HEDİYE EROĞLU
Mersin Limanı’nı Atatürk Parkına doğru genişletmek isteyen Singapurlu MIP Şirketi ile CHP’li Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin metro projesinde kullanmak üzere köylerde açılmak istenen taş ocaklarına karşı direniş eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları ile hız kazandı.
ÇEVRECİLER KÖYLERDE KAPI KAPI GEZİYOR
Bu kapsamda Hamzabeyli’de iki tane olmak üzere, Turunçlu, Karahacılı, Değirmençay’da birer adet olacak şekilde kurulmak istenen taş ocaklarına karşı Mersin Çevre Platformu köylere giderek evleri tek tek gezip, bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışması yapıyor. Söz konusu ocakların yaratacağı çevre zararını anlatan ve ileride neden olabileceği tahribat hakkında bilgi veren platform üyesi çevreciler ve uzmanlar, yöre halkının sorularına da yanıt veriyor.
TARIM VE HAYVANCILIK YAPILIYOR
Özellikle kente en yakın köylerden olan Hamzabeyli’de kurulmak istenen iki ayrı taş ocağının tarım ve hayvancılık ile geçimini sağlayan köylülere büyük darbe vurulacağını anlatan uzmanlar, direniş için yapılması gerekenler hakkında bilgiler veriyor. Köylülerin de büyük ilgi gösterdiği ve direnişte kararlı olduğunu söylediği çalışmaların etkin bir şekilde süreceği öğrenildi.
OCAKLARA KARŞI İMZA KAMPANYASI BAŞLATILDI
Mersin Çevre Platformu, Hamzabeyli, Turunçlu, Karahacılı, Değirmençay başta olmak üzere köylerde yürüttüğü bilgilendirme çalışmalarının yanı sıra bir de imza kampanyası başlattı. İmza kampanyasına da destek sağlayan köylülerin, taş ocaklarını istemediklerini dile getirmek üzere eylem ve protestolara da katılım sağlamaya hazır olduğu öğrenildi.
MERSİN SOKAĞA İNMEYE HAZIRLANIYOR
Platform yetkilileri, “Herkes taş ocaklarına karşı, eyleme katılmaya hazır. Önümüzdeki süreçte biraz daha eğitici çalışmalar yaptıktan sonra sahaya ineceğiz. Hem liman genişletme projesine hem de taş ocaklarına karşı birlikte hareket edeceğiz” bilgisi verdi.
TARIM VE İÇME SUYU ZARAR GÖRECEK
Platform yetkilileri çalışmaları ile ilgili ayrıca şu bilgileri verdi; Taşocaklarından kaynaklı oluşacak sorunlar bölgesel olarak değerlendirildiğinde bölgenin ormanlık ve tarım alanlarına, içme suyu kaynaklarına, derelerine ve yayla turizmine çok zarar verecektir. Patlatmadan kaynaklı oluşacak gürültü ve toz insan sağlığının bozulmasına neden olacak olup, özellikle oluşacak gürültü insanların ve çocukların psikolojisini çok olumsuz etkileyecektir. Üretilecek malzemenin kamyonlarla taşınması ayrıca bir kirlilik yaratacaktır. Mahallelerin geçim kaynağı olan tarımın olumsuz etkilenmesi bölge insanlarının yoksullaşmasına ve göç etmesine neden olacaktır. Köylerde taşocaklarının kurulmasını istemiyoruz. Hep birlikte mücadele edersek kazanırız.”