Haber Merkezi
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, katıldığı bir radyo programında küresel iklim değişikliğine yönelik çalışmaları ile ilgili bilgiler verdi.
“Kabul etmeliyiz ki iklim sistemimiz tahminlerin üzerinde hızla değişiyor” diyen Çakır, “Bu bir bilim kurgu ya da bir komplo teorisi değil. Bilimsel bir gerçekten bahsediyoruz. Yokmuş gibi davranmak geleceği kaybetmek olur. Önümüzdeki 50 yılda ortalama sıcaklıkların 3-7 derece yükseleceği öngörülüyor. Önlem almalıyız” dedi.
“MERSİN OLARAK ÖNLEM ALMAMIZ GEREKİYOR”
BM Kalkınma Komisyonu İklim Değişikliğine Uyum Programı raporlarının Türkiye’yi iklim değişikliği bakımından dünyanın en kırılgan ülkeleri arasında gösterdiğine dikkat çeken Başkan Çakır, “Ülke olarak Mersin olarak önlem almamız gerektiğini gösteriyor.
Türkiye’de son 25 yılda meydana gelen doğal afetlerin yüzde 25’ini sel, yüzde 10’unu heyelan oluşturuyor. Afetler 3 kat arttı. Sıcaklıklardaki artış ve yağışlardaki düşüş, Türkiye’nin batı ve güney illerinde ise su sıkıntılarına neden oluyor.
“İKLİM EDĞİŞİMİNE UYUM SAĞLAMALIYIZ”
Yapacağımız çok şey var. Bu yaşananları nasıl avantaja çeviririz diye düşünürken ‘Bitkilerin Sesine Kulak Verin, İklim Değişikliğine Uyum Sağlayın’ projesini hazırladık.
MTSO koordinesinde Mersin Büyükşehir Belediyesi, Boğaziçi Üniversitesi ve Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü ortaklığında yürütülen bir proje.
Tarım başta olmak üzere yaşamımızın her alanını yakından ilgilendiren bir konu. Yeni bir konu değil ama son 100 yılda insan etkisiyle çok hızlandı. İklim değişimini tamamen durduramayacağımıza göre yapılması gereken uyum sağlamak.
“SORUNLAR ARTIK KALICI HALE GELMEYE BAŞLADI”
8 milyar yıllık yaşam şunu öğretti. Yıkıcı değişimlerde ayakta kalanlar güçlüler değil değişime hızlı uyum sağlayanlar. Bu uyumu sağlayamazsak karanlık bir manzara ile karşı karşıya kalabiliriz.
Sorunlar artık kalıcı hale gelmeye başladı. Bölgemizde hava sıcaklıklarının artması zararlı böcek ve sineklerin artmasına yol açıyor. Bu da meyvelerin zamansız olgunlaşmasına ve kalitesinin bozulmasına neden oluyor.
“HAVA OLAYLARININ DENGESİZLİĞİ TARIMI ÇOK ETKİLİYOR”
Don ya da dolu ürünleri yok ediyor. Hava olaylarının dengesizliği tarımı çok etkiliyor. Bunu 2.5 sene önce görüp bu projeyi yazmıştık. Bu yıl iklim değişikliği böcekler, hayvanlar, sinekler ve hızlı olgunlaşmalar ürünün dalda kalmasına neden oldu. İhracatta talep var ama üründe hızlı yumuşama olunca ihracata gönderemiyoruz. Bu durum ürün deseniyle ilgili sorgulama yapmamıza neden oldu. Bölgemizde yetiştirdiğimiz ürünler belki 10 yıl sonra yetiştirilemeyecek. Bugün yapılacak milyar dolarlık yatırımlar belki boşa çıkacak. Bunu yapılacak planlamalarla önlemeliyiz.
“İŞ DÜNYASINI, SEKTÖRÜ BU DEĞİŞİME HAZIRLAYACAĞIZ”
Proje çıktısında neler yapıyoruz? Karbon emisyonlarımızı azaltma stratejilerine odaklanacağız. Enerjimizi fosil yakıt yerine alternatif enerjiden üretmeye odaklanacağız.
Ormanları koruyacağız. Düzenleyeceğimiz toplantılarla tarım başta olmak üzere ilgili sektörleri, iş dünyasını, sektörü bu değişime hazırlayacağız.
İkilime uygun tarımsal ürün desenini belirleyecek çalışmalar yapacağız. Suya dayanıklı daha sağlam çeşitleri olan katma değerli ürünlere yönelik çalışacağız.
Bölge için alternatif ürünler bu projeyle belirlenecek. Gerekirse bazı geleneksel ürünlerden vazgeçeceğiz. Tarıma dayalı sanayi için yeni çalışmalar yapacağız.
Gıda güvenliği yoksa geleceğin güvenliği yok. Tarım başta olmak üzere tüm toplumu hazırlayacağız” diye konuştu.