Haber Merkezi
Mersin'de 2017'de polis memuru Fatih Burak Aykul tarafından öldürülen Feray Şahin'in ailesi yedi yıldır adalet mücadelesi veriyor. Aykul'un sadece 1.5 yıl tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildiğini, dosyanın beş yıldır Yargıtay'da beklediğini vurgulayan baba Bekir Şahin, "Yasalar katilleri korumak için mi var" diye soruyor. Anne Aysel Şahin ise "Hakim ve savcılara da soruyorum, içiniz rahat mı, sizin adaletiniz bu?" diyor.
Mersin Toros Üniversitesi iç mimarlık bölümü son sınıf öğrencisi 23 yaşındaki Feray Şahin, 19 Eylül 2017'de polis memuru Fatih Burak Aykul tarafından evinde öldürüldü. Tutuklanan ve meslekten men edilen Aykul hakkında 'kasten adam öldürme' suçundan ömür boyu hapis istemiyle dava açıldı.
ADLİ TIP RAPORU CİNAYETİ AÇIĞA ÇIKARDI
Aykul, olayın şakalaşırken meydana geldiğini ileri sürdü ancak İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun raporu cinayeti ortaya koydu. Raporda Feray Şahin’in “uzaktan atışla öldürüldüğü” ve Şahin’in tırnakları arasında katil Aykul’un DNA’sının çıktığı belirtildi.
SANIĞA 'İYİ HAL İNDİRİMİ' VE TAHLİYE
Ancak ATK raporuna rağmen sanık Aykul'u 'bilinçli taksirle öldürme' suçundan önce 6 yıl 3 ay hapse mahkum eden Mersin 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi, 'iyi hal indirimi' yaparak bu cezayı da 5 yıl 3 aya düşürdü. Sadece 1,5 yıl tutuklu kalan Aykul, yurt dışı yasağı konularak tahliye edildi. Ödül gibi cezaya isyan eden ve Yargıtay'a başvuran aile beş yıldır karar bekliyor.
'DELİLLER TOPLANMADI, SAVCI OLAY YERİNE GİTMEDİ'
Artı Gerçek'e konuşan baba Bekir Şahin, "Olay bize çok geç haber verildi. Kızımızın cesedi bizden 2.5 saat gizlendi, yeri söylenmedi. Savcısı olay yerine gitmeyerek, katili polis olan cinayette olay yerindeki polislere telefonda talimat verdi. Olay yerindeki polisler, meslektaşını korumak için delillerini çoğunu bilinçli olarak toplamadı. Mahkemede biz bu duruma itiraz ettik; araştırılmasını, soruşturulmasını defalarca istedik. Hem polisleri hem savcıyı yetkili kurumlara şikayet ettik ama takipsizlik verildi, bir sonuç çıkmadı" dedi.
'KATİL KORUNDU, KOLLANDI'
Davanın seyrinin değiştirilmeye çalışıldığını vurgulayan Bekir Şahin, "Kızımızın kanında alkol çıkmadı. Ama katilin kan incelemesi yapılmadı, yapıldıysa da dosyaya konulmadı. Katilin DNA'sı kızımızın tırnakları arsında çıktı. Katilin elini yıkadığı, delillerin birçoğunu kararttığı ortaya çıktı. Soruşturmayı eksik yapan, delilleri eksik toplayan, sahte senaryoyu hazırlayanlara ilişkin yargıçlar tek bir işlem yapmadı. Sonuçta ödül gibi ceza ile katil korundu, kurtarıldı" diye konuştu.
'ARTIK YETER DİYORUZ'
Yıllardır adalet mücadelesi verdiklerini dile getiren Şahin, "Birçok kadın katili gibi Feray’ın katili Fatih Burak Aykul da maalesef ödül gibi cezayla bugün aramızda ve hiçbir şey olmamış gibi geziyor. Yasalar katili korumak için mi var? Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri artarak devam ederken suç, işleyenin yanına kalıyor, ölen canların hesabı sorulamıyor. Bizler en temel hakkımız olan yaşam hakkımızı savunuyoruz ve 'yeter artık” diyoruz. Kadın cinayetlerini önleyici politikalar geliştirilsin ve şiddeti önlemeye dair var olan yasalar uygulansın. İstanbul Sözleşmesi yeniden uygulamaya konulsun. Kadın cinayetlerinde 'haksız tahrik indirimi', 'iyi hal indirimi' uygulamalarından vazgeçilsin. Katiller değil, kadınlar korunsun" diye konuştu.
'VİCDANINIZ RAHAT MI?'
Anne Aysel Şahin de "Ölüm bir eve girince, sağ kalanları da acısı ve yokluğuyla yavaş yavaş öldürür. Keşke analar ve babalar bu acıyı hiç yaşamasa, evlatlarını kara torağa vermese. Öyle bir acı ki bu hiç bir şeye benzemiyor. O katilin annesine soruyorum, biz bu acıları yaşarken kafasını yastığa rahat koyabiliyor mu? Bizim yerimizde kendisi olsaydı ne yapardı? Şimdi benim kızım, o kara toprağın altında ve buna sebep olan katil ve ailesi, hiç bir şey olmamış gibi, hayatına devam ediyor. Katile o özgürlüğü veren hakim ve savcılara da soruyorum, içiniz rahat mı, sizin adaletiniz bu? Vicdanları sızlatan, acıları çoğaltan hukuksuz kararlar sonucu Feray ve Feray gibi birçok kadınımız öldürülmeye devam ediliyor" dedi.