RÖPORTAJ/Hediye Eroğlu/
Bu yıl 15’incisi 2-28 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek Mersin Uluslararası Müzik Festivali sanatseverlerle buluşmak için gün sayıyor!
Ancak; renkli, adeta yıldızlar geçidini andıran festivalin bir de arka yüzü var ki o da; gönüllülük ve mütevazi bir bütçe… Sanat aşkıyla organizasyonu ayakta tutan gönüllülük ise eksilmeden yerini koruyor…
Festivalin arka planını, renkli içeriğini gazetemize anlatan Sanat Yönetmeni Erdoğan Şanal, “Dünyada bütçesi belli olmayan tek bir festival var ki, O’da Mersin’de… Bütçe mütevazi, çalışanlar gönüllü ama ortaya çıkan iş müthiş diyerek” yaptıkları işe inançlarını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Uluslar arası standartlarda bir etkinliğe, öyle arkalarında güçlü bir sermaye yapısı olmadan imza atan gönüllülerden olan Şanal, ülkenin içerisinde bulunduğu bu zor günlerde sanatseverleri dünya yıldızları ile buluşturarak, barış ve kardeşliği, sanatla güçlendirmeye çalışacaklarını söyledi.
İşte Erdoğan Şanal ile yaptığımız önemli röportaj…
“KORKMAMALI, SALONLARI, SAHNELERİ DOLDURMALIYIZ”
SORU: Ülke zor günlerden geçiyor. 23 Nisan kutlamaları bile iptal ediliyor. Bu festivale neden ihtiyacımız var?
E. ŞANAL; Bugünlerde en çok ihtiyacımız olan böyle güzel sanat etkinlikleridir. Çünkü barışı, kardeşliği en güzel sanatla anlatabilirsiniz. Ülke olarak içerisinden geçtiğimiz zor günler nedeniyle bu yılki etkinliklerimiz biraz daha hüzünlü.
Ama bu etkinliklerin de sürmesi gerekiyor çünkü zaten terörün amacı halkı kapatmak, sindirmek, korkutmak. Bunu geçit vermemeli, sinema, konser salonlarını, sahneleri doldurmamız lazım. Halkın korkması lazım.
Ayrıca kentimizin yaşanabirliği ve kardeşliğin pekişmesi için de bu festival çok önemli.
YAPTIĞIMIZ BÜYÜK İŞLERİ DÜNYA GÖRÜYOR
SORU: Festivale kimler katkı veriyor?
E. ŞANAL: Mersin Müzik Festivali’ni diğerlerinden ayıran en önemli özellik, etkinliği Mersin’in el birliğiyle yapıyor olması. İstanbul, İzmir ve Ankara gibi büyük şehirlerin festivallerinin arkasında hep büyük vakıflar var. Ama bizim organizasyonumuzun arkasında bir vakıf ya da başka bir kurum/kuruluş yok.
Kültür Bakanlığı, valilik, büyükşehir belediyesi, ilçe belediyelerimiz, ticaret borsası, ticaret sanayi odası, kültür bakanının desteği ile gönül verenler birlikte yapıyorlar. Çalışmalar yürütme kurulu tarafından sürdürülüyor.
Kısıtlı imkanlarla büyük işler yapıyoruz ve bunu dünya görüyor. Bugün Avrupa ülkelerinden 90’ı aşkın gösteri sanatları festivalinin üye olduğu Avrupa Festivaller Birliği’ne (EFA) ülkemizden kabul edilen birkaç organizasyondan biriyiz.
FESTİVALDE YOK YOK
SORU: İçerik hakkında da biraz bilgilendirelim sanatseverleri… Festivalde sanatseverleri neler bekliyor?
E. ŞANAL: Festivalde 8’i kapalı, 5’i açık alanlarda etkinlik düzenleyeceğiz.
İlk olarak 2 Mayıs’ta; bu yıl ‘Mersin Yumuktepe İçin Müzik Arıyor’ teması ile gerçekleştireceğimiz 6. Beste Yarışması’nı kazananı Kültür Merkezi’nde açıklayacağız. Kültür ve sanatı, tarihi, antik mekanlarla buluşturarak, bu alanların yaşatılmasına da katkı sunmaya devam ediyoruz.
