Haber Merkezi
CHP üyesi ve gönüllü çevre avukatı İsmail Hakkı Atal, çevreyi talan eden projelerin önünü açtığı gerekçesiyle, CHP’li belediye başkanlarının şirketlerle ve /veya AK Parti ile işbirliği yaparak parti tüzüğündeki devletçilik ve halkçılık ilkelerini çiğneyerek parti suçu işlediklerini ifade ederek, 31 Mart yerel seçimlerinde bir daha aday gösterilmemesini istedi.
Avukat Atal dilekçesinde şu ifadelere yer verdi: “AKP hükümetinin yaşam alanlarımızı yok eden ve termik santral, nükleer santral, maden ruhsatları, çimento fabrikası, milli park ve tabiatı koruma alanlarının yok edilmesi, yurttaşların mülkiyet hakkının kamulaştırma ve rezerv yapı alanı kılıfı altında gasp edilmesi v.s. faaliyetlerine karşı, sahada halkın avukatı olarak mücadele ederken vakıf olduğumuz, yasal görevlerini yerine getirmeyen CHP’li belediye başkanlarının isim ve faaliyetlerinin bildirilmesi, bu yerel yöneticilerin tekrar aday yapılmaması, CHP yerel yönetim adayları belirlenirken parti tüzüğündeki devletçilik ve halkçılık ilkelerine uygun görev yürütecek adayların tayin edilmesi talebidir.
Aşağıdaki isimlerini belirttiğimiz CHP’li belediye başkanları sahadaki mücadelemiz sırasında vakıf olduğumuz; Devletçilik ve Halkçılık ilkeleri doğrultusunda görev ifa etmeyen ve halkın zararına olarak şirketlerle ve/veya AKP ile işbirliği içinde olduğunu deneyimlediğimiz belediye başkanlarıdır.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer; Akkuyu nükleer santraline karşı belediye meclisinde Akkuyu’nun enerji nakil hatları için yapılan plan değişikliğinde veto yetkisini kullanmamıştır. Söz konusu plan değişikliği Cumhur İttifakı’nın oylarıyla belediye meclisinden geçmiştir. Ayrıca Mersin merkezindeki Atatürk Parkını küresel sermaye olan MIP şirketine 100 milyon Türk Lirasına satmıştır.