HEDİYE EROĞLU

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 2024 Yılı Şubat Ayı Olağan Toplantısı I. Birleşimi, Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapıldı. Toplantıda birimlere ait 29 ve komisyonlara havale edilen 8 olmak üzere ağırlıklı imar değişiklikleri ve bunlara gelen itirazlar olmak üzere toplamda 37 madde görüşüldü.

Mecliste Yol Yapım Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı birimlerinde kullanılan doğal gaz tüketim bedelleri için Aksa Çukurova Doğalgaz Dağıtım A.Ş.'ye verilmek üzere İller Bankası A.Ş.'den 6 milyon 200 bin TL tutarında kesin teminat mektubu alınması hususunda ki yetki talebi öne çıktı.

“TAŞ OCAKLARI TOPLUMUN EN KADİRŞİNAS KESİMİ OLAN KÖYLÜLERİ DE ÇILDIRTTI”

Toplantının gündem dışı konuşmalar bölümünde söz alan CHP’li Meclis üyesi Abdurrahman Yıldız, köylerde günden güne artan taş ocakları tehdidine dikkat çekerek, “Mersin’deki taş ocakları meselesi artık ayyuka çıktı. Türkiye’ni gündemi haline gelmeye başladı. Bu toplumun belki de en az muhalefet eden, kızan, en kadirşinas kesimi olan köylüleri de çıldırttı. Geçen hafta köylüler Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde Toroslar ve Yenişehir ilçelerine bağlı bölgelerden köylülerin bir eylemi vardı, basın açıklaması yapmak istediler. Köylerinde kurulan ve kurulacak olan taş ocakların ilişkin protestolarını dile getirmeye çalıştılar. 

“EYLEME GİDECEK KÖYLÜ JANDARMA ENGELİNE TAKILDI”

Fakat özellikle Yenişehir’deki köylerden bir kısım hemşerimiz maalesef jandarma eylemine takılarak, kendi derdini söylemeye bile fırsat bulamadı. Gelip Çevre İl Müdürlüğü’nün önünde, bakanlığa; ‘yahu kardeşin ne yapıyorsunuz siz? Bakın bu memlekette zaten köylülerin nüfusu yüzde 5’e düştü. Artık ekmek 10 TL’ye çıktı, et zaten lüks oldu. Bunların olmamasının temel sebebi sizin bu meraları, tarım alanlarını, köylülerin yaşam alanlarını yok etmenizden kaynaklanıyor’ diye seslerini duyuracaklardı. Fakat önemli bir kısmı buraya kadar gelme şansını dahi yakalayamadı.

“KENTTE GIDA BULMAK BİR LÜKS HALİNE GELİRSE HİÇBİRİMİZ ŞAŞIRMAYALIM”

Bir şeyin farkına varmamız lazım artık bizim. Kendimizde pratikte günlük hayatın içerisinde defalarca yaşıyoruz aslında bunu; hakikaten bu memlekette artık gıda lüks bir şey olmaya başladı. Önümüzdeki 3- 5 sene içinde bu memlekette, kentte gıda bulmak bir lüks haline gelirse hiçbirimiz şaşırmayalım. Sebeplerini biraz önce saydım. Siz hayvan meralarını, otlakları, bahçeleri, bağları, tarlaları taş ocağı, inşaat vs yaparsanız bugünkünden çok daha kötü bir duruma düşeceğiz. Maalesef insanların bunu dile getirmesine bile müsaade etmiyorsunuz.

“BU KENTTEN NE İSTİYORSUNUZ?”

Örneğin Erçel’deki taş ocağı yine gündemdeydi, köylülerin, çevrecilerin çabası ile orada ÇED Raporu onaylanmadı. Ve o taş ocağının kurulmaması kararı alınmıştı. Ne hikmet ise bir yıl geçti aradan, bir yıl bir yerlerde bekletildi ve şimdi köylüye, orada yaşayanlara sormadan Ankara’dan bakanlık eliyle buralara yeniden ruhsat veriliyor.

Yahu bu kentten ne istiyorsunuz siz? Bu Mersin’den ne istiyorsunuz? Anlamadım ben. Denizinden, köyünden, dağından, taşından ne istiyorsunuz.

“BU KENTİN 4 TARAFINI BİRDEN ABLUKAYA ALIP, YAŞANMAZ HALE GETİRMENİN MANASI NEDİR?”

Bu kentin 4 tarafını birden ablukaya alıp, yaşanmaz hale getirmenin manası nedir? Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Denizdeki balığını kurutup, dağındaki hayvanını yok edip, bahçesindeki meyveyi yok edip, çıkıp hepimiz gece gündüz alamaya başlıyoruz; çocuklarımıza yeteri kadar süt, et veremiyoruz diye. Ekmeği bile ‘aman ha belediyeler 3-5 ekmek daha fazla ekmek çıkarsın da, biz de daha indirimli ekmek alalım’ diye belediye ekmek büfelerinin önünde sıraya giriyoruz. Kontrolsüz bir şekilde tarımı, hayvancılığı yok etme eylemlerimizden kaynaklı bunları yaşıyoruz. Bunlardan vazgeçilmeli.

AKP’NİN VAADİNE; “SEÇİME KADAR RAFA KALKMIŞTIR” ELEŞTİRİSİ

Sesini duyuramayan köylüler adına ben buradan bir kez daha söylüyorum; Toroslar’ın, Yenişehir’in, Mezitli’nin köylerinden elinizi çekin. Buradaki üretimden elinizi çekin. Bugün buradan elini çekmeyenlerin çocukları da, torunları da yarın aç kalacaklar. Onların torunları da yarın gidebilecekleri bir bahçe bulamayacak. İçebilecekleri bir bardak süt bulamayacaklar. Köylüler ile konuşurken şöyle bir şey duydum; Mersin AKP milletvekillerinden birisi projenin kaldırılacağını söylemiş. Belli ki vali ile filan görüşüp bunu şimdilik rafa kaldırmış durumdalar. Ben biliyorum ki bu seçime kadar rafa kaldırıldı. Seçimden sonra yenide gündeme getirilecek. Ama buradan köylüler adına söz veriyorum, o köylerde bir tek taşın yerinden oynatamayacaksınız. Buna tüm köylüler karşı duracak, direnecekler. Herkes yerini, haddini bilsin. Bu köyleri kimse yok ettirmeyiz.

Zaten 30 yıl önce yüzde 37 olan köylerin nüfusu yüzde 5’e düşmüş durumda. Bundan 30 sene önce neredeyse bedava yediğimiz şeyler bugün neredeyse bulunamaz hale gelmiş durumda. Bunu daha fazla büyütmenin, krize sokmanın anlamı olmadığını düşünüyorum” diye konuştu.