HEDİYE EROĞLU
Mersin’de ki DEM’li Akdeniz Belediyesi’nin Kasım ayı meclis toplantısının ilk oturumu, belediye Konferans Salonunda yapıldı.
Esenyurt Belediye Başkanı olan Mersin’de de uzun yıllar akademik çalışmalar ve siyaset yapan Ahmet Özer’in tutuklanması ve belediyeye kayyum atanması sonrası gündem olan Akdeniz Belediyesi’nde meclis beklendiği gibi gergin geçti.
“GÜN GEÇMİYOR Kİ BİR HUKUKSUZLUKLA, BİR ANTİDEMOKRATİK UYGULAMAYLA GÖZÜMÜZÜ GÜNE AÇMIŞ OLMAYALIM”
Meclisin açılışında söz alan Eş Başkan Hoşyar Sarıyıldız, 8 yıl önce 4 Kasım’da DEM Parti Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve bazı meclis üyelerinin tutuklandığını anımsatarak, “Aradan 8 yıl geçti… Ve bu sabah 3 belediyeye kayyım atanmasıyla güne başladık. Gün geçmiyor ki bir hukuksuzlukla, bir antidemokratik uygulamayla gözümüzü güne açmış olmayalım… Bugün tıpkı bizim gibi belediyeye gelen meclis üyeleri ve belediye eş başkanlarımız belediyenin kapısının demirlerle örüldüğü ve polisle çevrildiğini görerek meclisin feshedildiğini ve artık belediye giremeyeceklerini, görevlerinin sona erdiğini öğrenmiş oldular.
“HODRİ MEYDAN”
Seçimlerin üzerinden 7 ay geçti ama anlaşılan seçim sonuçları halen hazmedilebilmiş değil ki kayyum tartışmaları yine gündeme oturmuş durumda. Son zamanlarda TV programlarında; adı Küçük, iftirası ise büyük bazı servis haber yapan tetikçi kişiler tarafından hedef gösterilmemiz anlaşılırdır.
Demek ki birilerinin kovanına çomak sokmuşuz. Çıkar ve menfaatleri zedelenmiş olacak ki bu kadar fütursuzca saldırıyorlar. Kayyum uygulamasının adeta Demokles’in kılıcı gibi tepemizde tutulmasını bir hukuk devletine ve Anayasa tarafından güvence altına alınan seçme seçilme hakkına halel getirdiği açıktır.
Hodri meydan diyoruz! Gelin en başta bizden öncekiler ve kayyım olmak üzere herkesi soruşturun.
“BİZİM GİZLİ BİR AJANDAMIZ, KİRLİ BİR GEÇMİŞİMİZ ASLA YOK VE HİÇ OLMADI”
Bizim gizli bir ajandamız, kirli bir geçmişimiz asla yok ve hiç olmadı. Soruşturulacak birileri varsa, bize bırakılan 800 milyon liralık borcun sahibini soruşturun ve 7 aydır bu belediyeye tek bir adım atmadan her ay yüz binlerce lira maaş alan onursuzları soruşturun.
Bunca açlık, yoksulluk varken çalışmadan maaş alanlara diyorum ki haram zıkkım olsun!
Değerli Dinleyenler… Kent uzlaşısı, demokratik ortak çalışma iradesiyle ve sonuçlarıyla da şu anda ülkenin almış olduğu hizmetle de ne kadar başarılı olduğunu ortaya koyduğu bir ilerici pratiktir” dedi.
“KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNÜN GÜNDEME ALINMASI BİZLERİ MEMNUN ETMİŞTİR”
Dünyanın değiştiğini, dünyanın diğer yakasında Amerikan seçimleri yapılırken, Orta Doğu‘daki savaşın alevlendiğini vurgulayan Sarıyıldız, “Ülkemizde ise anayasa tartışmaları sürüyor. Böylesi ilginç bir süreçte ülkemizde de demokratik ülke olma sürecimizin en önemli aşamalarından biri Kürt sorununun çözümünün gündeme alınması bizleri memnun etmiştir.
Cumhurbaşkanının ve Genel Başkanların; Kürt sorununda çözüm odaklı değerlendirmeleri önemlidir. Bu tarz önemli konuların siyasi hedeflere kurban edilmemesi ve bu işin öncülüğünü yapan kişilerin de oy getirisi/götürüsüne bakmadan tarihsel bir görev olarak bu işi yürütmesi önemlidir. Bu konuda samimiyet çok önemlidir.