Ayrıca bu yıl 6-7 Mayıs tarihlerinde festival kapsamında ilk kez 17. Mersin Polifonik Korolar Şenliği’ni düzenleyeceğiz. Mersin Kültür Merkezi’nde; 30’un üstünde koroyu Mersin’de ağırlayacağız. Türkiye’nin her yerinden gelecek bu koroların mensupları, Mersin’in gönüllü birer turizm elçisi olarak geri dönecekler.
Açılışımızı ise 11 Mayıs’ta Kültür Merkezi’nde Beethoven’in 9. Senfonisi ile yapacağız. Bu eserin sözleri barış ve kardeşlik ile ilgili olup, eser; Türkiye’nin en önemli şeflerinden birisi olan Rengim Gökmen tarafından yönetilecek.
13 Mayıs tarihinde ise dünyanın en önemli caz sanatçılarından biri olan Karın Allyson’u, Amerika Birleşik Devletleri Adana Konsolosluğu’nun katkıları ile Mersin Kültür Merkezi’nde sanatseverlerle buluşturacağız.
14 Mayıs’ta Mezitli Soli Pompeipolis’te Boğaziçi Caz Korusu’nu ağırlayacak, caz severlere unutulmaz bir gece yaşatacağız.
15 Mayıs’ta Haydn Quartett’i ağırlayacağız. O da klasik müzik sevenler için Mersin Üniversitesi Kampüsü’nde harika bir performansa imza atacak.
18 Mayıs’ta Katolik Kilisesi’nde Gökkuşağını Kucaklamak Grubu’nu ağırlayacağız. Bu grup Mersin’e özel. Yani sadece bu festivali için yapılan bir şey. Otilia İpek (Soprano), piyanist Terane Abbaszade eşliğinde sanatseverlerle buluşacak. Hem Türkiye'de hem de yurtdışında başarılı resitalleriyle adından söz ettiren Otilia İpek, sevilen eserlerini seslendirecek.
Bu konseri Kilise’de düzenlememizin nedeni ise Mersin’de ki dünyaya örnek olan hoşgörü kültürüdür. Mersin, dünyada farklı dinlerden insanların aynı mezarlıkta yattığı tek mezarlığa sahip kenttir.
20 Mayıs’ta, Türkiye'nin en meşhur, en iddialı ve aynı zamanda en eğlenceli dörtlüsü; Borusan Quartet’i Tarsus’taki St. Paul Anıt Müzesi’nde konuk edeceğiz.
22 Mayıs’ta Kültür Merkezi’nde geçen yıl Dünya Bale Yıldızları temasıyla yaptığımız çalışmamızı bu yıl Türkiye Bale Yıldızları temasıyla Mersinlilerle buluşturacağız.
23 Mayıs’ta Atatürk Kültür Merkezi’nde Yunan Imam Baıldı ekibini ağırlayacağız.
25 Mayıs’ta da, Mersin Kültür Merkezi’nde Turkuvaz Beşlisi, sanatseverlerle buluşacak. Etkinlikte; her biri kendi alanında Türkiye'nin ustaları olan; Selva Erdener (Solist), İbrahim Yazıcı, Ekrem Öztan, Ahmet Baran, Alper Müffettişoğlu ve Burak Çayır aynı sahnede sanatseverler için unutulmaz şarkı ve türkülerimizi seslendirecek.
Son olarak ise 28 Mayıs tarihinde “Flamenko'dan Anadolu'ya” temalı konseri ile Anadolu rock müziğinin yeni yıldızı Ekrem Düzgünoğlu, açıkhava konseriyle dinleyicisinin karşısına çıkacak. Konser, Toroslar Belediyesi Cumhuriyet Meydanı'nda ücretsiz olarak yer alacak.
TÜRKÜLER ÇOK SESLİ OLACAK!
SORU: Son iki etkinliğin türkü içerikli olduğunu görüyoruz. Bunun nedeni klasik müzik algısını kırmak, halk ile daha çok bütünleşmek mi?
E. ŞANAL: Aslında biz bunu hep yapıyoruz. Bizim tınılarımız çok sesli hale getirebilirsek, bütün dünyaya dinletebiliriz, evrensel olur… Tabi tek ses hali de çok güzel, biz ondanda çok keyif alıyoruz ama biz istiyoruz ki daha çok insan keyif alsın.
Yani festivalde yok yok. Mersin ve bölge sanatseverlerine Mayıs’ı müzik tadında yaşatacağız.
SORU: Mersin Uluslar arası Müzik Festivali’ne yönelik ‘Klasik Müzik Festivali, halkla bütünleşemiyor’ algısı kırıldı mı sizce?
