Emekli maaşlarında yapılan yeni zamlar da talepleri karşılamaya yetmedi. Yoksulluğa mahkum olan emekliler sokaklara inerek tepkilerini haykırmaya devam ediyor.

Mersin’de 2021 Tüm Emekliler Sendikası, Türkiye Emekliler Derneği ve emeklilikte Yaşa Takılanlar Derneği Mersin Şubesi üyeleri sokağa inerek, emekli maaşlarına yapılan zam oranlarını, protesto etti.

Özgür Çocuk Parkında bir araya gelen emekliler, “Sefalet ücretine hayır, insanca yaşamak istiyoruz”, “Mutfakta yangın var geçinemiyoruz” pankartları açtı. Sloganlar atarak, “Delik büyük yama küçük” tepkisini dile getiren emekliler seslerine kulak verilmesini istedi.

MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK

Burada yapılan ortak basın açıklamasını okuyan 2021 Tüm Emekliler Sendikası Mersin Şube Başkanı Hüseyin Kurt, “Delik büyük yama küçük” diyerek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın geç saatlerde yeni bir açıklama yaparak işçi, esnaf ve çiftçi emeklilerine uygulanacak 42.57'lik zam oranını memurlarda olduğu gibi 49.25'e çıkardıklarını, eşitliği sağladıklarını açıkladığını anımsattı.

“Bu mütevazi artış, yurdun her köşesinde yağmur soğuk demeden alanları terk etmeyen emeklilerimizin sayesindedir” diyen Kurt, emeklilerin büyük çoğunluğunun hâlâ en düşük aylık olarak 10 bin TL almaya devam edeceğine vurgu yaparak, “Emeklilerin insanca yaşamasını sağlayacak köklü çözümlere ulaşana kadar birleşik mücadelemiz devam edecek” dedi.

“EMEKLİ YILI, ÖLÜM YILI”

İktidarın 2024’ü “Emekli Yılı” ilan etmesine de değinen Başkan Kurt, “En düşük emekli aylığının 2024'ün ilk altı ayı için yedi bin beş yüz liradan on bin liraya çıkarıldığını müjdelediler bize. Yani iktidar, pahalılık ortalığı kasıp kavururken en düşük emekli aylığına mahkum edilen milyonlarca emekliye sadece yüzde 33 zammı reva gördü.

Üstelik, yoksulluğumuzla alay edercesine 2024 " Emekli Yılı" ilan edildi.

Ölüm yılı! Bu olsa olsa emeklinin ölüm yılı olabilir. Maaşlar kiraya bile yetmiyor, bir çok üyemiz kirasını ödeyemediği için ya sokakta kalacak, ya sığıntı olacak. Mutfaklarımızdaki yangın her geçen gün büyüyor, barınamıyor, beslenemiyor, ısınamıyor, insanca yaşayamıyoruz” diye konuştu.

EMEKLİYE TUZAK

Daha önce memur emeklilerinin aylıklarının çalışan memur maaşlarından koparılarak emeklilerin bu kesimine ağır darbe indirildiğini dile getiren Hüseyin Kurt, şimdi de işçi, esnaf ve çiftçi emeklilerinin aylıklarına zammı memur emeklilerinin aylıklarına yapılan zamdan düşük belirleyerek bu kesime de darbe vurulduğunu söyledi.

“Yani memur emeklilerine yüzde 49,25 zam, işçi, esnaf ve çiftçi emeklilerine 42,57 zam uyguladılar. Yoksulluğu daha da yaygınlaştırdılar ve derinleştirdiler” diyen Hüseyin Kurt, “Emekliler, bırakın insanca yaşamayı, artık günlük geçimlerini sağlamakta zorlanıyorlar, düpedüz hayatta kalma mücadelesi veriyorlar. Memur emeklileri ile işçi, esnaf ve çiftçi emeklileri arasında ayrımı körükleyerek sınıf kardeşlerini birbirlerine karşı kışkırtmayı marifet sayan iktidar hızlı yoksullaştırma politikasında sınır tanımıyor. Buna rağmen kendilerine teşekkür etmemizi bekliyor.

ONURUMUZLA ÜRETTİK

Ülkemizin bugünkü toplam varlıklarını sağlamış, fikriyle, bedeniyle üretmiş, şimdi insanca bir emeklilik yaşaması gereken bizler sadaka istemiyoruz. Yıllar boyunca kestiğiniz ve işlettiğiniz primlerin karşılığını istiyoruz.

Lüks ve şatafat içinde yaşayan bir avuç vurguncuyu türlü oyunlarla durmadan zenginleştirirken milyonları açlığa mahkûm ediyorsunuz. Emeklileri sadece sosyal ölüme değil, fiziksel ölüme sürüklüyorsunuz. Fakat yabancı ve yerli büyük kapitalist tefecilerin borçlarını kesintisiz ödüyorsunuz. Bütçe olanakları anca bu kadarına yetiyor, az daha sabredin derken bütün yükü en zayıflara bindiriyorsunuz.

