YUSUFCAN GÜDÜK
Mersin Tabip Odası’nda Nisan ayında yapılacak seçimler yaklaşırken Hekim ve Değişim Grubunun ardından, Çağdaş Hekimler Grubu da yönetim aday listesini kamuoyuyla paylaştı.
Adayların tanıtılıp, seçim bildirgesinin okunduğu tanıtım toplantısı Mersin Tabip Odası’nda düzenlendi.
Çağdaş Hekimler Grubu adına konuşan yönetim kurulu adayı Uz. Dr. İzzet Çalış, “Emek bizim söz bizim” sloganıyla yola çıktıklarını söyleyerek, amaçlarını anlattı.
“GEREKLİ UYARILARI YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Öncelikle İliç maden felaketi konusundaki görüşlerini paylaşan Uz. Dr. İzzet Çalış, “Öncelikle kaybettiğimiz tüm işçilerin ailelerine sabır ve baş sağlığı diliyoruz. Erzincan-İliç’te yaşananlar bir kaza değil katliamdır. Maden faciası bir çevre felaketine dönmüştür. İnsan ve halk sağlığını gözeten ve koruyan meslek birliğimiz TTB, yıllar önce bir çevre felaketinin yaşanabileceğini söylemiş, önlemlerin alınması için diğer STK’larla birlikte konuyu resmi kurumlara bildirmiş ve kamuoyunu bilgilendirmiştir. Çok yakınımızda bulunan Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili uyarılarımız da devam etmektedir. Bizler insan, çevre ve halk sağlığı konusunda çalışmaya, salgın hastalık, deprem, sel gibi olağanüstü hallerde sağlık örgütlenmesinin koşullarını oluşturmak için gerekli uyarıları yapmaya devam edeceğiz” dedi.
“25 YILDIR TABİP ODASI’NI YÖNETİYORUZ”
Çağdaş Hekimler Grubu olarak 25 yılı aşkın bir süredir Mersin Tabip Odası’nı tüm hekimler ile birlikte yönetme becerisi göstermeye çalışan bir ekip olduklarına dikkat çeken Uz. Dr. İzzet Çalış, “Çağdaş Hekimler Grubu; insan ve çevre merkezli, emek-sermaye çelişkisinde emekten taraf bir harekettir. Öncelikle iyi hekimlik değerlerini savunur. İyi hekimlik mücadelesinin sınırlarını mesleğin özlük ve ekonomik hakları ile başlatıp, halkın da sağlık hakkını savunarak sağlığın toplumsal belirleyicilerinin iyileşmesi şeklinde genişletir. Birey ve toplum sağlığını olumsuz etkileyen ‘sağlıkta eşitsizliğin’ düzeltilmesini nitelikli sağlık hizmetinin olmazsa olmazı olarak görür. Herkes için eşit, ücretsiz, nitelikli sağlık hizmetinin temel insan haklarından olduğunu savunur ve bunun için mücadele eder.
“SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMINA’ KARŞI MÜCADELE EDİYORUZ”
Sağlığı bedenen iyi olma hali olarak görmenin yanı sıra, ruhsal ve sosyal yönden iyilik hali olarak da görür. Sağlığın ticarileşmesine, halkın sağlık hakkına saldırıya, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının köleleştirilmesine ve iş güvencesinin ortadan kaldırılmasına neden olan ‘Sağlıkta Dönüşüm Programına’ karşı mücadele eder. Çeşitli biçimlere bürünmüş şiddetin sağlıkta her geçen gün, farklı meslek gruplarına da sıçrayarak ve artarak devam etmesinin Sağlıkta Dönüşüm Programına, yani hastayı müşteri, hastaneleri ticari işletme olarak gören anlayışa bağlı olduğunu bilir ve buna karşı mücadele eder” dedi.
“HEKİM-HASTA İLİŞKİSİ HEKİM-MÜŞTERİ İLİŞKİSİNE İNDİRGENEMEZ”
Hekim-hasta ilişkisinin hekim-müşteri ilişkisine indirgenemeyeceğinin altını çizen Uz. Dr. İzzet Çalış, sağlığın ticarileşmesine karşı kamusal sağlık hizmetlerini öncelediklerini, sağlığın bir ekip hizmeti olduğunun ve hekimin de sağlık emekçisi olduğunun farkındalığı ile hareket etiklerini söyledi.
Hekimlerin özlük ve ekonomik haklarının korunması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve güvenli hale getirilmesi, sağlıkta şiddetin önlenmesi, toplumsal sağlığın iyileştirilmesi demokratik değerlere sahip çıkılması ve korunması ile mümkündür. Demokratik olmak tüm insanların haklarına saygılı, katılımcı, paylaşımcı ve sorumluluklarının bilincinde olma durumudur. Bu nedenle iyi hekimlik, toplumun demokratikleşmesi doğrultusunda sorumluluk almayı insan, çevre ve toplum sağlığı açısından kaçınılmaz bir görev olarak görür.
“MESLEKİ BAĞIMSIZLIK VE MESLEK ÖRGÜTÜ ÖZERKLİĞİNE ÖZENLE SAHİP ÇIKIYORUZ”
Demokratik değerlerin, insan hakları ihlallerinin, toplumsal cinsiyet eşitliği talebinin, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılıkla mücadelenin, işçi sağlığının, çevre sağlığının takipçisi olarak kamuoyunu bilgilendirir, bu konularda politika geliştirilmesine katkıda bulunmayı hedefler.
Evrensel etik ilkelere bağlı iyi hekimlik için çaba gösterir ve aynı zamanda toplumsal mücadelenin bir parçası olduğu bilinci ile mücadelesini sürdürür. Emek ve demokrasi güçleri ile dayanışma içinde mücadele eder. Dil, din, ırk, cinsiyet farklılığı gözetmez. Akıl ve bilimin dışında rehberi yoktur. Mesleki bağımsızlık ve meslek örgütü özerkliğine özenle sahip çıkar.
Laikliğe olan saldırılar, laikliği fiilen ortadan kaldırmanın hedeflenmesi ve buna cesaret edenlerle, hukuk ve insan haklarına aykırı politika geliştirilenler ile mücadele eder ve laik cumhuriyeti yeniden kazanmayı ısrarla savunur.
“HER TÜRDEN ŞİDDETİ KOŞULSUZ REDDEDİYORUZ”
İnsanı iyileştirme çabası içinde olan mesleğimiz doğası gereği her türden şiddeti koşulsuz reddeder. Savaşın bir halk sağlığı sorunu olduğunu kabul eder, savaşa karşı barışı savunur. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesine bağlıdır. Toplumsal sorunların şiddetle ve özellikle şiddet aracı olarak kullanılan silahlarla çözülemeyeceğini savunur. Irk, cinsiyet, yaş, ulus, din, cinsel yönelim, dil, politik görüş, sosyoekonomik ve sosyal sınıf, fiziki veya zihinsel engel, meslek vb gibi konulara dayanarak belirli bir grup ya da kişiye yönelik nefret ifadesi içeren veya bu kişilere şiddet uygulanmasını teşvik eden nefret söylemlerine karşı barışçıl bir dil kullanmayı, diyaloga açık olmayı önemser. Hekimliğin ‘önce zarar verme’ ilkesinin akıldan çıkarılmadan yapılması gereken bir meslek olduğuna inanır.
Biz Çağdaş Hekimler, bundan önce olduğu gibi önümüzdeki iki yıl da bu program doğrultusunda mücadele etmek üzere, tekrar adayız. Mersin’de bulunan tüm hekimleri bilimden ve gerçekten yana tutum almaya; ‘bu mücadelede biz de varız’ diyerek 28 Nisan 2024 Pazar günü oylarını kullanmaya ve ‘emek bizimi söz bizim’ diyerek oylarını Çağdaş Hekim listesine vermeye çağırıyoruz” şeklinde konuştu.