HEDİYE EROĞLU
Mersin’de Ticaret Bakanlığı himayesi Mersin Valiliği koordinasyonunda Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), Mersin Ekonomi Platformu (MEP) organizasyonunda Mersin Ekonomi Zirvesi ve Sektörel Arama Konferansları’nın ilki yapıldı.
Zirveye Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan ile Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer arasındaki atışma damga vurdu.
“MERSİN ÜVEY EVLAT DEĞİL”
Kentte yapılmayanlarla ilgili iktidarı hedef alan Seçer, yaptığı çalışmalara destek alamamaktan dert yanarak, hükümetin kente tutumunu eleştirdi.
Özellikle merkezi hükümetin yatırım kalemlerinde olan ve belediye başkanı olarak bir an önce bitirilmesi istenen projelere değinen Seçer, Çeşmeli Otoyolunun bir an önce bitirilmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca başta vali ve yetkililere özel önem gösterilmesi çağrısı yaparak, D – 400 Karayolu’nun Mersin’e yakışmadığını söyleyen Seçer, “Bunu bir siyasi eleştiri olarak almayın ben bir siyasi figürüm. Ama burada bürokrasi var. Kelimeleri seçerek kullanıyorum ama bazı tespitleri söylemekte herkes için yarar var. Karayollarının kente yapması beklenen katlı kavşak var. Bizim gelirlerimiz yeterli olsa hemen yaparım. Ama başka birçok şehirde bu yapılar var. Mersin üvey evlat değil, Mersin konuşacak. Mersin, 5-6’ıncı büyük şehir. Doğal olarak Mersinli; ‘yatırımda 23,24’üncü sırada olmak istemediğini söyleyecek. Pozitif ayrımcılık yapılsın, en azından biz kasaya katkı sunuyoruz’ diyebilir. Bu konu daha çok iktidara mensup milletvekillerinin görevi.
AFET BÖLGESİ İLAN EDİLMEYEN MERSİN HİBE ALAMADI
Ayrıca Pamukluk Barajı son derece hayati önem taşıyor. Deprem sonrası çok sayıda depremzede şehrimize geldi. Yaklaşık 300 bin kayıtlı yabancı var, kayıt dışı olanlar, ikinci konutlarda yaşayanlar ile Mersin’in nüfusu yaklaşık 2 milyon ama fiili nüfusu 2,7 milyon desem abartı yapmış olmam. Şuanda bizim merkezin yüzde 85 ihtiyacını karşılayan Berdan havzasından aldığımız suyun tamamı anında bitiyor. Birkaç yıl içinde Pamukluk Barajı ishale hattı bitmez ise büyük bir krize gireceğiz. Biz 50 milyon Avro kredi bulmuştuk ama çok dile getirmemize rağmen Afet Bölgesi ilan edilmediğimiz için bu deprem bölgesi hibe paketinden prensipte anlaştığımız Avrupa Kalkınma Bankası’ndan hibeyi alamadık. Başka bir formül bulduk. Bunun desteklenmesini istiyoruz” dedi.
Seçer konuşmasının sonunda metro projesine değinerek, kente bir hafif raylı sistem yapılması için destek talebinde bulundu. Seçer, “Ben bunu bir polemik, siyaset meselesi yapmak istemiyorum” dese de, gerçeğin bilinmesini istediğini söyleyerek, “Bu metro neden bu kadar gecikiyor? Ne oluyor sorusunun cevabı işte burada. Mersin’in marka kent olabilmesi için çok değerli yatırımların yapılması gerekiyor. Örneğin havalimanı gibi ya da altyapı yatırımları, turizm bölgeleri gibi. Ama raylı sistem bir şehrin marka kent olabilmesi için son derece önemlidir. Amerika’yı bir daha keşfetmiyoruz. 5 yıl boyunca 3 ayrı raylı sistem projesi yaptık. Şuan 2’sinin tüm izinleri alındı. Ben hazineden kefalet, para istemiyorum. Avrupa Kalkınma Bankası bunu rahatlıkla finanse edebileceğini söylüyor. Biz bunu 120 milyon TL ile yapabiliriz” dedi.
