Haber Merkezi
Mersin’de Prof. Dr. Taşkıner Ketenci'nin eğitmenliğinde “Mersin'de Çok Kültürlülük Eğitimi” programı düzenlendi.
Mersin Üniversitesinde düzenlenen programda bir konuşma gerçekleştiren programa; Mersin Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı, İl Millî Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, Mersin Üniversitesi Toplum ve İnsan Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Taşkıner Ketenci, İl Milli Eğitim Şube Müdürü Hüseyin Karakuş, Mersin Öğretmen Akademileri İl Koordinatörü Mutlu Uygur, akademisyenler, kursiyer ve öğretmenler katılım sağladı.
“MERSİN BİNLERCE YILDIR FARKLI KÜLTÜRLERE EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR”
Etkinlikte bir konuşma yapan Müdür Durmuş, “Güzel şehrimiz Mersin binlerce yıllık tarihi geçmişinde çok farklı kavimlere, inançlara ve kültürlere ev sahipliği yapmıştır ve yapmaya devam ediyor. Anadolu, tarihten bugüne kadar her alandaki farklılıkları sevgi ve hoşgörü potasında eritmeyi başarmıştır. Farklılıklarımız daima zenginliğimiz olmuş bu bağlamda 3 kıtada her dilden, her dinden ve her kavimden insanların barış ve hoşgörü içerisinde yüzlerce yıl yaşadığı bir imparatorluk inşa edilmiştir.
Mersin çok farklı coğrafyalardan göç alan bir il olduğu için okullarımızda ve sınıflarımızda farklı coğrafyalardan, farklı kültürlerden gelen öğrencilerimizin bir arada kardeşçe yaşamaları eğitim adına gurur kaynağımızdır. Hiçbir evladımız hiçbir okulumuzda kültüründen, dilinden ve inancından dolayı herhangi bir olumsuzluğa maruz kalmamıştır.
NİFAK TOHUMLARI UYARISI
Zaman zaman bu güzel farklılıklarımız, ülkemizde farklı emelleri olan kötü niyetli kişi ve kurumlar tarafından bizlerin arasına nifak sokma malzemesi yapılmıştır. Ve bu nifak tohumları günümüzde de ekilmeye devam ediyor. Ancak bizler, Anadolu'nun ebru tablosu gibi rengârenk güzellikten oluşan bu birlikteliğimize, "Yetmiş iki millete bir gözle bakmayan/Halka müderris olsa hakikatte âsîdir" anlayışı içerisinde nifak tohumlarının ekilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Güzel ülkemizin ve güzel şehrimiz Mersin'in huzur ve kardeşliğinin sürmesi için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.
“MODERN SİSTEMİN ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK DEDİĞİNE BİZİM İNANCIMIZ VE KÜLTÜRÜMÜZDE DOSTLUK VE KARDEŞLİK DİYORUZ”
Çok kültürlülük, bir toplumda birbirine paralel olarak ya da birbiriyle beraber hayatını sürdüren farklı kültürlerin birlikte yaşatılması olarak tanımlanmaktadır. Çok kültürlülük, hem modern demokrasilerdeki kültürel çoğulculuk gerçeğine bir cevap, hem de geçmişte kültürel gruplara yönelik yapılmış dışlama, ayrımcılık ve baskıyı telafi etmenin bir yoludur.
İşte bu modern sistemin çok kültürlülük diye tanımladığı birlikteliğe bizim inancımız ve kültürümüzde dostluk ve kardeşlik diyoruz. Hiçbir insan, hiçbir millet bir diğerinden üstün olamaz. Üstünlüğün çerçevesi ve mahiyeti Yüce Allah tarafından zaten belirlenmiştir. Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim Hucurat suresi 13. Ayet-i Kerimesinde: "Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile bir kadından yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık, Allah katında en değerli olanınız takvada en ileri olanınızdır." buyurmaktadır.
‘BİR OLALIM, İRİ OLALIM, DİRİ OLALIM’
Yine Resulullah Veda Hutbesi'nde: ‘Ey insanlar! Şunu iyi biliniz ki, Rabbiniz birdir, atanız birdir. Arab'ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arap'a, kızıl tenlinin siyaha, siyahın kızıl tenliye, takva dışında bir üstünlüğü yoktur.’
Bu ayet ve hadislerden anlaşıldığı üzere kimsenin kimseye bir üstünlüğü olmadığı gibi hiçbir kavmin de diğerine üstünlüğü yoktur. Üstünlük iyi ve doğru insan olabilmektedir.
Hacı Bektaş Veli'nin dediği gibi cümle düşmanlarımıza karşı her daim ‘Bir olalım, iri olalım, diri olalım’ Allah Milletimizin birliğini ve dirliğini daim kılsın” şeklinde konuştu.