İBRAHİM YÜNCÜLER

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, katıldığı bir televizyon programında önemli açıklamalar yaptı.

Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu olan ve halen baba mesleği olan meyve sebze sektöründe çalışmalarını sürdüren Başkan Çakır, “57 yıllık bir firma ve biz ikinci kuşağız. 30 yıldır ihracat yapıyor, 60’tan fazla ülkeye meyve sebze gönderiyoruz. 2005’ten bu yana da MTSO’dayım. Oda da Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevinde bulundum. 8 aydır da Yönetim Kurulu Başkanlığı yapıyorum. Daha önce İhracatçı Birliğinde yönetim kurulundaydım. Narenciye Tanıtım Grubu’nda yönetim kurulundayım” diyerek kendisi hakkında bilgi verdi.

MTSO’NUN 33 BİN ÜYESİ VAR

MTSO’nun1886’da kurulduğunu anımsatan Hakan Sefa Çakır, “Şu anda odamızın 33 bin üyesi var. 41 farklı sektörden 270 komite üyemiz var. Her komitenin kendi içinde çalışmaları var. Kendi sektör sorunları var seçimle geliyorlar. Çok demokratik bir sistemimiz var. Kendi rakibine gidip bana oy ver diyorsun ve rakipleriniz tarafından seçiliyorsunuz. 5-7-9 kişilik komitelerimiz oluşuyor. Sonra bu komiteler sektörlerinin sorunlarını getiriyorlar yönetim kurulu olarak bu sorunları değerlendirip ilgili kurumlara bildiriyoruz.

MTSO icracı değil ricacı bir kurumdur. İlgili kurumlara bu sorunları bildirip çözmeye çalışıyoruz. Diyelim sanayi sitesinde bir laboratuvara ihtiyaç var. Özel sektör yapmıyor biz devreye giriyoruz AB’den destek alıyoruz ve biz yaptırıyoruz” dedi.

“MERSİN DEVLETE ALDIĞINDAN FAZLASINI VERİYOR”

Mersin’in vergi tahsilatında ilk 6’da olduğunu anımsatan MTSO Başkanı Hakan Sefa Çakır, “Baş sıralardayız. Denge olarak artı durumdayız. Devlete aldığımızdan daha fazla veriyoruz. Yatırım olarak verdiğimizi alamıyoruz. Mersin iyi bir dış ticaret kenti. Krizler durumunda avantajlı durumundayız. Biz ihracatta 7. Sıradayız. Lojistikte ikinci durumundayız. Türkiye’nin ikinci büyük limanıyız. Dünyada ilk 100 liman arasındayız. Mersin gelişim olarak yaş meyve sebzede yüzde 40 ihracat Mersin’den yapılıyor. Bakliyatın yüzde 80 ihracatı Mersin’den yapılıyor. Mersin ihracatının yüzde 60’ı sanayide. Turizmde, lojistikte, sanayide, tarımda iyiyiz.

HAVALİMANIN TAMAMLANMASINI BEKLİYORUZ

Savunma sanayinde de iyi bir ivme yakaladık ve orada da iyi devam ediyoruz.  Merkezi hükümetin de yatırımlar konusunda destek olması gerekiyor.

Havalimanı’nın bitmesiyle Mersin daha da ivme kazanacak. Bu yıl içinde tamamlanmasını bekliyoruz.

Hızlı tren var. Antep’ten Mersin’e doğru. Bu yatırımlar da olursa biraz daha ivme kazanacak kent ekonomisi. Biraz daha hızlanmasını bekliyoruz yatırımların.

Taşucu Otoyolunun hızlanması oldukça kritik. D – 400 Karayolu ve genişleme alanının hızlanması lazım. Merkezi hükümet ve belediyelerden bekliyoruz.

MERSİN SÖZ VERİLEN KONTEYNER LİMANINI İSTİYOR

Normal şartlarda 2025- 2030 arası hükümet programında Mersin’e yeni bir konteyner limanı yapılması projesi vardı. Bunun şu anda yapılması gerekiyor. Mersin’in bir hinterlandı var. Kayseri, Konya, Maraş, Antep hemen 10 ilin çıkış noktası. Bu liman önemli bir çıkış noktası.

Mevcut liman büyütüldüğünde dahi talebe yetişemeyecek. Türkiye’nin ekonomisinin de büyümesi için Mersin limanının büyümeye ihtiyacı var.

Doğu Akdeniz’in en büyük limanı. Ülkenin de ekonomik açısından da Mersin bu işten çok faydalanacak. Ülkeye de çok fayda sağlayacak. 12 milyon TEU’ya kapasite çıkacak. Başında da söylemiştik mevcut limanın büyütülmesi yerine yeni limanın hızlıca yapılması gerektiğini.

MERSİN LOJİSTİK ÜSSÜ

Bürokraside yaşadığımız sorunlar vardı çözemedik. Yerler tamamdı. Kamulaştırmada da ciddi yol alınmıştı ama bazı bürokratik engellere takıldık ve lojistik köy ertelenmek zorunda kaldı. Araziyle ilgili fiyatlar çok yükseldi.

Bizim projelerimizden birisi de sektörleri bir araya getirmemiz, kümelendirmemiz gerekiyor. Kümelenme ile verim artıyor maliyetler düşüyor. Şu anda da yapmak istediğimiz hem büyükşehir hem valilikle birlikte ticaret odası ve esnaf odasıyla çalışıyoruz. Mersin’de küçük sanayileri bir araya getirip nasıl şehir dışına taşıyabileceğimizi konuşuyoruz. Lojistik köy de bu çalışmalardan birisi.

Mersin’de yerle ilgili sıkıntılarımız var. Ama Mersin lojistik köyü hak ediyor” diye konuştu.

MERSİN SANAYİSİ BÜYÜYOR

Kentteki organize sanayi bölgelerinin son durumu hakkında da bilgi veren Başkan Çakır, açıklamasını şöyle sürdürdü; “OSB’ler hızla büyüyor küçük sanayi sitelerin de şehir dışına taşıyabilir miyiz deniyor. Agropark Türkiye’nin ilk tarım teknoparkı. Geçtiğimiz günlerde Sanayi Bakanı açtı. Firmalara yer vermeye başladık. Burası bir tarım köyü olacak. Hereke mahallesinde Tarsus’ta. 800 dönüm alanda. 6 bloktan oluşuyor. Birleşince 3 blok. Bir blok bitti iki bloğun daha yapılmasını istiyoruz. Bakandan da talep ettik. En kısa sürede dolacak burası. Çok avantajlı şartlarda. Tarımla ilgili ar-ge yapmak isteyen iş insanları bir araya geliyor biz onlara arazi veriyoruz, ofis veriyoruz.

İHTİSAS AGROPARK SADECE MERSİN’DE VAR

Bizim. Odaların, üniversiteler var. Ayrı bir yönetimi var. Agropark’a gelen firmalarla bir sinerji oluşuyor bilim insanlarıyla iş insanları arasında sinerji oluşuyor. Vergisel avantajlardan yararlanıyorlar. Ulusaldan da talepler geliyor biz biraz seçici davranıyoruz orada.

Bir tek ihtisas olarak Mersin’de var. Diğer şehirlerden ne yaptığımızla ilgili bilgi almaya geliyorlar. Diğer illerde de agroparkların açılması için. Antalya ve Ankara’dan talepler var.

MERSİN 8 MİLYAR DOLARA YAKIN DIŞ TİCARET HACMİ VAR

Mersin’in 8 milyar dolara yakın dış ticaret hacmi var. Limanı kullanan 10 ille birlikte 65 milyar dolara ulaşıyor bu rakam. Mersin’deki lojistikçiler, gümrükçülerin hepsinin bu konuda çalışması var. Bizim geçimimizin bir tanesi de dış ticaretten kaynaklanıyor.

Bakliyat üssüyüz. Türkiye’nin bakliyat ihracatının yüzde 85’i, narenciye ihracatının yüzde 40’ını Mersin yapıyor. Toplam ihracatımızın yüzde 60’ını sanayi ürünleri oluşturuyor. Bulunduğumuz ortam çok stratejik bu da dış ticarette avantajlar sağlıyor.”

“TURİZMDE BİRAZ ZAYIF KALDIK”

Mersin’de gelecekte öne çıkacak sektörler ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Çakır, “Mersin’e avantajı çok çeşitlilik var Mersin’de sadece tek bir sektöre bağlı değiliz. Bu da zenginlik. İlk Tarım Teknopark’ı burada, bakliyatta narenciyede iyiyiz. Sanayile ilgili 8 milyar doların yüzde 60’ını oluşturuyor. Lojistikle ilgili liman var, havalimanı var, serbest bölge var. Güçlü filomuz var. Lojistikte de güçlüyüz. Bunlar toparlanınca turizmde biraz zayıf kaldık. Kargıcık projesi ile yeni oteller devreye girecek 5 yıldızlı otel sayıları artacak.