E. ŞANAL: Bu algıyı kırdığımıza inanıyorum. Özellikle son 3 yılda yaptığımız etkinlikler ile bunu daha iyi görebiliriz. Bugün festivalde herkesime yönelik etkinlikler var ama tüm etkinlikler belli bir çıtanın üstünde. Mutlak çok sesli eserleri, dünyada ve Türkiye’de yer edinmiş, belli bir aşamadan geçmiş gruplar, solistler aracılığıyla sanatseverlerle buluşturuyoruz.
BÖLGEMİZ; DENİZLE DE SANATLA DA MERSİN’DE BULUŞUYOR
SORU: Bu işin içerisine tüm Mersin’i dahil ediyoruz ama bölgeden ilgi nasıl?
E. ŞANAL: Festivale bölgeden ilgi çok iyi. Gaziantep’ten, Adana’dan, Kahramanmaraş’tan bilet talep ediliyor, otobüslerle seyirci geliyor. Özellikle Gaziantep’ten çok fazla seyirci geliyor. İşte bu bir festival için olmazsa olmazdır. Bu organizasyon ile önemli bir etkileşim sağlanıyor. Karşılıklı bilgi alışverişi yapılırken, diğer yandan turizm devreye giriyor. Etkinlikler için geliyorlar ama kenti gezip, konaklıyorlar.
Bakınız; Bulgaristan’ın küçük bir şehri vardır, Varna. Bu kentin nüfusu normalde 30-40 bindir ancak Bale Yarışması’nın yapılacağı bir aylık sürede nüfus 100 bine çıkar. Bizde umuyorum 20-25’inci yılımızda festival sayesinde Mersin’de çok sayıda sanatsever ağırlarız.
SORU: Mersin kültür sanat potansiyeli, sunduğu etkinlikler ile Anadolu’nun İzmir’i, Ankara’sı mıdır?
E. ŞANAL: Kesinlikle… İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu nasıl denizle Mersin’de buluşuyorsa, sanatla da Mersin’de buluşuyor.
Zaten Mersin Devlet Opera ve Balesi, Türkiye’nin 4’üncü operası olarak kurulmuştur. Mersin o kadar başarılı oldu ki bölgede, hemen arkasından Antalya ve daha sonra Samsun operaları kuruldu. Yani Anadolu’da ‘böyle sanatlar olmaz’ diyen bir kitle vardı, ancak olduğunu Mersin gösterdi. Hem temsiller dolu geçiyor, hem de bölgeye turneler düzenleniyor.
Bölgenin kültür ve sanat altyapısına çok önemli katkı sağlıyoruz. Biz de kentlilerin kurduğu MERFEST ile Mayıs ayında dünyadan ve Türkiye’den farklı tatlar kente katmaya çalışıyoruz.
ÇOCUKLARIN ELLERİNDEN TUTUN, FESTİVALE GETİRİN
SORU: Festival daha çok büyüklere hitap ediyor, çocukların festival ile daha çok buluşması sağlanacak mı? Ailelere çağrınız var mı?
E. ŞANAL: Öncelikle aileler; çocuklarının ellerinden tutup, bu tür etkinliklere götürmeliler.
Çünkü sanatla ilgilenen, bir enstrüman çalan bir çocuğun dünyaya bakışı değişir. Yargısı gelişir… Bu yüzden velilerimize öneriyorum; çocuğunuz mutlaka bir enstrüman çalsın, çalamıyorsa da izlesin, dünyası değişsin. Biz bu düşünceyi teşvik etmek için festivalde bugüne kadar Mersin’den çıkan genç sanatçılarımıza hep yer verdik. Bu sene de çok genç bir sanatçımız olan 8 yaşındaki Laçin Akyol, sanatseverlerle buluşacak. Henüz daha çok genç ama birincilikleri var. Bu yıl ona Festival Ödülü verdik. Mersin’den, bölgeden çıkan sanatçılarımızı ihmal etmiyor, kendileri ile gurur duyuyoruz.
1992’de Mersin Devlet Opera ve Balesi ile biraber Mersin Üniversitesi Konservatuarı kuruldu. Bugün o konservatuarı bitiren çocuklar tüm dünyada bizi temsil ediyorlar.
ARKAMIZDA KİMSE YOK!
