Diren Dikmece, Mersin seninle


 

Akbelen’de ve Cudi’de, Dikmece’de olduğu gibi azgın çevre saldırılarına direnmesine Mersin’de destek verdi. Mersin’deki doğa savunucuları “Bu mücadele sermaye ile halk, yaşam ile yok oluş arasındadır. Dikmece halkının haklı mücadelesinin yanındayız. Diren Dikmece Mersin seninle” diyerek ses yükseltti.

BARIŞ ÇOBAN

 

Mersin’de doğa savunucuları, Hatay Dikmece halkının direnişine destek verdi. Özgecan Aslan Meydanı’nda yapılan açıklamada “Sermaye elini Dikmece’den çek” pankartı açılırken, “Hatay’ın suyu yok”, “Dikmece halkındır” dövizleri taşındı. Açıklamaya Yeşil Sol Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan ve HDP Mersin il Örgütü de destek verdi.

 

SON 120 YILIN EN SICAK AYINI YAŞIYORUZ

Açıklamayı okuyan İrem Serin, son 120 bin yılın en sıcak ayının yaşandığını söyleyerek, iklim krizi canlı yaşamının tamamını tehdit ettiğini, milyonlarca yılda oluşagelmiş ekolojik dengelerin birkaç on yıl içerisinde geri döndürülemez bir biçimde bozulduğunu söyledi.

“Canlı türleri azalıyor, aşırı iklim olaylarına bağlı olarak ekosistemler bozuluyor” diyen Serin, “Yazları aşırı sıcaklar, kışları aşırı soğuklar, beklenmedik durumlarda aşırı yağışlar süreklileşip kalıcılaşıyor. Kapitalist sistemin aşırı üretim mantığının sonucu hepimizi yok oluşa sürüklüyor.

 

“ÜLKENİN DÖRT BİR YANI YAĞMALANIYOR, YOK EDİLİYOR”

Tüm bunlar olup biterken ülkemiz siyasi iktidarın eliyle yıllara yayılan yağmacı politikalar sonucunda açık hava maden sahası ve açık hava şantiyeye dönüştürüldü. Ülkenin dört bir köşesindeki doğal alanlar maden sahalarının açılması, inşaatların yükselmesi ya da savaş için sürekli yok ediliyor. Akbelen, Cudi, Çanakkale… Ülkenin dört bir yanı yağmalanıyor, yok ediliyor” dedi.

 

“DİKMECE’NİN YAŞAM ALANLARI DEPREM GEREKÇE GÖSTERİLEREK YOK EDİLMEK İSTENİYOR”

Tüm bu yıkım ve yağma sahasına şimdi de Dikmece’nin zeytinlikleri, tarım alanları, yaşam alanları eklenmek istendiğini söyleyen aktivist İrem Serin, “Dikmece’nin yaşam alanları 6 Şubat depremlerinin yarattığı yıkım gerekçe gösterilerek yok edilmek isteniyor. Depremlerde en büyük yıkımı yaşayan illerin başında gelen Hatay’da deprem konutlarının ihalesinin depremsen kısa bir süre sonra yapıldığı sonradan ortaya çıkmıştı. Bu ihalelerle deprem rantı yağmacı inşaat şirketleri arasında paylaştırılmıştı. Rantın önünü açmak için elbette bir devlet desteğine ihtiyaç vardı ve böylece acele kamulaştırma devreye sokuldu. Hatay’ın Antakya ilçesine bağlı Dikmece, Gülderen, Anayazı gibi mahallelerdeki tarlaların, zeytinliklerin, yaşam alanlarının acele kamulaştırma yoluyla istimlak edileceği ilan edildi.

 

“DEVLET HALKI ZORUNLU BİR GÖÇE ZORLUYOR”

Hatay halkı henüz enkaz altındaki canlarını çıkarmakla, kendisine yaşayacak bir çadır aramakla, yiyecek ekmek ve içecek su bulmakla meşgulken depremi Allah’ın bir lütfu olarak gören devlet ve sermaye temsilcileri bir araya gelmiş ve ihalelerini gerçekleştirmişlerdi. Deprem konutu yapma amaçları halkın ve doğanın yararını gözetmek değil sermaye çıkarlarını birinci plana koymaktı. Yalnızca bu da değil elbette. Depremin ilk gününden beri Hatay halkının temel ihtiyaçlarını karşılamamayı tercih eden devlet bu yolla halkı zorunlu bir göçe zorluyor. İlk günlerde temel barınma ihtiyacı, sonrasında diğer temel ihtiyaçlar, içme suyu… Sonrasında süreklileşmiş ve hiçbir önlem alınmayan yıkımlar, yaşam alanlarının etrafına yığılan molozlar, asbest ve kirleticilerin serbestçe toprağa, suya, havaya karıştırılması… Tüm bunlar Hatay halkını yıldırma planının birer parçasıydı. Bu planın devamı acele kamulaştırma yoluyla getirilmek isteniyor.

 

“DİKMECE HALKI BÖLGEDEN SÜRÜLMEK İSTENİYOR”

İstimlak edilmek istenen binlerce dönüm alan Hatay halkının önceki kuşaklardan devraldığı endemik ve çok özel zeytin ağaçlarıyla dolu. Bu ağaçların yüz binlercesi evet yüz binlercesi kesilmek isteniyor. Dikmece’nin tarım alanları ve ormanlık alanları yok edilmek isteniyor. Oysa Dikmece’nin hemen yakınında kamu arazileri var. İstensen deprem konutları oralara yapılabilir. Tam da bu nedenle bile planın gerçek nedeni ortaya çıkıyor: Dikmece halkı bölgeden sürülmek isteniyor.

 

“BU MÜCADELE SERMAYE İLE HALK, YAŞAM İLE YOK OLUŞ ARASINDA”

İşte tüm bu sebeplerden dolayı günlerdir direniyor Dikmece halkı. Jandarma saldırısı, provokatif söylemler, hedef göstermelere rağmen sürekli direnen ve yaşam alanlarına, ağacına, zeytinine sahip çıkan Dikmece halkının yanında olduğumuzu göstermek için bir araya geldik. İklim krizinin dehşet verici günlerini yaşadığımız bugünlere, sermaye saldırılarının en azgın saldırıları eşlik ediyor. Halk ise tıpkı Akbelen’de ve Cudi’de, Dikmece’de olduğu gibi bu saldırılara direniyor. Bu mücadele sermaye ile halk, yaşam ile yok oluş arasındadır. Dikmece halkının haklı mücadelesinin yanındayız. Diren Dikmece Mersin seninle. Yaşasın ekoloji mücadelemiz” diye konuştu.

 


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA