HEDİYE EROĞLU
Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin (NGS) 1'inci güç ünitesinde temel inşaat aşamalarından biri olan ve reaktör binasının sızdırmazlığını sağlayan iç koruma kabuğunun (İKK) kubbesine beton dökme işlemi tamamlandı.
İç koruma kabuğu kubbesinin en üst düzeyde dayanıklı olması için 422 ton donatı kullanıldı ve 3200 metreküpten fazla beton döküldü. Beton, bileşimin yüksek su tutma kapasitesini, güvenilirliğini, dayanıklılığını ve homojenliğini koruyarak kendiliğinden sızdırmaz hale gelmesine ve yapının alanını kendi ağırlığıyla tamamen doldurmasına imkan sunan yüksek bir akışkanlığa sahip. Beton dökme işleminin tamamlanmasıyla iç koruma kabuğunun kubbesinin üst noktası 61,7 metre yüksekliğe duvar kalınlığı ise 1,2 metreye ulaştı.
“DIŞ KORUMA KABUĞU MONTAJI İLE KABUL İŞLEMLERİNİ DE GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ”
Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdürü Anastasia Zoteeva çalışmaların tamamlanmasıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Akkuyu NGS inşaat sahasında bir dizi kilit aşama devam ediyor. Gösterdikleri azami fedakarlıkları ve yüksek profesyonellikleri için her bir çalışana teşekkür ederim. Sıkı ekip çalışması, dört güç ünitesinin tamamının aynı anda inşa edilmesini mümkün kılıyor. 1'inci güç ünitesi için ilk parti nükleer yakıtın teslimatından sonra nükleer güç santralinin güvenlik sisteminin en önemli unsurlarından biri olan iç koruma kabuğuna beton dökme işlemini tamamladık. İleride 1'inci güç ünitesinin inşaatı tamamlanmadan dış koruma kabuğu montajı ile kabul işlemlerini de gerçekleştireceğiz.
TSUNAMİ, KASIRGA VE BENZERİ GİBİ HER TÜRLÜ AŞIRI DIŞ ETKİYE KARŞI KORUYOR
Şirketten yapılan yazılı açıklamada beton dökme işlemi ile aşağıdaki bilgilere yer verildi: “Akkuyu NGS'de beton dökme çalışmaları sırasında yüksek kaliteli özel beton karışımı kullanılıyor. Karışımın sıcaklık, oturma ve yoğunluk gibi özellikleri sürekli olarak kontrol ediliyor. Betonun her bir partisi, fabrikada ve doğrudan Akkuyu NGS inşaat sahasında yapılan denetimler de dahil olmak üzere bir dizi laboratuvar testine tabi tutuluyor. Yakın gelecekte 1'inci güç ünitesinde koruma kabuğunun ön gerdirme sisteminin halatları da monte edilecek. Koruma kabuğunun ön gerdirme sistemi, reaktör binasının sızdırmazlığını sağlayarak güç ünitelerini 9 büyüklüğüne kadar deprem, tsunami, kasırga ve benzeri gibi her türlü aşırı dış etkiye karşı koruyor."
“YAKIT TÖRENİ SEÇİM PROPAGANDASIYDI”
Mersin Nükleer Karşıtı Platform Dönem Sözcüsü Osman Koçak ise santralin ilk teslim tarihinin 2025 olmasına rağmen endişe verici bir hız ile çalışmaların sürdüğünü söyledi.
Seçimler öncesi nükleer santral sahasına yakıt transferi yapılarak propaganda amaçlı şov yapıldığını anımsatan Koçak, “Tamamen seçime dönük bir şovdu Akkuyu’daki gelişmeler. Seçim propagandası yapıldı. Yakıtın gelmiş olması propaganda amaçlıydı. Tören gösterisi yaptılar. ‘Kapağı kapattık, beton döktük’ diyorlar ama bu yakıt göstermiyorlar. Yakıtı gemiden almak için gerekli vinç sistemini de kurduklarını da söylediler ama yakıtın gemiden alınıp indirildiğini göstermediler ki bu da bizim göstermelik propaganda tepkimizi doğruladı. Ama bu gelişme ile saha nükleer tesis olarak tescillendi” dedi.
“TEST SÜRECİNİ HIZLANDIRMAYA ÇALIŞIYORLAR”
Reaktör binasının sızdırmazlığını sağlayan iç koruma kabuğunun (İKK) kubbesine beton dökme işlemini de değerlendiren Koçak, “Ama tabi bir yandan aşama aşama işi yürütüyorlar. Daha önce şirket sitesinde bu yılın ikinci çeyreğinde yani Temmuz, Ağustos ve Eylül’de işin bir kısmının tamamlanacağı bu amaçla çalışmaların hızlandırıldığı açıklanmıştı. Test aşamasına geçmenin bu senenin sonunu bulacağını belirtmişlerdi. Şirket bizzat ‘Tesisin tamamlanma süresi sözleşme gereği 2025 yılı’dır demesine rağmen şimdi bunu hızlandırmaya çalışıyorlar” diye konuştu.
“İNŞAAT KALİTESİ SORUNLU”
Ancak sık sık baton çatlakları, inşaat kalitesizliğine yönelik örneklerle gündeme gelen Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ndeki çalışmaların hızlanmasının endişe verici olduğunu ifade eden Koçak, “Her zaman söylediğimizi gibi inşaatın kalitesinden soğutma suyu borularından beton çatlaklarına kadar pek çok sorun var. Üstelik bu sorunlar projenin üstlenici inşaat şirketi İçtaş ile Akkuyu arasında feshedilen sözleşme krizinde de ortaya çıktı. Sözleşme feshedildiği zaman ortaya çıkartılan 60 sayfalık eksiklikler listesinde bu sorunlara değinildi. Ama ne yazık ki bu 60 sayfalık rapor Türkiye’de gösterilmedi” ifadelerini kullandı.
“DENİZDE, KARADA EKO SİSTEMİ BOZACAK”
Nükleer santralin kendisine kökünden karşı olduklarının altını çizen Osman Koçak, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Çünkü bir hiçbir kaza olmasa bile radyasyon yayacak. Ayrıca soğutma suyu ile bölgedeki eko sistemi bozacak. Üstelik sadece denizdekini değil karadakine de zarar verecek. Sürekli çalışması halinde doğaya olumsuz etkisi söz konusu.
Sadece bizde de değil, Doğu Akdeniz havzasındaki insanlar büyük bir risk ile karşı karşıyalar. Deprem riski ve tsunami riskleri de cabası.
DEPREM RİSKİ VAR!
Ülkemizde yaşanan 6 şubat depremleri sonrası Rusya Devlet Nükleer Enerji Kurumu (Rosatom), Akkuyu Nükleer Santrali için ‘burada 9 şiddetinde deprem 10 bin yılda olabilir’ demdi. İyi ama biz bu depremin ne zaman olacağını bilmiyoruz ki. Dolayısıyla bu risklerin hepsi devam ediyor.
ISINMAYA DİKKAT!
Öte yandan atmosferdeki ısınma ile iklim değişikliği söz konusu ki bu durum Akdeniz’i de ısıtıyor. Fransa’da nükleer santraller akarsularda olmalarına rağmen işletmelerini durdurdular ısınmadan kaynaklı. Bu ihtimal Akkuyu’da da yüksek riske sahip.
Denizden alanın sıcak su ile reaktörü soğutmaya çalışacaksınız. Bir yerde durmanız gerekecek, durmazsanız da Çernobil bir felakete yol açacaksınız.
Tüm bunların yanında nükleer bomba olarak orada bulunmasının yarınlarımız için tehdit olduğunu unutmayalım.”