YUSUF CAN GÜDÜK
Eğitim-Sen Mersin Şubesi, ‘müftülük ve vakıf projelerine karşı topladığı imzaları kamuoyuyla paylaşarak, okullarda hız kesmeyen gerici uygulamalara ilişkin yetkilileri göreve çağırdı. Eğitimciler halkı da; KESK öncülüğünde düzenlenecek “Laik Yaşam Mitingi”ne destek vermeye çağırdı.
GÜNDEM; GERİCİ UYGULAMALAR
Sendika Mersin Şube Başkanı Sinan Muşlu, sendika binasında düzenlediği basın toplantısında. “Laik eğitim, laik yaşam istiyoruz” dedi.
Ülkede 2015-2016 eğitim-öğretim yılı boyunca en çok gündeme gelen konuların ne öğrencilerin başarıları, ne de öğretmenlerin emeği ve çabası olduğunu söyleyen Muşlu, “Çok büyük bir üzüntü ile belirtmek gerekir ki; dinci vakıfların yasal olmayan yurtlarında yaşanan tecavüz olayları, tecavüze uğrayan öğrenci intiharları, okulları sahte sakalı şerif öptürme şovlarına dönüştürenler, dört gün okul bir gün cami projesi, ölüm isteği aşılanan ana okul öğrencileri, eğitim öğretimin görünen yüzü ve gündemi olmuştur.
DİNCİ BİR TOPLUM VE REJİM YARATMA HEDEFİNDELER
AKP iktidarının dinci bir toplum ve rejim yaratma hedefi, Türk-İslam sentezine bağlı dinci nesiller yetiştirme çabasıyla gerçekleştirilmeye çalışılıyor. Bu hedefe ulaşabilmek için, anaokullarımızdan liselere kadar, müftülükler ve dinci vakıflarla yapılan bir çok projeyle, okullarımız adeta gerici bir kuşatma altına alınıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Diyanet İşleri Başkanlığıyla protokoller imzalarken, illerde de il, ilçe milli eğitim müdürlükleri, il ve ilçe müftülükleriyle projeler oluşturmakta protokoller yapılmaktadır. Bu yetmemiş gibi dinci karakteriyle bilinen vakıflarla da bu protokoller yapılmaya devam edilmiştir. Vakıfların ve Müftülük personelinin, konferans,panel,kitap dağıtımı , sohbet, imza günü vb. başlıklarla girmedikleri okul kalmamış gibidir. Aynı durum pansiyonlu okullar içinde geçerlidir. Pansiyonlarda kalan öğrencilerimiz yoğun bir dini eğitim altına alınmaktadır” dedi.
BU GİDİŞATI DURDURMAK GEREK
Tüm bu yaşananların Milli Eğitim Temel Kanunu ve Anayasa’da belirtilen laiklik ilkesine aykırı olduğunu vurgulayan Sinan Muşlu, yasaları her yurttaşa eşitçe uygulaması gereken iktidar sahipleri ve bürokrasinin ise en başta kendisinin, anayasada var olan ama kendi ideolojik yaklaşımına aykırı bulduğu laiklik ilkesini çiğnemekte hiç bir sakınca görmediğini söyledi. Muşlu, “Bilimin denetiminde olması gereken eğitim-öğretim kurumlarımızı bu düzeyde dinin denetimine almak, örneği Ortadoğu coğrafyasında görüldüğü gibi, gelecek kuşaklarımızın çok daha baskıcı otoriter, eleştiriye kapalı, dogmaların etkisinde bir yaşama mahkum olması anlamına gelmektedir. Bu gidişatı durdurmak ve eğitim- öğretimi bilimin denetime sokmak için laik eğitim-laik yaşam mücadelesi yükseltilmelidir.
28 MAYIS’TA ADANA’DA BULUŞALIM
Bu kapsamda Mersin Eğitim Sen olarak başlattığımız ve günde 3 saat ve 4 gün süren imza kampanyası sonucu 3058 imza toplanmıştır. Halkımız dinci vakıfların, diyanet ve bağlı müftülüklerin eğitim-öğretim kurumlarımızdan elini çekmesini istemektedir. Valilikten beklentimiz müftülüklerle ve vakıflarla İl Milli Eğitimin yaptığı protokollere, projelere onay vermemesi ve var olanlarında durdurulmasıdır. Aynı beklentimiz ilçe kaymakamlıkları içinde geçerlidir. Tüm yurttaşlarımızı ve öğrenci velilerimizi laik eğitim laik yaşam mücadelesine güç vermeye çağırıyoruz. 28 Mayıs’ta Adana’da gerçekleştireceğimiz mitinge davet ediyoruz.
‘laik eğitim laik yaşam’ mücadelemiz hem fiili meşru eylem etkinliklerimizle hem de hukuk yoluyla yükselerek devam edecektir” diye konuştu.