Hediye Eroğlu
Mersin’de 18 yıldan buyana sürdürdüğü toplumsal farkındalık ve hasta yakınlarına destek odaklı çalışmalar ile ilklere imza atan Mersin Alzheimer Derneği, 21 Eylül ’Dünya Alzheimer Farkındalık Günü’nde bir dizi etkinliğe imza attı.
“BU YIL, ALZHEİMER OLMAMA YILI”
“Anılar Çiçek Açtı” başlıklı MTSO Sanat Galerisinde gerçekleşen sergi açılışı öncesi Mersin Alzheimer Derneği Başkanı Prof. Dr. Aynur Özge, öncelikle bu yılı alzheimer olmama yılı ilan ettiklerini söyleyerek, “Yaş alan beyinde neler değişir?” başlıklı bir sunum yaptı.
Öncelikle bu hastalık ile yolun kesişmemesi için yapılması gerekenlere dikkat çeken Özge, “Ne kadar az insanı, ne kadar en kısa süre bu hastalıkla baş eder pozisyonda tutarız, bunu başarmamız lazım” dedi. Hastalığın sosyal etkilerinin yanı sıra ekonomik etkilerin ede değinen Özge, “Bugün alzheimer hastalığı dünya ekonomisine büyük yük getiren üçüncü hastalık olarak öne çıkmaktadır. Çok yakın bir zamanda ikinci olacağına dair yakın zamanda bir rapor yayınlandı” dedi.
ALARM VEREN İŞARETLERE DİKKAT!
İnsan beyninin genetik yüke ve çevresel faktörlere bağlı olarak zaman içerisinde birtakım tahribatlara maruz kaldığına dikkat çeken Prof. Dr. Özge, “Burada kaderimizi büyük oranda kendimiz belirliyoruz. Farkında olmalı, alzheimere karşı önlem almalıyız.
Tecrübeleriniz, beyniniz, bildikleriniz sizi sermayeniz. Küçük ölçekli sermaye kaybını hissetmeyebilirsiniz ama bu rakam arttığı zaman ‘Ne oldu benim sermayeme?’ diyorsunuz. Ve işte biz doktor olarak o sizin sarf ettiğiniz noktadan sonra devreye giriyoruz. Oysaki fark ettiğiniz noktaya gelinceye kadar önlem almalısınız.
O yüzden rezerviniz çok önemli. Başlangıç sermayeniz neydi? Nerede eksilmeye başladı? Dikkati yoğunlaştıramamak, bir şey yaparken başka bir şey söylendiğinde bloke olmak, konsantre olamamak, yeni bir bilgi öğrenememek alarm işaretleridir. Ayrıca duygusal açıdan çabuk dalgalanma, toleransın azalması, hemen telaşlanma, paniğe kapılmak, insanları suçlamak alarm işaretidir.
65 YAŞA DİKKAT!
Altmış beş yaşında, her 10 kişiden birinin beyninde farkında olsa da olmasa da bu sorunlar başlıyor. 75 yaşından sonra her 5 kişiden, 85’ten sonra her 3 kişiden birinin beyninde gelir gider tesisatlarındaki hatalar, plaklar, yumaklar, deformasyonlar ufak ufak başlıyor.
O zaman o zaman bu bir toplumsal problem. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti'nde bugün itibarıyla toplam nüfusun yüzde 10, 7‘si 65 yaşında. Bu bizim işimize gelse de gelmese de bu bizim problemimiz. Kafamızı kuma mı görüneceğiz? Gerçeklerle yüzleşip, gerçekçi çözümler mi bulacağız? Bugün bunun için buradayız.
ALZHEİMERE KARŞI NE YAPMALIYIZ?
Peki ne yapacağız? Dengeli besleneceğiz. Düzenli egzersiz yapacağız. Beynimizi uyarmaktan geri koymayacağız. Yani ‘ben bunu biliyorum, bu kadarı bana yeter’ demeyeceğiz.
Sosyalleşmeliyiz. Ki bu anlamda pandemi çok zarar verdi. Bizim hastanede uğraştıklarımız buz dağının üstündeki küçücük bir parça. Buz dağının altı toplumda o evlerde. Evlere tıktığımız insanlarda. Onların hepsi pandemiden 2-3 basamak düşük çıktı. O yüzden şu an evden çıkma zamanı. Kim diyorsa ki ‘ben evimde iyiyim’, hemen onu tutun dışarı çıkarın. ‘İnsan, insanın zehrini alır’ demiş atalarımız. Stres yönetimini öğreneceğiz, arkadaş edineceğiz.
Sağlığımıza dikkat edeceğiz. Gözümüzü görmüyor ise gözlük takacağız, kulağımız duymuyorsa işitme cihazı kullanacağız. Hipertansiyon, kolesterol hepsini yerli yerine koymalıyız. Ayrıca ‘doktor ilaç verdi ama ben kolesterol ilacını ayırdım’ demeyeceğiz. Maydanoz ayıklar gibi ilaçlarımızı evde kendimiz ayıklamayacağız. Size ilaç vermek için kimseyle, özel firmalarla, öyle zannettiğiniz gibi bir ilişkimiz yok. Lütfen doktorunuzun size verdiği ilaçları usulüyle kullanın. Yan etki görüyorsanız da doktorunuza söyleyin.
“ALZHEİMER İLE YOLUNUZUN KESİŞMESİNİ YÜZDE 45 ÖNLEYEBİLİRSİNİZ”
Bunları yaparsanız ne mi kazanacaksınız? Alzheimer ile yolunuzun kesişme yaşınızı yüzde 45 geciktirmiş olacaksınız. Ben size ilaç vererek, ‘yüzde 45 alzheimerden korunacaksınız’ desem varınızı yoğunuzu verirsiniz. Bu durumdan korunmak mümkün mü? Evet. Erken, orta ve ileri yaşta ne yapmamız gerekiyorsa onları yapmalıyız. Unutmayalım ki; bugün alzheimer, tüm dünyada kalp hastalığı ve kanserden sonra en önemli ölüm nedenidir” diye konuştu.
“ACİLEN HERKESİN ERİŞEBİLECEĞİ BİR AKTİF YAŞ ALMA VE GÜNDÜZ YAŞAM EVLERİNE İHTİYACIMIZ VAR”
Yetkililere ve özellikle de yerel yönetimlere de yapılması gerekenler ile ilgili çağrıda bulunmayı da ihmal etmeyen Mersin Alzheimer Derneği Başkanı Prof. Dr. Aynur Özge, şunları söyledi: “Herkese, her eve dokunmak istiyorsak bu hastalığı önlemek istiyorsak acilen herkesin erişebileceği bir aktif yaş alma evine, gündüz yaşam evine ihtiyacız var.
Biz Mersin Alzheimer Derneği olarak elimizi, gövdemizi, taşların, kayaların her şeyin altına, koyduk, bu kadarını yapabildik. Daha fazlası için tüm yetkili organlara, kamu özel fark etmez ilgili, yetkili makamlara sesleniyoruz. Bugün bu önemli günde lütfen tez elden Yenişehrimize, Akdeniz'imize, Toroslarımıza her mahalleye bir kreş gibi aktif yaş alma evi kazandıralım. Biz bu anlamda dernek olarak bildiğiniz her şeyi elimizden gelen gönlümüzden, beynimizden gelen her şeyi seferber etmeye destek olmaya hazırız.”