Birlik ve beraberlik ruhuyla hareket edildiğinde Mersin’in neler başarabileceğinin ne somut örneği olan Mersin 8. Narenciye Festivali görkemli bir açılış ile başladı.
HEDİYE EROĞLU
Kültür Park’ta Mersinlilerle buluşan 8. Narenciye Festivali başladı. 300’e yakın stant ve 30 figürün yer aldığı festivalde eğlenceli etkinlikler, gastro şov narenciye temalı defile ve konserlerle hafta sonu renkli anlar yaşanacak.
Adnan Menderes Bulvarı’ndaki Kültür Park içerisinde yer alan Galatasaray Meydanı’nda gerçekleşen Festivalin açılış törenine Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, Festival Yürütme Kurulu Başkanı Ö. Abdullah Özdemir, belediye başkanları ve çok sayıda protokol mensubu ile sivil toplum kurum ve kuruluş temsilcisi katıldı.
“MERSİNİMİZİN NELER BAŞARABİLECEĞİNİN EN SOMUT EN GÜZEL ÖRNEĞİDİR”
Festival Yürütme Kurulu Başkanı Ö. Abdullah Özdemir tören açılışında yaptığı konuşmada milletvekilleri ile belediye başkanlarının festival açılışına ilgi göstermemesini eleştirdi. Mersin Narenciye Festivali’nin kentin en renkli, görkemli festivali olduğunu söyleyen Özdemir, “Bugün burada Mersin’in en büyük ve coşkulu buluşmasına bir kez daha ev sahipliği yapıyoruz. Mersin ile özdeşleşmiş ortak paydamız olan narenciyenin etrafında kentimizin tüm dinamikleri yine el ele verdik, kenetlendik, tek vücut olduk. Festivalimiz böylesine güçlü bir birlik beraberlik ruhu ile Mersinimizin neler başarabileceğinin en somut en güzel örneğidir. İnşallah bu birlik beraberliğimiz daim olur, daha güzel şeyleri Mersin için yaparız.
ÇOK GENİŞ BİR YELPAZEDE ETKİNLİKLERİMİZ VAR
İlmek ilmek işlediğimiz figürlerimiz ile tam bir görsel şölen sunuyoruz. Nasıl ki bir kuyumcu altın, gümüş, yakut gibi değerli metal ve kıymetli taşlardan bilezik, küpe, kolye gibi mücevherler yapıyorlarsa biz de narenciyeyi bir kuyumcu edasıyla işliyor, figürlerimizi süslüyoruz. Gösteri gruplarından defileye, gastro şovdan su gösterilerine kentimizin tüm değerlerini sergileyen stantlardan konserlere kadar çok geniş bir yelpazede etkinliklerimiz var. Dolayısıyla oluşturduğumuz bu narenciye dünyasında emek var, ekip ruhu ve dayanışma var, sanat var, dayanışma var, enerji var” dedi.
SÜSLEMELER İÇİN 100 BİN KİLOGRAM 500 BİN ADET NARENCİYE KULLANILDI
Festivalin en önemli özelliğinin ülkemizde yapılan bir çok meyve festivalinden fraklı olarak süslemelerde bizzat ürünlerin kullanılıyor olması olduğunu işaret eden Özdemir, “Mersin Narenciye Festivali’ni diğerlerinden ayıran fraklılık limonun, greyfurdun, bizzat kendisinin süslemelerde kullanılmasıdır. Süslemelerde kullanılan 100 bin kilogram 500 bin adet narenciye var. Günde ortalama 70 kişi ile 10 bin saati aşan iş gücü var. Bu özelliği ile festivalimiz Türkiye’nin ilk, tek ve en görkemli festivalidir.
Bu figürleri limonla, greyfurt, portakalla süslüyoruz peki sonra bu ürünler ne oluyor? Bu ürünler festival sonunda itinayla yerlerinden alınıyor sonra hayır kurumlarına sonra kalanı da halka dağıtıyoruz.
TÜRKİYE, MERSİN NARENCİYE İLE KAZANIYOR
Rize için çay, ordu ev Giresun için fındık, Malatya için kayısı, Aydın için incir ne ise Mersin için de narenciye odur. Bunu iyi anlamamız ve sahip çıkmamız lazım. Her zaman ve her koşulda olduğu gibi narenciye üreticilerimiz üretmeye, ihracatçılarımız ihraç etmeye devam ediyorlar. En büyük arzumuz üreticilerimiz ve ihracatçılarımızın alın terlerini almalıdır. Ana amacımız kamuoyunun dikkatini narenciye ve narenciye üretiminin başkenti Mersin’e çekmektir. Çünkü Türkiye narenciye üretiminin yüzde 26’sı, ülkemiz narenciye ihracatının yüzde 36’sı Mersinimize aittir. Mersin’in ihracat gelirinin yüzde 15’i narenciyeden gelmektedir. Ben narenciyeye sahip çıkmayacağım, ona festival yapmayacağım da neye yapacağım? Armuta mı, ayvaya mı?
Ülkemizin dünya üretiminde 8’inci, ihracatında 3’üncü olduğu narenciyenin hak ettiği değeri olmasını temenni ediyoruz. Tüketimin artması başlıca amacımızdır. Özellikle marka yaratmanın ve marka değerini yükseltmenin, yeni ihraç pazarlarına açılmanın yollarını bulacağız” diye konuştu.