Artık eski 5 yıldızlı otel konsepti kalkıyor. Doğayla iç içe yatay mimariye dönüyor. Biz bu konuda bakiriz doğayı, yayla turizmini içine alabilecek avantajımız var. Mersin’i sadece güneş olarak görmemeliyiz. Yaylaları da var. Doğru bir yapılandırmayla turizm master planını Turizm Bakanlığı ile yaparak bu planlara göre turizmde de lojistikte de tarımda da tek noktada gitmeye gerek yok. Çok güçlü bir şehiriz.

Tabi sadece lojistik demeye erek yok. Lojistik turizmi tarımı destekleyecek. Tarım turizmi destekleyecek” dedi.

“BELEDİYE BAŞKANLARINA SUNULAN TALEP RAPORUNUN TAKİPÇİSİYİZ”

MTSO’nun sosyal sorumluluk projelerine de değinen Baykan Hakan Sefa Çakır, seçim dönemlerinde Mersin’in tüm STK’larını toplayarak. 170 kişinin katılımıyla bir çalışma toplantısı yaptıklarını anımsattı. “İş insanları sanatseverler, akademisyenler, STK’lar bir araya geliyoruz ve bir rapor hazırlanıyor. Her gelen belediye başkanına bu raporu teslim ettik” diyen Çakır, bu raporun takipçisi olacaklarını aktardı.

Raporu özetleyeyim. Yönetim ve kurumsal işbirliğiyle ilgili çıkan sonuçlar: Şeffaf ve hesap verebilir başkan, belediye isteniyor. Merkez idare ve ilçe belediyelerinin birbiriyle koordineli olması isteniyor. Kent konseyinin bağımsız ve bütçesi olması isteniyor. Kamuoyuna proje süreçlerinin anlatılması isteniyor. Göçün doğru yönetilmesi isteniyor. Deprem ve hazırlık afetlerle ilgili planların yapılması isteniyor.

KENT MERKEZİN EDAHA AZ ARAÇ GİRMELİ

Ulaşımla ilgili toplu taşıma sistemlerinin oluşturulması kent merkezlerine daha az araç girmesi isteniyor. Hafif raylı ve metro projesinin hayata geçirilmesi bekleniyor. Ulaşımın karayolları genel müdürlüğü işbirliğinde yapılması isteniyor. Battı çıktıların artırılması talep ediliyor. Şehir ulaşımlarının dijital aplikasyonlarla hızlandırılması, otopark sorununun çözülmesi isteniyor.

Kent meydanlarının artırılması isteniyor. Tarihi yapıların restorasyonu ve Mersin denizinin temizlenmesine yönelik çalışmalar talep ediliyor. Nehirlerin temiz olması isteniyor. Kent tasarımları, sanat dünyasının fikirleri alınarak yapılmalı deniyor.

Cazibe merkezleri olmalı, yaşam merkezleri isteniyor. Sosyal, insani ve vatandaş yönünden kentsel aidiyet çalışmaları yapılması isteniyor. Ses kirliliğinin ortadan kalkması, dezavantajlı mahallelerde kreşler isteniyor. Kent müzesi yapılması, festivaller düzenlenmesi isteniyor.

Oda olarak Kent Edebiyat Ödül töreni düzenliyoruz. Sanat Galerimizi tekrar devreye aldık. Bu şehirdeki sanatla ilgilenen Mersin Müzik Festivali, Sanat Kulübü, AKOB Derneğiyle de elimizden gelen destekleri vererek birlikte çalışıyoruz.

SEÇİM BİTTİ REFORMLARA ODAKLANMALIYIZ

Seçimler bitti. Bizim sloganımız vardı demokrasinin kaybedeni yok. Herkes kazanmıştır. Bundan sonra yapısal reformlarla ülkemize şehrimize odaklanmalıyız. Kavga etme lüksümüz yok. Beraber olmalıyız. Mersin’de yaşam çok hızlı gelişiyor.

Çukurova Kadın Basketbol takımımız geldi. Final 4’a kalmışlar destek olmalıyız. Mersin’in bu maçlara gidip takımımıza destek vermesini sağlamak lazım” diye konuştu.