SORU: Mersin’de kültür ve sanat için çok uygun bir zemin var ancak destekler yeterli mi? Örneğin festival hala arkasında güçlü bir yapı ile düzenlenmiyor…
E. ŞANAL: Dünyada tek bir festival var ki bütçesi bilinmeyen o da; Mersin Uluslar arası Müzik Festivali.. Örneğin Ankara Uluslararası Müzik Festivali, Sevda Cenap And Vakfı desteğiyle gerçekleşmektedir. Bütçeleri bellidir ve 2 yıl öncesinden sanatçılarla sözleşmeler imzalanır. Bizi ise; festivali belediyelerimiz desteklediği için son ana kadar, Mart-Nisan’dan önce bütçemiz belli olmuyor.
SORU: Mersin’in çok güçlü sermaye grupları var, tekrar bir çağrı yapılsa sonuç alınamaz mı?
E. ŞANAL: Mersin’den kazananlar, festivale verecekleri destek ile aslında bir nevi yine kendilerine yatırım yapmış olacaklar. Şöyle ki; artık şehirlerin yaşanabilirlik ve gelişmişlik ölçütü, sadece sanayi değil, o şehirdeki kültür, sanat ve sporla da ölçülmektedir. Bizim şehrimizde dev dev fabrikalar var, bunlar yurtiçinden-yurtdışından CEO’lar/yöneticiler getirmektedirler. Ancak o yöneticilerin ilk baktıkları şey; o şehirde kültür, sanat, spordur. Yani aslında festivale verecekleri destek ile kendilerine hizmet etmektedirler.
VAKIF KURULMALI…
SORU: Kurumsallaşma adına emekleme aşamasında mı kaldı festival?
E. ŞANAL: Bir vakıf kurulup, bu festival desteklenseydi bu çok daha başka bir şey olurdu. Şimdi bir vakıf kurulmaya çalışıyor ama müzik festivali için kurulan bir yapı değil. Ama doğrusu İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı gibi bir vakıftır. Bizim de böyle bir vakfımız olmalı. Belki kurulur ama büyük güçler gerekiyor.
Bu bölgenin şöyle bir sıkıntısı var; büyük markaların genel merkezleri İstanbul’da. Ben Gaziantep’e turne yapıyorum, İstanbul’a gitmeyen büyük firmaları görünce seviniyorum. Bizim kaybımız biraz da bu aşamada oluyor.
Sponsor arayışına giriyoruz ama görüyoruz ki bu şehrin sanayicileri; İstanbul, Ankara gibi büyükşehirlerdeki etkinliklere destek veriyorlar.
BİLETLER 20-30 TL’DEN BAŞLIYOR!
SORU: Festivalin bu yıl ki bütçesi nedir?
E. ŞANAL: Bu yıl ki bütçemiz 700-750 bin TL civanındadır. Bu tarz bir organizasyon için çok mütevazi bir rakam. Normalde bu rakamı Büyükşehirler tek bir etkinlik için harcıyorlar. Yani bizim festival bütçemiz sermaye grupları için çok büyük paralar değil.
Biz bu işi ticarete dökmüyoruz çünkü bu bir gönül işi. Bilet fiyatlarımız 20-30 TL’lerden başlıyor. Krain’i Ankara’da izlemek isteseniz kişi başı 100 TL’den aşağı bir rakamla bile zor izlerseniz. Ancak bizim kombine biletlerimiz bile kişi başı 230 TL’dir. Oysa bu rakam İstanbul, Ankara’da bir tek etkinliğin kişi başı ücretidir. Biz ticari kaygı gütmeden, sadece kentin yaşanabilirliğini güçlendirmek, barış ve kardeşliğe katkı sağlamak adına gönüllülükle çabalıyoruz.
EN İYİ İLAÇ; KÜLTÜR-SANAT
SORU: Son olarak sanatseverlere neler söylemek isterseniz?
E. ŞANAL: Biz yılmadan mücadeleye devam diyoruz. Çok üzün olduğumuz ülkemizin bu zor günlerinde kültür ve sanatla, barışa ve kardeşliğe katkı yapalım. Bizi bölmeye çalışan veya birbirimize düşman etmeye çalışan kesimlere karşı en iyi ilaç kültür ve sanattır. Mayıs ayında da Mersin’de Mayıs ayında müthiş bir kültür ve sanat buluşması yaşanacak. Müzik tadında geçecek Mayıs ayında tüm bölge ve ülke sanatseverlerini Mersin’e bekliyoruz.