Haber Merkezi
Mersin Çevre ve Doğa Derneği(MERÇED), 5 Haziran Dünya Çevre Günü’ne ilişkin yazılı bir açıklama gerçekleştirdi. “Yaşama hakkına sahip çıkma” vurgusu yapılan açıklamada, “Yaşam Hakkımız için Doğamızı ranta kurban eden bu politikaların karşında mücadeleleri etkinleştirmek için, Yerel Yönetimleri, meslek odalarını, STK ları ve halkı mücadele etmeye davet ediyoruz” denildi.
BÜTÜN VARLIKLAR TÜKENME NOKTASINA GELDİ
MERÇED adına açıklama yapan MERÇED Başkanı Sabahat Aslan, dünyada uygulanan vahşi kapitalizmin, plansız sanayileşme ve kalkınma programlarının, insanlara dayatılan aşırı tüketim alışkanlıklarının, bütün varlıkları tüketme noktasına getirdiğini ifade etti.
Bu politikaların insanlara ve ekolojiye verdiği zarara değinen Aslan, “Hava, su ve toprak kirlilikleri oluşturmanın yanında eşitsizliği, adaletsizliği, yoksulluğu, işsizliği, savaşları da beraberinde getirdiği için BM 1972 yılında 5 Haziran günlerini ‘Dünya Çevre Günü’ ilan ederek gezegeni kurtarmayı hedeflemiştir.Ama ne yazık ki 1974 ten günümüze kadar Doğal Yaşam daha çok tahrip edilmiştir” dedi.
TÜRKİYE’NİN ZENGİNLİKLERİ SALDIRI ALTINDA
Dünyanın, büyük felaketlerin yaşandığı küresel iklim krizi felaketiyle karşı karşıya kaldığı söyleyen Aslan, “Bu krizin sonucunda aşırı yağışların ve buzulların erimesinden dolayı oluşan seller, kuraklık, türlerin yok oluşu, gıda kriziyle ortaya çıkan açlık, iklim göçleri artık yaşamsal krizlere neden olmuştur.
Dünyada uygulanan bu politikalardan ülkemizde çok etkilenmiştir. Rant politikaları sonucu sanayi, tarım, kent, ulaşım, enerji, madenler, doğal kaynaklar, ormanlar, hazine arazileri, kıyılar, dereler birer rant alanı haline dönüşmüş, yeraltı ve yerüstü su kaynakları, hava ve toprak kirletilmiş, çevre sorunları artmıştır. Ülkemizdeki bütün yeraltı ve yerüstü zenginlikleri küresel bir saldırı altındadır. Bu saldırının sonucunda şirketler çok kar ederken doğamız katledilmekte, çevremiz kirletilmekte ve yaşam hakkımız gasp edilmektedir” açıklamasında bulundu.
TÜRKİYE PLASTİK ÇÖPLÜĞÜ HALİNE GELDİ
Türkiye’nin plastik ithalatı ve kullanımıyla Dünyanın 10 büyük plastik çöplüğünden biri haline geldiğini ve sanayileşme adı altında gelişmiş ülkelerin sanayi ve nükleer çöplüğü haline dönüştürüldüğünü anlatan Aslan, “Ülkemizde artık temiz hava solumak,Kaynağından temiz su içmek hayal olmuştur. Orman katliamları ülkemizin her tarafında yapılmaktadır. Doğal kültürel ve tarihi varlıklara yönelik saldırılar artık sistematik hale gelmiştir. Tarım topraklarımız tarım zehirleriyle kirletilmiş, ithalata dayalı güvensiz gıda tüketimine mahkum edilmekteyiz.Marmara denizinin ölümüne hepimiz tanık olduk. Önlem alınmazsa ölüm sırası Akdeniz’dedir” diye belirtti.
AKKUYU, FELAKETİN HABERİCİ
Mersin’de yapımı süren Akkuyu Nükleer Güç Santraline de değinen Aslan, şöyle devam etti: “Kentimizde yıllarca Nükleer karşıtı itirazlarının görmezden gelinerek felaketin habercisi olan Akkuyu Nükleer santralinin deprem bölgesinde inşaa edilmesi ve zemininde oluşan çatlaklıklar önlenemeden inşaata devam edilmesi hepimizde endişe yaratmaktadır. Kentimizde kurulan balık çiftlikleri, yapılan vahşi madencilik, çimento fabrikaları, orman katliamları, plastik geri dönüşüm tesisleri, Akdeniz ilçesindeki sanayi tesisleri, bilimsel planlara aykırı yapılan kentleşmeler, havamızı toprağımızı suyumuzu kirletmiş sağlığımızı bozmuştur.BÖLGEMİZ KURAKLIK KRİZİ ile karşı karşıyadır.
Kahramanmaraş depremlerinin yıkıcı felaketleri yaşanırken yetkililer Deprem bölgelerinde, halk sağlığını ve ekosistemi hiçe sayarak yangından mal kaçırırcasına alel acele, bilimsel koşullara uymayarak depremden zarar gören binaları kontrolsüz bir şekilde yıkarak ve yıkımdan sonra oluşan molozların içerisinde bulunan asbest, silika, civa, kurşun, kadmiyum, atık yağlar, tehlikeli sanayi atıkları, radon gazı gibi tehlikeli Maddeleri ve partikülleri ayrıştırmadan dere yataklarına, deniz kenarına, tarım alanlarına, sulak alanlara, vadilere ve yaşam alanlarına dökerek ikinci bir felaketin yaşanmasına neden olmuştur.”
MÜCADELE VURGUSU
Gezegenin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirten Aslan, “Dünya artık alarm veriyor. Bölgemizdeki ve Ülkemiz de ki bu talan zihniyeti hepimizi geleceksiz bırakacaktır. Toprağımız, Suyumuz, Havamız ve Yaşam Hakkımız için Doğamızı ranta kurban eden bu politikaların karşında mücadeleleri etkinleştirmek için, Yerel Yönetimleri, meslek odalarını, STK ları ve halkı mücadele etmeye davet ediyoruz. Dünya Çevre Gününün 2023 yılının teması "Plastik Kirliliğiyle Mücadele Et" olarak belirlenmiş olup, herkesin plastik kirliliğiyle mücadele etmesini bekliyoruz” dedi.