HEDİYE EROĞLU
Yeni dönem yol haritasın kapsamında kentteki doğa katliamı girişimlerine karşı eylemselliğini arttırma kararı alan Mersin Çevre Platformu, bu kapsamda ilk olarak Mersin Limanı’nın Atatürk Parkına doğru genişletmesi projesine karşı sokağa indi.
Yüzde 90’ı yabancıların elinde bulanan Mersin Limanı’nda, Atatürk Parkı’na doğru genişlemek isteyen Mersin Limanı Uluslar arası Liman İşletmeciliği AŞ (MIP), köyleri delik deşik edecek taş ocakları ile denizi doldurma girişimine karşı protesto edilmeye devam ediliyor.
Bu kapsamda halen Turunçlu, Değirmençay ve Hamzabeyli mahallelerinde ayrı ayrı 4 adet taş ocağı açma girişimlerine karşı Mersin Çevre Platformu, eylemselliğini arttırmak yolunda yeni bir imza kampanyası başlatma kararı aldı.
TEHLİKE KAPIMIZDA
Geçtiğimiz günlerde MIP tarafından limanın doldurulmasına karşı toplanan 10 bini aşkın imzayı Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne teslim eden platform, 4 ayrı ocak için açtığı imza kampanyası ile bu defa taleplerini bakanlığa anlatmaya çalışacak.
Platformdan yapılan çağrıda, Mersin halkına, “Tehlike kapımızda, bölgemizde taş ocakları istemiyoruz!” başlığıyla seslenen Çevre Platformu, destek istedi.
“AÇILMAK İSTENEN OCAKLAR TARIM ALANLARINA VE YERLEŞİM YERLERİNE ÇOK YAKIN”
Platformdan yapılan açıklamada, “Bölgemizde Turunçlu, Değirmençay ve Hamzabeyli mahallelerinde ayrı ayrı 4 adet taşocağının yapımı için ÇED raporlarının onay hazırlıkları sürmektedir. 3 mahallede ki planlanan taşocakları bölgesel olarak birbirine çok yakın olup, Kırmızı ve Efrenk derelerine, MESKİ içme su kaynağına, tarım alanlarına ve yerleşim yerlerine çok yakındır.
Bölgede ormanlık ve tarım arazileri yoğunluklu olup yayla turizmi yapılmaktadır. Halkın geçim kaynağı tarımdır.
TARIM VE İÇME SUYU ZARAR GÖRECEK
Taşocaklarından kaynaklı oluşacak sorunlar bölgesel olarak değerlendirildiğinde bölgenin ormanlık ve tarım alanlarına, içme suyu kaynaklarına, derelerine ve yayla turizmine çok zarar verecektir. Patlatmadan kaynaklı oluşacak gürültü ve toz insan sağlığının bozulmasına neden olacak olup, özellikle oluşacak gürültü insanların ve çocukların psikolojisini çok olumsuz etkileyecektir. Üretilecek malzemenin kamyonlarla taşınması ayrıca bir kirlilik yaratacaktır. Mahallelerin geçim kaynağı olan tarımın olumsuz etkilenmesi bölge insanlarının yoksullaşmasına ve göç etmesine neden olacaktır.
Turunçlu, Değirmençay ve Hamzabeyli mahallelerinde taşocaklarının kurulmasını istemiyoruz. Hep birlikte mücadele edersek kazanırız” denildi.