Haber Merkezi
Türkiye'nin yapımını Rus Şirketi Rosatom'a ihale ettiği Akkuyu Nükleer Santral Projesi için geri sayım başladı. Rusya ile Türkiye arasında kurulan ticari ilişkinin en büyük ortaklığını gösteren Akkuyu Projesi, 2015 Kasım döneminde yaşanan 'uçak düşürülmesi' olayı sonrasında durma noktasına gelmişti. Aylardır pek ilerleme kaydedilmeyen projeye Türkiye, yeniden yoğunlaşıyor.
KOMİSYONDAN GEÇTİ
Sürecin uzaması nedeniyle nükleer santral tecrübesi olmayan Türkiye'de santral inşaatı yapımı konusunda özel kanunlar çıkartılması çalışması başlatıldı. TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu'nda önümüzdeki günlerde nükleer santral için görüşülecek kanun teklifleri masaya yatırıldı. Komisyonda tartışmaların ardından kanun teklifleri kabul edildi. Muhalefetin ret oyu kullandığı komisyon toplantısındaki oylamada kanun teklifi iktidar milletvekillerinin oylarıyla kabul edildi. Muhalefetin kanun teklifine yönelttiği itirazlara cevap veren TBMM Bayındırlık İmar Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanı Erol Kaya, enerjisinin yüzde 74'ünü nükleer santrallerden karşılayan Fransa'nın hem turist sayısının hem de turizm gelirleri açısından dünyanın en sayılı ülkeleri arasında olduğuna dikkat çekti. Kaya, Akkuyu nükleer santral inşaatı için başta kıyı kanunu olmak üzere bazı kanunlarda değişikliğe gidileceğini söyledi.
DEĞİŞİKLİK SADECE NÜKLEERİ KAPSIYOR
Muhalefetin itirazlarının kıyı kanununda yapılacak değişiklik üzerinde yoğunlaştığını belirten Komisyon Başkanı Kaya, bu düzenlemenin sadece nükleer santral için çıkartılacağının altını çizdi. Kaya “Kıyıları koruma amaçlı kıyı kanun özel şartlara uygun yapılar dışında imar izni vermiyor. Nükleer santral inşaatı için kıyı kenar kanunumuzda gerekli düzenleme yok. Ülkemizin ihtiyacı olan ve yurt dışına enerji bağımlılığını azaltacak olan nükleer santral için kıyı kanununu sadece inşaat sahası için düzenleme yapmak zorundayız” diye konuştu.
DÜNYANIN HER YERİNDE VAR
Komisyona gelen kanun teklifinin gerek işletme maliyetini düşürmek gerekse güvenlik açısından kıyı kenar çizgisinin denizle buluştuğu son noktaya tesis kurmayı öngördüğünü anlatan Kaya, “Bu kapsamda komisyonunuzum kanun teklifini uygun buldu. Nitekim kanun sadece santral yapılacak alanı ilgilendiriyor ayrıca Dünyanın her yerinde bütün nükleer santraller bu şekilde yapılıyor" dedi.
GECİKME KABUL EDEMEYİZ
Kaya; muhalefetin santralde çalışacak işçiler için yapılacak tesislerin belediyeler tarafından denetlenmesinin istenmesini de yersiz buldu. Kaya ayrıca, nükleer santrale bağlı diğer yapıların inşaatına Elektrik Üretim Lisansı alınmadan başlanabileceğini de söyledi. Kaya, “Çünkü bu lisansın alınması minimum 18 ay sürüyor. Tesise yardımcı diğer binaların yapımı bu lisansın alınmasına bağlı bırakılmış. Eğer inşaat izni için lisans şartı arayacak olursak, bu santral inşaatının planlanan süreden daha geç biteceği anlamına geliyor. Bu gecikmeyi Türkiye kabul edemez” dedi.
YAPI DENETİMİNE GEREK OLMAYACAK
Nükleer santral inşaatının denetimini yapı denetim şirketlerinin yapmayacağını söyleyen Erol Kaya, şunları kaydetti: “Nükleer sahalarda yapılacak binalarda yapı ruhsatı ve denetimi ile ilgili hususlar çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafında belirlenecek. Çünkü yapı denetim kurumlarının nükleer enerji tesislerini denetleyecek teknik kapasite ve alt yapıya sahip değil. Nükleer santral tecrübesi olan bir yapı denetim şirketi de yok.”