Çiftçiden kriz uyarısı!


 

Çekirdekli bahçe dikimi nedeniyle üreticilerin bu yıl ilk krizini yaşadığını söyleyen Tarsus Ziraat Odası Başkanı Seki, “Eğer tedbir alınmaz ise önümüzdeki yıllar daha büyük krizlere gebedir” uyarısı yaptı.

İBRAHİM YÜNCÜLER

 

Tarsus Ziraat Odası Meclis Başkanı Abdullah Seki, çiftçilere ve yetkililere basın açıklamasıyla çağrıda bulundu.

Bölgede ve özellikle Tarsus ilçesinde son yıllarda yoğun sert çekirdekli bahçe dikimi nedeniyle üreticilerin bu yıl ilk krizini yaşadığını söyleyen Seki, “Eğer tedbir alınmaz ise önümüzdeki yıllar daha büyük krizlere gebedir” uyarısı yaptı.

 

“ÇİFTÇİ; SAVUNMASIZ, KORUMASIZ, YALNIZ VE SAHİPSİZ”

Çiftçinin; doğaya karşı savunmasız, ilaç ve gübre sektörü ile fidan ve tohum sektörüne karşı korumasız, tüccar ve komisyoncuya karşı yalnız ve sahipsiz olduğunu vurgulayan Abdullah Seki, “Türkiye’de yaş meyve ve sebze üreticiden toplayıcı, simsar, komisyoncu, tüccar ve perakendeci gibi aracılar yoluyla tüketiciye ulaştırılmaktadır. Yaş meyve ve sebze üretici örgütlenmesinin arzulanan düzeyde olamaması, pazarlama kanalının uzamasına ve tüketicinin ödediği paradan üreticinin eline geçen miktarın düşmesine yol açmaktadır.

“ACIMASIZ PİYASA ŞARTLARINDA SAHİPSİZ KALMAKTA”

Türkiye’de kuru üzüm, kuru incir, fındık, yer fıstığı, Antep fıstığı, yaş üzüm pazarlamasında bölgesel olarak bazı birliklerin faaliyette bulundukları bilinmektedir. Taban fiyat esasına göre devlet desteğinde iç ve dış pazarlamaya yönelik faaliyet gösteren söz konusu satış kooperatifleri pazarlama açısından deneyimli bir kadro ile yerleşik bir düzene sahip bulunmaktadırlar. Böylece başlıca kuru meyveler, belirli ölçüde devlet garantisinde pazarlanırken, raf ömründen dolayı riski en yüksek olan yaş meyve ve sebzeler bu tür fiyat ve pazar garantisinden yoksun bulunmakta ve dolasıyla acımasız piyasa şartlarında sahipsiz kalmaktadır.

 

“HAL YASASI İLE ÇÖZÜLMESİ BEKLENMEMELİ”

Gelişmiş ülkelerde özellikle Avrupa birliğinde üreticinin tamamına yakınının örgütlenmiş olması üreticilerin sürdürülebilir seviyede tarım yapmalarının ana nedenidir. Bu nedenle Türkiye’de ilk yapılacak olan üretici örgütlenmesinin tamamlanmasıdır. Aksı takdirde binlerce aracının faaliyette bulunduğu yaş meyve ve sebze sektöründe bütün sorunların hal yasası ile çözülmesi beklenmemelidir.

ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinde haller; genellikle belediyeler ve çiftçi kooperatifler tarafından kurulmuştur. Çiftçiler bu hallerin idarelerinde de görev almaktadır. AB’de meyve ve sebze pazarlanmasında aktif rol oynayacakları düşüncesiyle üretici organizasyonları desteklenmektedir. AB ülkelerinde yaş meyve ve sebzenin toptancı hallerine girme zorunluluğu bulunmamaktadır. Yaş meyve ve sebze genel olarak 3 kanaldan perakendeciye ulaştırmaktadır” diye konuştu.

 

“ÜRETİCİ ÖRGÜTLENMESİ TAMAMLANMALI VE DESTEKLENMELİ”

Toptancı hallerinin, büyük dağıtıcı marketleri, üretici birlikleri, bunlardan büyük dağıtıcı marketler, toptan ve perakende dağıtım yapabildiğini aktaran Seki, “Avrupa Birliği (AB) 1996 yılında çıkarttığı tüzükle üretici örgütlerini sebze ve meyve piyasasının temel taşı kabul ederek, özellikle sebze ve meyve pazarlanması konusundaki faaliyet alanlarını genişletmiştir. Avrupa birliğinin üreticilere, üretici birlikleri vasıtasıyla yardım etmesi de üretici birlikleri altında örgütlenmesinde etkisi olmuştur. Bizde de bir an evvel gelişmiş dünya ülkelerinde olduğu gibi üretici örgütlenmesi tamamlanmalı ve desteklenmelidir. Burada görev başta üreticilerimize, ziraat odalarımıza, belediyelere ve Tarım Bakanlığına düşmektedir. Belediyeler bu işin lokomotifi olmalıdır, üretici bölgelerinde ortağı olacakları kooperatif vasıtasıyla ürünlerin pazarlanmasından, tarımsal sanayisinin kurulmasına, tüketici bölgelerinde kuracakları belediye şirketleri ile üretici bölgelerindeki kooperatiflerden temin edecekleri ürünleri doğrudan tüketiciye satış noktaları kurarak ulaştırabilirler.

Bunun sonucunda üreticinin en büyük problemlerinden biri olan pazarlama sorunundan kurtulacak, tüketici aracısız temin edeceği ürünü daha ucuza temin edecektir. Bu durum üretici ve tüketiciyi memnun edeceği gibi, bugün bahçe ve tarla kenarlarına, yol ve kanal boylarına dökülen ihtiyaç fazlası ve çıkma ürünlerin kurulacak tarımsal sanayilerle değerlendirilmesi milli ekonomimiz içinde kazanım olacaktır.

 

“TARIM BAKANLIĞIMIZ MUTLAKA EN KISA ZAMANDA PLANLI EKİM DİKİM MODELİNİ UYGULAMAYA GEÇİRMELİ”

Dünya yaş meyve ve sebze sektöründe rekabetin acımasızca sürdüğü bir gerçeklikte bölgemizde rekabet üstünlüğü olan ürünler tespit edilerek, rekabetçi bir anlayış ekseninde faaliyetler yürütülmelidir.

Yaş sebze ve meyvede sektörün en önemli sorunlarından biriside kayıt dışılıktır. Tarım bakanlığımız mutlaka en kısa zamanda planlı ekim dikim modelini uygulamaya geçirmelidir.

Günümüzde sadece üretmek yeterli olmamaktadır. Ürün yeterli miktarda ve nitelikte olmalı, düşük maliyetle üretilerek ‘müşteri odaklı bir bakış açısıyla’ tüketiciye en yüksek tatmini sağlayacak şekilde ulaştırılması amaçlanmalıdır.

Yaş meyve ve sebze üretiminde işletme bilincinin geliştirilmesi ve üreticinin örgütlenmesi, sektör için mutlak bir koşuldur. Tarsus’ta yaş meyve ve sebze üretici kooperatifinin kurulması için tüm çiftçilerimizi duyarlı olmaya, birlik olmaya davet ediyorum” diye konuştu.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA