Haber Merkezi
Türkiye ilk astronotunu çarşamba gecesi uzaya gönderiyor. 43 yaşındaki savaş pilotu Alper Gezeravcı 14 günlük bir misyon için Amerika Birleşik Devletleri'ndeki (ABD) Cape Canaveral Hava Kuvvetleri İstasyonu'ndan Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) doğru havalanacak.
ALPER GEZERAVCI NE ZAMAN UZAYA GİDECEK?
Ülkemizin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın uzay yolculuğu bu gece (17 ocak) Türkiye saatiyle 01.11’de ABD’de yapılacak fırlatma töreniyle başlıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve bilim insanlarından oluşan bir heyet, Cumhuriyet tarihinin ilk insanlı uzay görevi için Florida’da gerçekleştirilecek fırlatma törenine katılmak üzere ABD’ye gitti.
ABD, Florida’daki fırlatma işlemi 18 Ocak 2024 Perşembe gününün ilk saatlerinde TSİ 01.11’de yapılacak. Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) kenetlenme ise 19 Ocak saat 13.15’te gerçekleşecek. Bu adımla, Türkiye’nin 2021’de ilan ettiği Milli Uzay Programı’nın “ilk insanlı uzay misyonu” hedefine ulaşılacak. Gezeravcı’nın ISS’de 14 gün kalıp, 13 kritik deney yapacağı belirtildi.
Gezeravcı’nın Ax-3 uçuşunda birlikte görev alacağı kişiler, ABD ve İspanya’yı temsilen misyon lideri Michael Lopez-Alegria, İtalyan Hava Kuvvetleri’nden Pilot Walter Villadei ve Avrupa Uzay Ajansı adına İsveçli Marcus Wandt olarak belirlendi.
TÜRK HALKININ HAYALLERİNİ UZAYIN DERİNLİKLERİNE TAŞIMAYA HAZIR
Görevinin sembolik ağırlığının önemini vurgulayan Alper Gezeravcı ise Türk halkının hayallerini uzayın derinliklerine taşımaya hazır olduğunu söyledi.
ALPER GEZERAVCI HANGİ DENEYLERİ GERÇEKLEŞTİRECEK?
Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, 14 gün boyunca Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (ISS) üniversite ve araştırma kurumlarınca hazırlanan 13 farklı bilimsel deneyi gerçekleştirecek.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından yapılan açıklamada Gezeravcı'nın yapacağı deneylere ilişkin şu bilgiler paylaşıldı: TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) tarafından geliştirilen UYNA deneyiyle yüksek sıcaklıklara dayanıklı, yüksek mukavemetli alaşımların üretilmesi çalışması, KIBO modülünde bulunan ELF kullanılarak gerçekleştirilecek. Ergitme ve katılaşma prosesleri sırasında termofiziksel ve kristal büyümesi gibi özellikler üzerinde yer çekimsiz ortam etkileri araştırılacak. Bunun, Türkiye'nin uzay, havacılık ve savunma sanayisi için yeni nesil malzeme geliştirme kabiliyeti kazanmasında önemli katkısı olması hedefleniyor.
TÜBİTAK MAM tarafından geliştirilen ikinci proje gMETAL deneyiyle kimyasal tepkimesiz koşullarda, katı parçacıklarla akışkan ortamı arasında homojen bir karışımın oluşturulmasına yer çekiminin etkisi araştırılacak. Böylece uzay araçlarının itki sistemlerinin daha verimli hale getirilmesi sağlanacak.
Boğaziçi Üniversitesi tarafından geliştirilen UzMAn deneyiyle dünyada zorlu koşullara adapte olan mikroalg türlerinin yer çekimsiz koşullar altında büyüme ve dayanıklılık testlerinin gerçekleştirilmesi, metabolik değişikliklerinin incelenmesi, karbondioksit (CO2) yakalama performanslarının ve oksijen (O2) üretim kabiliyetlerinin belirlenmesi için bilim misyonu ortağı TÜBİTAK MAM ile yaşam destek sistemi geliştirilmesi hedefleniyor.
Ege Üniversitesi tarafından geliştirilen EXTREMOPHYTE deneyiyle uzayda ve yeryüzünde yetiştirilen ve de tuz stresine maruz bırakılan A. thaliana ve S. parvula bitkilerinde yeni nesil dizilemeyle (RNA-seq) transkriptomun ortaya konulması ve mikro yerçekiminde glikofitik ve halofitik bitkilerin tuz stresine verdikleri bazı fizyolojik ve moleküler yanıtların karşılaştırılması planlanıyor.
Ankara Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen METABOLOM araştırmasıyla, uzay koşullarının insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin ortaya çıkarılması amaçlanıyor. Bu olumsuz etkilerin azaltılmasına yönelik, uzay görevine katılan astronotun, uzay ortamı koşullarının etkisiyle gen ekspresyonlarında ve metabolizmalarında gerçekleşen fizyolojik ve biyokimyasal değişimlerin incelenmesi öngörülüyor. Çalışmayla, vücuttaki sistem çapındaki değişikliklerin uzay yolcularının sağlığına yönelik olası risk faktörlerinin anlaşılmasında yeni bilgiler sağlanması amaçlanıyor. Çalışmanın dünyada var olan hastalıklar için yeni tedaviler ve önleyici tedbirlerin geliştirilmesinde faydalı olabileceği de düşünülüyor.
Hacettepe Üniversitesi tarafından geliştirilen MİYELOİD deneyiyle uzay misyonu katılımcılarının maruz kalacağı yolculuk ve uzay koşulları, kozmik radyasyon hasarının immünolojik olarak 'miyeloid kökenli baskılayıcı hücreler (MKBH) düzeyinde ölçülmesi ve değerlendirilmesi hedefleniyor.
TÜBİTAK UZAY tarafından gerçekleştirilen MİYOKA deneyiyle ilk Türk uzay yolcusu, istasyonda elektronik kart üzerine kurşunsuz bileşen montajı gerçekleştirecek. Uzay görevi sonrası dünyaya getirilecek elektronik kartlar TÜBİTAK UZAY tarafından ayrıntılı incelemeye tabi tutularak mikro yer çekiminin kurşunsuz lehimleme sürecine etkileri bilim dünyasının kullanımına sunulmak üzere raporlanacak."
Bursa'da bulunan GUHEM Uzay ve Havacılık Merkezi Direktörü Halit Mirahmetoğlu, "Bu tarihi olay teknolojik hedefleri doğrulayacak ve Türk halkının ulusal gururunu harekete geçirecek" diyor.