HEDİYE EROĞLU
Kadın cinayetleri ülke genelinde protestoları tetikledi. Üniversite kampüslerinde öğrenciler şiddeti körükleyen söylem ve uygulamalara tepki gösterdi. Son olarak Mersin Üniversitesi’nde eğitim gören kadınlar, sokağa inerek, ses yükseltti.
Üniversitesinin Çiftlikköy Kampüsü önünde toplanan kadınlar adına basın açıklamasını öğrenci Nazar Dere okudu.
“ÖLDÜRÜLEN KIZ KARDEŞLERİMİZ İÇİN YASTA DEĞİL İSYANDAYIZ!”
“Bu ülkede kadın katliamı var!” diyen Dere, öldürülen kız kardeşleri için yasta değil isyanda olduklarını söyledi. Dere, “Mersin Üniversiteli kadınlar olarak her gün kadınların katledilmesine karşı isyanımızla bugün burada öldürülen kız kardeşlerimizin hesabını sormak ve yaşamlarımızı savunmak için toplandık. Biz kadınlar her gün evlerimizde, sokak ortasında, iş görüşmesinde, yaşamın her alanında öldürülüyorken erkek şiddetiyle mücadele etmek için gücümüzü birbirimizden alıyoruz, o yüzden basın açıklamasına bize güç veren bir cümleyle başlamak istiyoruz. Umutsuzluğa kapılırsan bu kalabalığı hatırla!
KADINLAR BİRLİKTE GÜÇLÜ!
Bu ülkede kadın katliamı var! Her yer suç mahalli! 8 günde 9 kadının öldürüldüğü haberini aldık. İkbal’i ve Ayşenur’u öldürenin sadece Semih Çelik olmadığını biliyoruz! 6 Ekim’de Mezitli’de öldürülen Sonay Öztürk’ün katilinin sadece Uğur Araç olmadığını biliyoruz! Kadın cinayetlerinin sorumluları 6284’ü uygulamayanlardır. İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece de tek adamın kararıyla çıkanlar, kazanılmış haklarımızı tartışmaya açanlar, cezasızlık ve aile politikalarını uygulayandır!
“ERKEK VURUYOR DEVLET KORUYOR!”
Bu ülkede her gün kadınlar öldürülüyor. Boşanmak istedi diye, hayır dedi diye kadınlar öldürülüyor. Kadınlar tanıdıkları, tanımadıkları erkekler tarafından şiddete uğruyor ama en çok da en yakınları tarafından şiddete uğruyor, öldürülüyor. Çünkü biz kadınların mücadeleyle, söke söke kazandığımız 6284 sayılı kadınlara yönelik şiddetin önlenmesine dair yasa etkin bir şekilde uygulanmıyor, çünkü kadınlar ölmemek için gittikleri karakollardan geri döndürülüyor, çünkü bu ülkede caydırıcı cezalar değil faillere ödül gibi cezalar veriliyor, sırtı sıvazlanıyor.
“YASAYI UYGULA KADINI YAŞAT!”
Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da bir kadın sokak ortasında tacize uğradı. Failler Semir Tarhan ve Ömer Konu gözaltına alınıp serbest bırakıldı, daha sonra kamuoyunda tepkiler çoğaldığı için tutuklanıp ceza evine gönderildi. Biliyoruz ki faillerin işbirlikçileri kadınların faillerini korumaktan vazgeçmeyecekler, bizler de ne birbirimizden ne de mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. İkbal Uzuner’i yıllardır düzenli olarak takip eden katil Semih Çelik İkbal’i öldüreceğini bir yıl önce sosyal medyada duyurmuş. İkbal, katil Semih Çelik’i defalarca kolluk kuvvetine şikayet etti ama hiçbir ceza almadı. Bu cinayet göz göre göre geldi. Bizler sokaklara İkbal ve Ayşenur için çıkarken erkekler sosyal medya ve sınıf grupları üzerinden açıkça kadınları hedef almaya devam etti. Katilleri koruyan, güzelleyen, ve öven Osmangazi Üniversitesi öğrencisi Ahmet Altunboğa’yı ve İstanbul Üniversitesi öğrencisi Fırat Karabatak’ı bizde buradan bir kez daha teşhir ediyoruz. Yayın yasaklarıyla, cezasızlık politikalarıyla faillere bu cesareti siz veriyorsunuz! Yayın yasağı getireceğinize fail erkekler hakkında soruşturma başlatın!
“SUSMUYORUZ KORKMUYORUZ İTAAT ETMİYORUZ!”
Dün bir kadın daha öldürüldü. Tekirdağ’da Fatma Özdemir, Eren Uzuner tarafından öldürüldü. İzmir’de Özge Polat boşandığı erkek olan Serkan Yıldız tarafından işe gitmek için otobüs beklerken vuruldu, Özge yoğun bakımda, hayati tehlikesi devam ediyor. Dün Manisa’da 12 gündür kayıp olan Pelin Karaca, Uşak’ta ölü bulundu. Ali U. isimli erkek Pelin’i öldürdüğünü itiraf etti. 8 günde 9 kadının öldürüldüğü haberini aldık. Bir kişi daha eksilmek istemiyoruz” dedi.
“BİR KİŞİ DAHA EKSİLMEYECEĞİZ!”
Mersin Üniversiteli kadınlar olarak yaşadıkları sorunlara da dikkat çeken öğrenci Nazar Dere, “Yurtlarımızın önünde, kampüs içinde otobüs beklerken, yürürken erkeklerin sürekli taciziyle karşı karşıyayız. Sadece Mersin’de değil ülkenin her yerindeki üniversiteli kadınların da güvende olmadığını biliyoruz. Üniversite okumak için gittiğimiz kentlerde tacize uğruyor, öldürülüyor, kaybediliyoruz. Yurttan çıktıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Van 100. Yıl öğrencisi Rojin Kabaiş 10 gündür kayıp. Munzur Üniversitesinde öğrenci iken 2020’de kaybolan Gülistan Doku’dan 4 yıldır haber alınamıyor. Buradan bir kez daha kız kardeşlerimize ne olduğunu soruyoruz.
“KAYBEDİLEN KADINLAR İSYANIMIZDIR!”
Bizler var olduğumuz her alanda birbirimiz için mücadele etmeye, birbirimizin yurdu ve sesi olmaya devam edeceğiz. Öldürülen, tacize uğrayan, şiddet gören ve kaybedilen her kadının hesabını sormak için ellerimiz yakanızda olmaya devam edecek. Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmiyoruz. Yaşasın feminist mücadelemiz. Yaşasın kadın dayanışması.
Mersin Üniversiteli Kadınlar. Katillerden hesabı kadınlar soracak!” diye konuştu.