“BU NE PERHİZ BU NE LAHANA TURŞUSU”
Ama söylem ile pratik uyumlu olmazsa vatandaş da ‘Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu’ der...
Ülke sıkıntı içerisinde, ekonomi kötü, mahkemeler şaibeli kararlar veriyorken toplum neden tepki vermiyor sorusu... Üzülerek belirtmek isterim ki toplum kutuplaştırıldı ve birbirine kırdırıldı, siyasetten umudunu kesti.
Farklı düşünenler, muhalifler yargı kararları olmaksızın masumiyet karinesi ve kirlenmeme hakkı çiğnenecek şekilde terörize edildi. Otoriter bir yönetimin karşısında siyaset de yalnızlaştırıldı sadece milletvekillerinin yürüttüğü bir işmiş gibi meclise sıkıştırdı.
Bu konuda başta sendikaların, basının, sivil toplum örgütlerinin, meslek odalarının, dernekler ve hak harama örgütlerinin öncü misyonunu yerine getirmesi elzemdir” diye konuştu.
“KAYYUM DEMOKRASİYE VURULAN BİR DARBEDİR”
Kayyumun demokrasiye vurulan bir darbe olduğunun altını çizen Hoşyar Sarıyıldız, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Kime karşı uygulanırsa uygulansın vatandaşın en temel hakkı olan seçme ve seçilme hakkını ortadan kaldıran, yolsuzlukların, talanın ölünün açıldığı halkın iradesinin gasp edildiği antidemokratik bir rejimdir. Her ne sebeple olursa olsun bir belediyeye kayyum atanması kabul edilemez. Varsa bir soruşturması gereken konu, adil ve şeffaf bir yargılama sonucu kesinleşen mahkeme kararına istinaden belediye başkanları ceza yiyebilir. Fakat bütün meclisi lağveden ve binlerce hatta milyonlarca insanın iradesini bir tek bürokratın iki dudağının arasına bağlayan anlayış vicdani de değildir ahlaki de.
Prof. Dr. Ahmet Özer‘e açılan soruşturma ile ilgili bir ceza avukatı olarak uzun bir değerlendirme yapabilirim. Yargının gündemindeki bir konuyu tartışmayacağım.
Fakat Türkiye, Anayasa tarafından güvence altına alınan bir hukuk devleti ise Kolluk da Savcılık da bu hukuka uygun davranmalıdır. Esenyurt Belediye Başkanı sayın Özer’in gözaltına alınma yöntemi, adeta ‘devletin soğuk elini ensende hissedeceksiniz’ mesajı veren, şafak operasyonuyla yatak odasına dahi girilerek gerçekleştirilmiştir. Bu uygulama bir hukuk devletinde olamaz.
“KOCA MECLİSİ LAĞVEDİP BELEDİYEYİ BİR MEMURA TESLİM ETMEK DEMOKRASİNİN NERESİNE SİNER?”
Belediye başkanı soruşturuldu diyelim… Koca Meclisi lağvedip belediyeyi bir memura teslim etmek demokrasinin neresine siner? Meclis içerisinden bir kişi elbette uygun yöntemle seçilerek soruşturma sonuçlanınca da vekâlet ilişkisi tamamlanabilir. Fakat bu bile uygulamanın ne kadar hukuki olduğuna dair şaibeleri arttıran bir durumdur.
Son olarak; devlet devlete baskın yapar mı? İnsan hayret ediyor gerçekten. Kolluk belediye binasına zorla giriyor ve arama yapıyor. Bakın burası kamu hizmet binası, bir özel bir mülk değil. Oradakiler kamuya hizmet eden memurlar. Yapmış oldukları hizmet kamu hizmeti? Neyi basıyorsun, nereyi ele geçiriyorsun da kamu hizmet binasına baskın yapıyorsun anlaşılır değil. ‘Önce Yahudiler için geldiler, Sustum… Çünkü ben Yahudi değildim. Sonra Komünistler için geldiler, Sustum… Çünkü komünist değildim. Sonra sendikacılar için geldiler, sendikacı olmadığım için yine sustum. Sonra benim için geldiler... Fakat ses çıkaracak kimse kalmamıştı’ der, Pastor Nie Moeller...
“HAKSIZLIĞA KARŞI SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR”
Bizler de ‘haksızlığa karşı susan dilsiz şeytandır’ anlayışıyla yanlış olduğunu bildiğimiz konulara karşı kayıtsız kalmayacağız. Burada Esenyurt Belediyesi’nde yapılan hukuksuzluk, daha önce Hakkâri Belediyesi’nde ve öncesinde Başakşehir belediyelerinde yapılan gasp kabul edilemez. Demokrasilerin en temel şartı, seçimle gelenin seçimle gideceği anlayışıdır. Bunun dışındaki bir anlayış darbeci anlayıştır. ‘İşte bunu yapmamalı / İnsanlarla oynamamalı / bir yerleri var/ bir ince yerleri / işte oraya değmemeli...’ der, merhum yazar Yaşar Kemal. Hz. Ali’nin, ‘Devletin dini var mıdır?’ sorusuna verdiği yanıt iyi düşünülmelidir...
‘Devletin dini vardır, o da Adalettir!’” diye konuştu.
“EĞER BİZİ YOK ETMEYE ÇALIŞIRSANIZ SİZ DE YOK OLURSUNUZ”
Daha sonra söz alan DEM’li Yakup Danış, “Kayyum darbesinde ısrar etmek siyasi tükenmişliğin zaten bir göstergesidir. Mevcut hükümet belli ki bir tıkanıklığa maruz kaldı. AKP – MHP iktidarı Van ile başlayan kayyum politikasına Hakkari ve Esenyurt’un ardından Mardin, Halfeti ve Batman belediyelerini ekledi. Bir kez daha ifade ediyoruz ki bu saldırı halk idaresine yönelik gerçekleştirilmiş açık bir darbedir. Daha önce yapılan kayyum darbeleri halk tarafından reddedilmiş, halk DEM Parti’den yana oy kullanmıştır. Kayyum darbesi 95 milyon için demokrasi ve özgürlük sorunudur. Önü alınmaz ise sadece Kürt illeri ile sınırlı kalmayacak Türkiye’deki tüm halkların sorunu haline gelmeye başlayacaktır. Biz buradan tekrar sesleniyoruz; Gün ayağa kalkma günüdür, gün mücadele günüdür. Eğer bizi pasivize ederseniz kendinizden pasivize olursunuz. Eğer bizi yok etmeye çalışırsanız siz de yok olursunuz. Eğer bizi yok sayarsanız, siz ilelebet yok olursunuz. Bir an önce bu yapılan darbeden geri dönülmesi, ilgili arkadaşlarımızın tekrar görevlerine iade edilmesini diliyoruz” dedi.
BAŞKAN SARIYILDIZ’DAN DEML’Lİ MECLİS ÜYESİNE UYARI
Bunun üzerin araya giren Başkan Hoşyar Sarıyıldız, “Tabi arkadaşlar fikirlerimizi belirtirken dilimize biraz daha edelim. Buradaki tüm arkadaşlarımızın niyetlerini biliyoruz fakat söylem çok önemli. Bazen bir kelime, çok güzel bir beyanatı gölgede bırakabiliyor. Arkadaşımızın ne niyetle bunu söylediğini biliyoruz fakat polemiğe dönüşmemesi bakımından düzeltme yapmak istedim” dedi.
AKP’DEN TEPKİ: “TEHDİT DİLİNİ KABUL ETMİYORUZ”
Daha sonra söz alan AKP’li M. Murat Şıhanlıoğlu ise “Sizin de ifade ettiğiniz gibi bu tehdit dilini kabul etmiyoruz. Ülkemiz genelinde tüm belediye başkanları için temennimiz; hangi partiden olursa olsun, millet iradesi ile gelen biri, millet için hizmet emeli. Başka amaç taşımamalı, başka yerlere hizmet etmemelidir. Millet için hizmet eden biri AK Parti de olsa, MHP de olsa, DEM parti de olsa millet için hizmet etmeli” dedi.
Bunun üzerine DEM’llierin araya giderek tepki göstermesi üzerine gerilim yaşandı. Şıhanoğlu ise “Devlet Bahçeli bir açıklamada bulundu. Doğrudan birlik ve beraberlik açısından devlet aslında bir el uzattı. Bunun arkasından olanları ördük. TUSAŞ yerleşkesine yapılan terör saldırısını lanetliyoruz. Kimse bundan bahsetmiyor. Keşke bundan da bahsedilse. Bu saldırıyı kınıyoruz” dedi.
“BORÇ NEDEN 850 MİLYON TL’YE ÇIKTI?”
CHP’liler, DEM’e destek verirken söz alan AKP’li Aydın Eğin ise belediye borçlarına dikkat çekerek, “Geçmiş borçlarla ilgili bir değerlendirme yapıldı. Siz seçildikten sonra 6 ay boyunca belediyenin her tarafına ve birçok mahalleye, halka beyan ettiniz; ‘toplam borç, geçmiş borçla birlikte 650 milyon TL’ diyerek. Bu rakam farklı ise bu sizin hesap bilmezliğinizdendir. Bu sizin sorununuz. Akdeniz halkı adına soruyorum; ne yaptınız bu kadar parayı, nereye harcadınız? Fakat şuanda bir şey yapmamanıza rağmen 850 milyon TL borç var diyorsunuz” dedi.
DEM’lilerin tekrar araya girmesi üzerine tepki gösteren Eğin, “Bir saattir biz kayyumu dinliyoruz ama bu bizim gündemimiz değil. Akdeniz’in kayyum dedik de Akdeniz’e ne kazandırdık? Akdeniz halkının cebine ne girdi? Bizim amacımız Akdeniz’in menfaati ve çıkarlarıdır. Bir saattir gündemimizi kayyum ile açtık, kayyum ile kapatacağız” dedi.
“KAÇAĞIMIZ, GÖÇEĞİMİZ, HIRSIZLIĞIMIZ YOK”
DEM’li Gülbahar Kuş ise borç tartışmalarına değinerek, Aydın Eğin’e, “Sizin döneminizden gelen aylık sözleşmeleri, hak edişleri unutuyorsunuz galiba. Bir de icralar, faizler var. Biz para harcamadık, bunlar sizin harcadıklarınız. Tüm kent bilsin ki, ciddi bir borç batağı var. Biz bunu şikayet anlamında değil, gerçekliğin bilinmesi açısından söylüyoruz. Elbette çıkacağız buradan, bununla ilgili ciddi planlamalarımız, projelerimiz var. Baştan beri ekip arkadaşlarıma çok güveniyorum. Kaçağımız, göçemiğimiz, hırsızlığımız yok, her şey çok net. 5 yılın sonunda arkadaşlar bizden özür dileyecekler, bu borcu bitirdiğimizde” dedi.
AKP’lilerin teki göstermesi üzerine tartışma yaşanırken araya giren Başkan Sarıyıldız, Burada kişisel polemiklere girmeyelim, Karşılıklı, söz hakkı almadan uğultu çıkarmak bize yakışmıyor” uyarısı yaptı.
AKP’DEN “BELEDİYEYİ KONUYALIM” ÇIKIŞI
Bunun üzerine söz alan AKP’li Neriman Öztoprak, DEM’li Gülbahar Kuş’a yanıt vererek, “Biraz önce arkadaşımız, Arkadaşlar bize teşekkür edecekler’ denildi. Biz ne için buradayız, Akdeniz’e hizmet etmek için buradayız. Neden teşekkür edeceğiz? Alkışlayacağız çıkacağız. Bu tarz konuşmak hoş değil.
Başladığımızdan beri kayyumdan devam ettik peki Akdeniz için ne yapacağız? Bir kadın çalışanın mağduriyeti var belediyemizle ilgili. Çalışanlar ile ilgili sıkıntılar var. Biraz da bunlara mı değinsek? Ne yapacaksınız? Plan ne?” dedi.
“GEÇMİŞTEN KALAN BORÇLAR NEDENİYLE İŞ YAPAMIYORUZ”
DEM Partili Hikmet Bakırhan ise borç konusuna değinerek, “Sürekli kayyum deniliyor, gündemimiz değil’ deniliyor. Arkadaşlar bir de iş yapamadığımız söylüyorlar. Haklılar. İş yapmamamızın nedeni, geçmişten bize gelen borçlar olduğunu söylesek bile arkadaşlar bunu kabullenmiyorlar. Bu borcun kayyumdan kaldığını söylüyorlardı. Kayyumdan 180 milyon TL’yi devralmışlardı belediyeyi. Peki kayyum ne kadar borçla devralmıştı 60 milyon TL ile. Biz AKP’den 650 milyon TL borçla aldık bu belediyeyi. Mali işler müdürü belediye teslim alındığında masada 80 milyon TL borç olduğunu öğrendik. Sonra borç çıkmış 800 milyon TL’ye ve bunun bir de faizi var. Biz geldik borçlanmadık, tüm işçilerin maaşlarını yatırıp, hizmet yapmaya çalışıyoruz. Kayyumun tartışılmasını istemiyorsunuz. Biz de istemiyoruz. Sabaha kadar kayyum tartışsak Akdeniz halkını cebine hiçbir şey girmeyecek. Ama kayyum Akdeniz halkını cebinden çıkarıyor, Akdeniz halkını borçlandırıyor.