BİLİMSEL BULUŞMA FESTİVAL İLE TAÇLANDI
Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan da, pandemi nedeniyle 2 yıl ara verilen festivalin bu yıl mütevazi bir yapıda halkla buluştuğunu ancak gelecek yıllarda daha geniş kapsamlı düzenlenmesinin hedeflendiğini söyleyerek, “Mayıs sonu gibi göreve başladığımda festivalin yapılıp yapılmayacağı konusunda pandemi şartları devam eder mi tereddütleri vardı. Bunu toplanıp paydaşlarımızla karar verelim dedik. Yıllardır valiliğin himayesinde ama belediyelerin katkısı ile yapılan festival için yaptığımız toplantılar sonunda festivali yapmaya karar verdik. Hatta bunu yaparken de yıllardır üzerinde çalışılan turunçgil kongresi ile arka arkaya yapmak konusunda ada fikir birliği oluştu. Nitekim geçtiğimiz hafta 30 ülkeden 400’e yakın ağırlıklı olarak akademisyenlerin katıldığı güzel bir kongre yaptık. Bu kongrede Uzakdoğu’dan Amerika’ya Avrupa’dan Afrika’ya kadar farklı ülkelerden gelen bilim insanları memnuniyetlerini dile getirdi. 500&’ün üzerinde bildiri sunulan kongrede Mersin’in güzellikleri de örüldü. İşin bilimsel boyutu yapıldı ve şimdi festival ile taçlanıyor.
NARENCİYE VİTAMİN DEPOSU VE MERSİN DE NARENCİYE DEPOSU
Narenciye ilimiz, ülkemiz ve dünya için önemli bir ürün deseni. Narenciye C vitamini, lif ve bir çok mineralin deposu olarak tanımlanıyor. Narenciye vitamin deposu ve Mersin de narenciye deposu. Dünyanın ve ülkemizin tüketimine burada üretilen ürünlerin çok önemli bir katkısı var. Dünya üzerinde 140’ın üzerinde ülkede narenciye üretiliyor. Ve bunun 5.4 milyon tonu ülkemizde ve bunun da 4’te biri ilimizde üretiliyor. Narenciyenin, turunçgilin başkenti ülkemiz, Mersin. Türkiye’nin limon üretimi 1,5 milyon ton olup ilimizin üretimi 860 bin ton. Yani limonun yüzde 55’i Mersin’de üretiliyor, Çiftçilerimiz saygıyla şükranla yad ediyorum. Çukurova’nın .bereketini ülkemiz ve tüm dünya ile buluşturuyorlar. Ziraat odalarımıza kayıtlı 140 bin çiftçimiz bulunuyor. Çiftçi Kayıt Sistemi’ne ise 40 bin kayıtlı çiftçimiz bulunmakta.
Elleri nasırlı, alnı, sırtı terli çiftçilerimiz üretiyor ve bu hasılalar oluşuyor, en büyük alkışı onlar hak ediyor.
Bu ürünlerin pazarlarla da buluşması lazım. Burada da girişimciler, ticaret, sanayi erbapları, ihracatçılar bu zincirin halkalarını oluşturuyorlar. Onlara da ayrıca teşekkür ediyorum. Günden güne yıldan yıla devletimiz adına bakanlığımızın teşvikleri ile çok daha profesyonel manada bu üretimlerin yapılmasına kaktı sağlamaya çalışıyoruz. Bunu da tarım alanımızdaki paydaşlarımızla birlikte fikir alışverişi içinde yapmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
INSTİGRAM’DA GEZSEN MERSİN’İ TAKİP EDİN
Festivallerin kaynaşma ve soluklanma etkinlikleri, bilgi alışverişinde bulunmaya zemin oluşturma alanları olduğunu işaret eden Vali Pehlivan, organizasyonda 300’e yakın stant ve 30’a akın figür ile kentin şenlendiğini söyledi. “Bu yıl belki son birkaç ay içinde karar verdiğimiz için kapsamı itibariyle mütevazi kaldık ama önümüzdeki yıl daha geniş, kapsamlı bir festival yapacağız” diyen Pehlivan, “Bu arada festivallerin bir de tanıtı boyutu var. İlimizde de her kurumun bugüne kadar tanıtımla ilgili çalışmaları olmuş. Biz bunları bir bütün haline getirelim istedik. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın 81 odaklı çalışma yürüten Tanıtım ve Geliştirme Ajansı ve Çukurova Kalkınma Ajansını da işin içine katarak Gezsen başlığı adı altındaki Instigram’da Mersin adına resmi bir sayfa açarak, Gezsen Mersin’i hayata geçirdik. Lütfen herkes bu sayfayı takibe alsın. Orada ilimizle ilgili ulusal ve uluslararası duyurular yaparak, organizasyonlar daha sistematik olarak tanıtılacak. Temel hedeflerimizden birisi olan dışarıdan buraya gelişleri arttırmaya katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu kapsamda çalışmalarımızı daha koordineli yapmış olacağız. Bu sayede kaynakların verimli kullanımını da sağlayacağız” dedi.
Konuşmaların ardından protokol turunçgillerden yapılan narenciye çeşmesinden tadım yaptı.