Haber Merkezi
‘Perakende Sektöründe Yeni Trendler’ konulu Mersin Perakende Zirvesi’nin ikinci konuşmacısı Trendyol İcra Kurulu Üyesi Ozan Acar oldu. “Türkiye’de ve dünyada perakende sektörünün geleceği” konulu sunumunda Acar, sektörün dijital dönüşümünü anlatıp, dijital Pazar yerlerinin sunduğu fırsatları değerlendirip, Türkiye’nin bu sektördeki avantajları hakkında değerlendirmeler yaptı.
“YENİ PAZARLAR YARATILMALI”
Bir ülkenin gerçek refaha ulaşabilmesi için verimlilik artırıcı inovasyonlara ihtiyaç olduğunu kaydeden Acar şunları söyledi:
“Firmalarımızın da verimini artırmalıyız. Diyelim Anadolu’da yöresel ürünler sattığınız bir mağazasınız var. Mevcut imkanlarınızla yalnızca bulunduğunuz ilçedeki müşteriler alışveriş yapabilir. E-ticaret ise sizi, ürününüzü Türkiye’nin tamamına satabilir konuma taşıyor. İstanbul’daki müşteriyi belki Anadolu’ya getiremezsiniz ama ürününüzü İstanbul’daki müşteriye götürebilirsiniz. Bu da yeni pazar yaratmak anlamına geliyor. Değişen piyasa şartlarında artık Anadolu’daki satıcı müşterisinin kim olduğunu bilmiyor ama müşterisinin kimlerden hangi fiyatlarla ürün aldığını tespit ederek fiyat rekabeti oluşturabiliyor. Bu sayede dijital pazarlar tüketiciyi de koruyup ürünlerin tüketiciye olması gerekenden pahalıya satılmasına izin vermiyor.”
“DİJİTAL MECRA ŞEFFAF, SEKTÖRÜN DÜZENİNİ ARTIRIYOR”
Dijital satış platformlarında yorum yapabilme özgürlüğünü de hatırlatan Acar, hiçbir mal sahibinin ürününü kötüleyemeyeceğini ancak müşteri yorumlarının buna olanak tanıdığını söyledi. Bu durumun perakende sektörünü şeffaflaştırdığını vurgulayan Acar, “Bu nedenle dijital platformlar son derece kritik. Düzenli bir organizasyon ve müşteri memnuniyetini sağlamak önemli” diye konuştu.
Ardından Trendyolun giyim markasından dijital satış platformuna dönüş sürecini anlatan Acar, sıradaki hedeflerinin bir dünya markasına dönüşmek olduğunu söyledi. Değişik ülkelerde alışveriş yapan insanlara Türk ürünlerini göndermek istediklerini dile getiren Acar, bu hedefin ilk adımını Azerbaycan ile atıp Suudi Arabistan ile devam ettiklerini anlattı. Türk ürünlerine yüksek talep bulunduğunu ifade eden Acar, artan taleplere yanıt verebilmek için doğru teknolojik altyapıya ihtiyaç duyduklarını vurguladı.
“ÜLKE İHRACATINA ÖNEMLİ KATKI SUNACAĞIZ”
Türkiye’nin ihracat yapısına bakınca temelde aynı ülkelere aynı ürünlerin aynı kişilerce gönderildiğinin görüleceğini dile getiren Ozan Acar şöyle konuştu:
“Toplam ihracatın yüzde 75’ini bin kişi yapıyor. İstikrarlı ihracat yapan şirket sayısı ise 4-5 bin. Bu sayıyı artırmak için dijital platformlar küçük KOBİ’lere büyük fırsatlar sunuyor. Bunu yalnız biz değil birçok dijital platform başlattı ve çok da ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Çünkü birçok küçük işletme gümrükleme, lojistik ya da ülkelerin talep ettiği belgelendirmelere para da harcayamaz, zaman da. Kurduğumuz organizasyonlarla biz bu imkanları sağlıyoruz. Böylece küçük işletmeler de yurtdışına açılabilecek ve bu sayede hem ihracatımız hem de pazar çeşitliliğimiz artacak.”
“PERAKENDE ARTIK TİCARETE KONU BİR SEKTÖR OLUYOR”
Perakendenin artık ticarete konu bir sektör haline geldiğini ifade eden Ozan Acar, bazı önemli unsurlar taşıdığını söyledi. Perakende önündeki en büyük engel olarak korumacı devlet politikalarını gösteren Acar, “Eğer bu engeller olmasa Türkiye’de satış yapan bir kırtasiyenin rakibi belki de Bulgaristan’daki başka bir kırtasiye olurdu. Çünkü teknoloji yardımıyla malların serbest dolaşım maliyetleri oldukça aşağı indi” dedi. Acar, önümüzdeki süreçte yapay zeka kullanımının da daha sık görüleceğini vurguladı.
Firmaların kendi e-ticaret sitelerini kurarak da yollarına devam edebileceğini ancak yüksek sistem kurma maliyetleriyle karşılaşabileceklerini belirten Acar, bunun yerine dijital pazarların daha iyi fırsatlar sunabileceğini sözlerine ekledi.