“YAPILANLAR DA SÖYLENMELİ”
Vali Pehlivan ise doğrudan Seçer’e yanıt niteliğinde yaptığı açıklamalar ile dikkat çekti. Yapılmayanlar kadar yapılanların da söylenmesi gerektiğini söyleyen Pehlivan, liman genişletme çalışmaları konusunda kentteki tepkilere karşı yatırımı savunarak ‘çevreye zararlı değil’ çıkışı yaptı ve Büyükşehir’in projeye karşı dava açmasını eleştirdi.
Ancak özellikle Çamlıbel’in yenilenmesi projesinin önünde engel olan Büyükşehir’i eleştiren Vali Pehlivan, ortalama 8 yıldır hayata geçmeyen proje için Seçer’e “O kadar ömrümüz var mı?” çıkışı ile önemli bir mesaj verdi.
“SANKİ HİÇBİR ŞEY YAPILMAMIŞ EDASIYLA…”
Vali Pehlivan, “Birileri bu memleket için kanını, birileri ise terini akıtıyor. Hep birlikte Türkiye’yiz. Birlikte güçlüyüz. Elbette ihtiyaçlar gündeme getirilecek ama ben genel anlayış olarak önce bardağın dolu tarafından bakılmasından yana olduğumu ifade etmişimdir. Bazen cümleler kurulurken bir sorun dile getirilirken sanki hiçbir şey yapılmamış edasıyla yaklaşıldığında o iş ile iştigal edecek, adım atacak olanların da tersine motivasyonla karşı karşıya kalmasına sebebiyet verilebilir. O yüzden ben Mersin’e baktığımda hem kamu yatırımları hem de özel sektör yatırımları anlamında bardağın tamamına yakınının dolu olduğunu görüyorum. Ama bu bir süreç. Belli kademeleri aşmış olabiliriz ama hayat devam ediyor. Sektörlerin iyinin de iyisini hedef göstererek kendisine adım atması icap ediyor. Bunu yaparken de, yapılanlardan güç alarak. Bugün kadar yapılan hizmetlerden güç alarak, ona yaslanarak ileri hamle yapmak durumundayız” dedi.
VALİ PEHLİVAN’DAN SEÇER’E SAMİMİYET ÇIKIŞI
Seçer’e direk cevap da veren Vali Pehlivan, “Mersin ekonomimizin can damarlarından birisi limanımız. Mersinimiz tarihte de liman kenti olarak bilinir. Bugünkü modern liman anlamında şuanda dünyaya açılan kapımız konumundadır. Burada biliyorsunuz bir genişleme çalışmamız var. Tam da burada başkanımız dedi ki, ‘kelimeleri dikkatli seçiyorum’ dedi. Bende kelimelerimi dikkatli seçeyim. Samimiyetle konuşalım. Elbette ki konuları dile getireceğiz ama iki taraflı bakacağız. Liman konusunda biz de belediyemizden şunu bekliyoruz. Tamam; geçmişte kaldı ama dava edilmeseydi biz limanımızı 3 yıl önce kullanmaya başlamış olacaktık.
Liman ile ilgili davalar neticelendi. Şuanda çalışmalar hızlı bir şekilde devam ediyor. Başkanımız kendisi de ifade etti; liman, belediyemizin en büyük gelir kaynaklarından birisi. Ve şuanda çalışmaların çevreye kesinlikle hiçbir zararı yok. Bu çalışmalar ile dünyada ki en büyük 400 metreye kadar olan gemiler limanımıza gelebilecek. Bu ne demek; ticaret hacmimiz, ihracatımız daha da artacak. Dünya ticaretinde daha çok var olacağız ve bu şekilde ikinci limanı da çalıştıracağız.
“BU KADAR ÖMRÜMÜZ VAR MI?’ BU PROJELERİN SONUÇLARINI HAYATTAYKEN VEYA GÖREVİMİZİN BAŞINDAYKEN GