliği nedeniyle su sıcaklığının diğer bölgelere iki katına varacak değerlerde yükseleceğini işaret ediyor. Nitekim Meteoroloji Genel Müdürlüğünün Anamur ve Silifke’deki deniz suyu ölçüm istasyonlarından alınan verilere göre Akkuyu nükleer sahasındaki deniz suyu sıcaklığı yaz aylarında 30 dereceyi aşıyor. Örneğin 2022 Ağustos’unda yapılan ölçümlerde saat 12.00 civarında her iki istasyondaki deniz suyu sıcaklığı verileri 30 ve 30,5 derece olarak ölçüldü. Dernekler başvurularında bu duruma dikkat çekerek henüz santral faaliyet geçmeden dahi sıcaklıkların belirlenen değerlerin üzerinde olduğuna dikkat çekiyor.
Dernekler başvurularında Akdeniz bölgesinin iklim krizinden etkilenmesine dikkat çekilerek önümüzdeki 20 yıl içinde Akkuyu alanı da dahil Akdeniz’de deniz suyu sıcaklığının ortalamasının 30 dereceyi geçeceği bulgusuna ulaşan çalışmaları da bakanlığın bilgisine sunuyor. Konu özelinde yapılan araştırmalara göre hali hazırda Anamur ve Silifke istasyonlarından ağustos aylarında maksimum sıcaklık verisi 30 derece gözükürken 20 yıl içinde ortalama su sıcaklığının 30 derece olacağının altı çiziliyor.
Soğutma suyunun istenen sıcaklık düzeyinde olamayacağının altını çizen dernekler, iklim bilimcilerin de yer alacağı bir heyet tarafından denizel ekosistemde soğutma suyu yeterliliği açısından ÇED raporu alınması ve soğutma suyu açısından ÇED raporu gerekliliği tamamlanıncaya dek Çevre Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı nezdindeki tüm izin , ruhsat , lisans ve raporların askıya alınarak soğutma suyu açısından alınacak CED raporunun bekletici sorun yapılmak suretiyle inşaatın durdurulmasını talep ediyor.
KURAKLIK VE SU SICAKLIĞI NEDENİYLE FRANSA’DA SANTRALLER DURMUŞTU
Nükleer enerjinden elektrik üreten en önemli ülkelerden biri Fransa. 2021 verilerine göre Fransa’da nükleer enerjinin elektrik üretimindeki payı yüzde 69-70 aralığında. Bununla beraber 2022 yazının Avrupa’da 40 dereceye yaklaşan sıcaklıklar olarak kendini göstermesi hem su sıcaklığını hem de nehirlerin debisinde ciddi bir düşüşe neden olmuştu. Yaşanan bu değişim karşında Fransa devlete ait olan Électricité de France (EDF) nükleer santrallerdeki elektrik üretimini düşürmüş, bazı bölgelerdeyse güvenlik nedeniyle santrallerin üretimini geçici olarak askıya almıştı.
Fransa örneği de dikkate alındığında nükleer santral için soğutma suyunun, genel olarak suyun hayati tehlikede olduğu görülüyor. Akkuyu için nasıl bir adım atılacağınaysa bakanlık karar verecek.