BARIŞ ÇOBAN
İnsan Hakları Derneği Mersin Şubesi, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Mersin Şubesi ve Çağdaş Hukukçular Derneği Mersin Şubesi, Cumartesi Anneleri’nin toplanma hakkına müdahalenin son bulması için her hafta yaptığı basın açıklamaları kapsamında bu hafta Yahya Yakut'un yaşadığı zulmü dikkat çekildi.
‘DEVLET BİZE TÜM KAPILARI KAPATTI AMA BİZ UMUDUN KAPISINI HEP AÇIK TUTTUK!’
Özgür Çocuk Parkında yapılan basın açıklamasını grup adına ÖHD Mersin Şube Eş Başkanı İbrahim Kaya, “Yahya Yakut için tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz! Türkiye’de yüzlerce insan bir devlet politikasının sonucu olarak gözaltında kaybedildi. Gözaltında kaybetmelerle ilgili başvuruların büyük bir kısmı soruşturma ve yargılama konusu olmadan kapatıldı. Şeklen soruşturma yapılanlar ve dava açılanların neredeyse tamamında zamanaşımı ve beraat kararları verilerek süreç cezasızlıkla sonuçlandırıldı.
Kayıpların izini sürenler ise hukuksuz yasaklamalar, polis şiddeti, gözaltılar, soruşturma ve kovuşturmalara maruz bırakıldı.
965. haftada, ‘Devlet bize tüm kapıları kapattı ama biz umudun kapısını hep açık tuttuk!’ diyen Yakut Ailesi’nin yaşadıklarını kamuoyu ile paylaşıyoruz.
YAHYA YAKUT KİMDİR?
23 yaşındaki 5 çocuk babası Yahya Yakut Mardin/Dargeçit/Altınoluk (Kürtçe adıyla Gêra Cafer) Köyü’nde yaşıyordu. Korucu olmayı reddettiği için güvenlik güçleri tarafından tehdit ediliyordu. Yakut Ailesi bu nedenle köyü terk ederek, Dargeçit’e taşındı. Yahya Yakut, Köyündeki geçim olanaklarından mahrum kalan ailesinin geçimini sağlayabilmek için, Konya’da inşaat işlerinde çalışan akrabalarının yanına gitmeye karar verdi. 5 Eylül 1993 tarihinde Konya otobüslerinin kalktığı Midyat Otogarı’na gitmek üzere evden çıktı.
Yahya Yakut'un Midyat’a gitmek için bindiği dolmuş yol güzergahında iki kez askerler ve korucular tarafından durduruldu ve tüm yolculara GBT işlemi yapıldı. Yahya Yakut'a; ‘Nereye gidiyorsun, ne yapacaksın?' gibi sorular sorulduktan sonra dolmuşun geçmesine izin verildi.
Midyat Otogarı’na ulaşan Yahya Yakut, Konya otobüsünün kalkış saatini beklemek üzere otogarda çay içebileceği bir mekanda oturdu. Kısa bir süre sonra silahlı, sivil giyimli, özel harekat timlerinin kullandığı kar maskeli kişiler yanına gelerek ondan kimliğini istedi. Kimlik kontrolü sonrası ‘ifade vermek için bizimle geleceksin’ denildi. İfade vermesini gerektirecek bir durum olmadığı için Yahya Yakut gözaltına direndi. Ancak şiddet uygulanarak zorla gözaltına alındı. Olay otogarda bulunan çok sayıda kişinin gözleri önünde gerçekleşti.
Yahya Yakut’un gözaltına alındığını haber alan eşi ve annesi Dargeçit İlçe Jandarma Komutanlığına ve Midyat Jandarma Karakoluna başvurdu, ancak bir sonuç alamadı. Dargeçit Cumhuriyet Başsavcılığına verdikleri dilekçenin ise işleme konulup konulmadığını bile öğrenemediler. Yahya Yakut’tan bir daha haber alınamadı.
965. haftamızda Yahya Yakut’un akıbetinin açığa çıkartılması ve işlenen bu insanlığa karşı suçun şüphelileri hakkında etkin soruşturma ve kovuşturma yürütülmesi talebini bir kez daha dile getiriyoruz.
İşlenen suçlarla yüzleşmeden, vicdani muhasebe yapmadan vahşetin bıraktığı leke silinmeyecektir. Galatasaray Meydanı tüm kayıpların yaşadığı zulmün hafıza mekanıdır. Cumartesi Anneleri’nin toplanma hakkına müdahale derhal sonlandırılsın. Yahya Yakut ve diğer tüm gözaltında kaybedilenlerin akıbeti kamuoyuna açıklansın, tüm failler yargılansın” diye konuştu.