Belediyeyi kayyumdan siz 180 milyon TL borçla aldığınızı söylediniz. Hepimizin tek elden kayyuma karşı olmamız lazım” dedi.
MECLİS GERİLDİ
AKP’lilerin tepki göstermesi üzerin tartışma alevlenirken araya giren Hoşyar Sarıyıldız, “Önce burada herkes kendi sözünü söylemesi gerekiyor. Burada bulunan insanların Akdeniz halkının temsili olduğunu, birbirimizle polemiğe girmenin, birbirimizi ile uğraşmanın bu halka hiçbir faydası olmadığını kabul edeceğiz” dedi.
AKP’li Aydın Eğin tepki gösterirken, Hoşyar Sarıyıldız, “Kim yaparsa yapsın bu dili kabul etmiyoruz, dil ve üslubumuza dikkat edeceğiz, kullandığımız kavrama, dile vuruşuna, yüksekliğin ede dikkat edeceğiz. Bazen akış içerisinde o heyecanla bazen farklı bir dil, kavram kullanabiliyor. Niyetten bağımsız üzerimize alınmayalım. Biz gerektiğinde müdahale ediyoruz. Polemik haline getirmeyin” dedi.
Aydın Eğin ise “Geçmişi siz gündeme getirdiniz. 650 milyon borcu, 800 milyon TL denildi. Ben geçmişle alakalı söylemedim. Siz gündeme getirince cevap verdim. Niyet okuyamazsınız. Hakaret edemezsiniz. Bize bakarak söyleniyor biz de üzerimize alınıyoruz. Dolayısıyla bireysel olarak söz alıp konuşabiliriz” tepkisi verdi.
BELEDİYE SAYIŞTAY DENETİMİNDE
Başkan Sarıyıldız ise “Ne kayyumu, ne kadını, ne de ekolojik talanı konuşma gibi bir çabamız ok. Bunlar toplumun gerçeklikleri, bizim önümüze getirilen gündemler. Kadına dönük şiddet olsa biz bunu neden durduk yere konuşalım. Kayyum da halkın idaresinin gaspıdır. Bunun için burada konuşuldu. Hiç kimse gündemi meşgul etmek için konuşmadı, konuştuğunda biz müdahale yapıyoruz.
Bizim şuanda Sayıştay denetim için geldi. Biz bundan rahatsızlık duyamayız. Hiç bundan söz etmiyoruz. Gelebilirler, gelsinler, biz çay, kahve ve yemek ikramında bulunalım. Çünkü biz kendimizden eminiz, yasa dışı bir şey yapılmadığını buradaki bütün arkadaşlar biliyorlar. Sayıştay gelecek denetimin yapacak. Gerçekten haksızlık olan yerde haksızlığın kimden geldiğine bakılmaksızın hayır denmeli.
“ALACAKLARIMIZDAN KESİNTİ YAPILMASIN, ALACAKLARIMIZ BİZE YETER”
Borç miktarı arttı, evet arttı zaten bunu biz eleştiriyoruz. Bizim hak ettiğimiz miktar verilsin alacaklarımızdan merkezi hükümetçe kesinti yapılmasın bütçe bize yeter. Bu ay neredeyse yüzde 40 kesinti yapıldı. Hesap ortada. Kalan miktar işçi ve memur ödemelerine bile yetmiyor, nasıl hangi borçlar ödenecek? Bir de önceki dönemden kalan hak edişler önümüze geliyor. Burası halkın belediyesi. Bir bütün halinde arınmaya ihtiyacımız var. Toplumun kendini dönüştürmesine ihtiyaç var. Cumhuriyet 100 yıl önce kuruldu, bazı yanlışlar, hatalar yapıldı. Bir 100 yıl daha bu hataları yapmayalım. Hep birlikte samimi bir şekilde yol alalım” diye konuştu.