SONER AYDIN
Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) tarihin en büyük nükleer felaketlerinden biri olan Çernobil’in 30. yıl dönümünde açıklama yaparak, Akkuyu’da ortaya çıkacak tehlikeye dikkat çekti. Dernek adına açıklamayı gerçekleştiren doğa savunucusu ve derneğin avukatı Semra Kabasakal, Çernobil faciasından sonra ülkemizde o dönemin yetkililerinin gerekli önlemleri aldırmadığını ve bilimsel çalışmaların yapılmasını önlediğini belirterek tonlarca çay, fındık gibi ürünlerin tüketilmesine göz yumulduğunu kaydetti.
“HALKIN İRADESİ YOK SAYILIYOR”
Çernobil zihniyeti ile davranan hükümetin nükleer santral konusunda inadını sürdürerek halka yalan söylemeye devam ettiğini dile getiren Kabasakal, “Nükleer santrali evdeki tüp gaza indirgeyen zihniyet Mersin’e, Sinop’a ve İğneada’ya halkın iradesine rağmen kapalı kapılar ardından nükleer santral anlaşmaları ve bilimsel olmayan, göstermelik çed raporları ile Karadenizi ve Akdenizi nükleer atık çöplüğüne dönüştürecek nükleer santral projeleri planlamaktadır” dedi.
“NÜKLEER SANTRALE İHTİYACIMIZ YOK”
Çernobil’in sanığı olan Rusya’nın Akkuyu’ya ve Fukuşima’nın sanığı olan Japonya’nın ise ülkesindeki nükleer santralleri kapatmasına rağmen Sinop’ta nükleer santraller kurmak için çalışma yaptığının altını çizen Kabasakal, “Ülkemizin nükleer santrallere ihtiyacı yoktur. Nükleer santrallerden enerji üretimi kandırmacası ile ülkemizi nükleer çöplüğe dönüştürecek ve dünyadaki insanları öldürmek için ülkemizin nükleer silah üretim merkezi olmasına karşıyız. Başta Akkuyu’da ve Sinop’ta olmak üzere ülkemizin hiçbir yerinde nükleer santrallerin ‘Çernobil bir daha asla’ sloganı ile kurulumuna izin vermeyeceğiz. Hükümeti bir kez daha bu maceradan vazgeçmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.