YAMAN ÇELİŞKİ

Bir yandan diyorsunuz ki, 2002 yılında aylık ortalama 3 milyar dolar ihracat yapılırken bugün aylık ortalama 21.3 milyar dolar ihracat gerçekleştiriyoruz. Uzay programlarına katılıyoruz, gökte kendi uydularımız dolaşıyor. Yani ülkemizi zenginleştirdik, kalkındırdık. Peki ülkemiz zenginleşirken emeklinin geliri niçin sürekli düşüyor.Emekliler arasında konut sahibi olma oranı her yıl azalıyor, daha önce emekli ikramiyesiyle konut sahibi olunabiliyordu, şimdiyse maaşlar kiraya bile yetmiyor.

HAYDİ 2002'YE

Yanlıştan dönün, emekliyi oyalamayın, hakkını teslim edin.Hiç olmazsa sizin iktidarınız öncesindeki 2002 koşullarını sağlayın. 2002 Aralık ayında asgari ücret 184 TL, en düşük emekli aylığı bunun yüzde 40 fazlası 257 TL'ydi. Bugünkü 17002 TL asgari ücretin yüzde 40 fazlası 23802 TL eder.

PLANLI ÜRETİM EKONOMİSİ

Bunu sağlamanın yolu vergide ve gelirde de adaletten geçer. Dolaylı vergiler kaldırılmalı ve çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmalı ve gelirde açılan makas kapatılmalıdır. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bu politikalardan vazgeçilmelidir.Dolar milyarderlerinden servet vergisi alın,cumhuriyetin kuruluş dönemindeki gibi planlı, kamucu, üreten ekonomik modele geçin.

ASGARİ YAŞAM OLMAZ

Bir sözümüz de muhalefete; en düşük emekli aylığı asgari ücrete eşitlensin demeyin. Bu tuzaktır, asgari ücret asgari yaşamdır. Her emekçi insanca yaşamaya layıktır. Asgari ücret işe ilk girişte çok kısa süreli ve geçici olmalıdır. Usta bir işçi emekçi olarak emekliye ayrılan insan elbette ki asgari ücretin üzerinde bir maaşı hak eder.

BİRLEŞEREK KAZANACAĞIZ

Emeklilerin sorunları çok büyük, iktidarın uygulamaları maaşlarımızı hak olmaktan çıkardı, sosyal yardım düzeyine düşürdü. Hiçbir emekli örgütü bu büyük sorunun altından tek başına kalkamaz. Bu anlayışla güzel Mersin'imizde EYT Mersin Şubesi, TÜED Mersin Şubesi ve 2021 Tüm Emekli Sen Mersin Şubesi olarak daha önce yaptığımız gibi güçlerimizi birleştiriyor, hakkımızı birlikte arıyoruz. Gayretimiz ilimizdeki son emekliye ulaşana kadar devam edecek” ifadelerini kullandı.

İŞTE EMEKLİNİN TALEPLERİ

Taleplerine de değinen 2021 Tüm Emekliler Sendikası Mersin Şube Başkanı Hüseyin Kurt, en düşük emekli maaşının 23 bin 802 TL ye yükseltilmesi gerektiğini ifade etti. “Tüm emekli aylıklarına derhal ve seyyanen ek zam yapılmalıdır” diyen Kurt, konutsuz emeklilere, gelirlerine uygun ödemeli sosyal konutlar yapılması, depreme dayanıksız konutlar uygun ödemeli krediyle sağlamlaştırılmasını da talep etti.

“Anayasanın ‘sendika kurma hakkı’ ve ‘toplu sözleşme hakkı’ ile ilgili 51. ve 53. Maddelerine ‘emekliler’ veya Uluslararası Sözleşmelerde yer alan ‘herkes’ ibaresi eklenerek emeklilerin sendika kurma ve toplu sözleşme hakkı Anayasal güvenceye kavuşturulsun” diyen Kurt, Emekli Sendikaları Statü Yasası çıkarılması gerektiğini söyledi.

Tüm emekli maaşları "asgari değil, insanca yaşam" ilkesine göre hükümet ve emekli sendikası arasında yapılacak toplu sözleşme yoluyla belirlensin.6. Aylık bağlama oranı (ABO) eskiden olduğu gibi yüzde 70 olması gerektiğini söyleyen Hüseyin Kurt, “Yıllardır savsaklanan İntibak Yasası derhal çıkarılsın. İşçi, Memur ve Bağ-Kur emekli aylıkları arasındaki eşitsizlik giderilsin. Bayram ikramiyesi adı altında verilen harçlıklardan vazgeçilsin ve tüm emeklilere yılda dört defa birer maaş tutarında ikramiye ödensin. SGK ile Bankalar arasında yapılan protokol görüşmelerine emekli sendikasının da katılması yönünde yasal düzenleme yapılsın. Emekli maaş promosyonları 3 yılda bir değil her yıl ödensin. Emekli maaşlarından alınan muayene, tedavi ve ilaç katkı payı kesintileri kaldırılsın. Toplu taşıma araçlarında emeklilere ve eşlerine ücretsiz ulaşım hakkı sağlansın. Emekli yurttaşlara yaşamlarının sonbaharında hak ettikleri saygı gösterilsin. Yalnız yaşayan, hasta ve bakıma muhtaç olan emekli ve yaşlı yurttaşlar için devlete ait huzurevi sayısı artırılarak, bakım hizmetleri yaygınlaştırılsın” dedi.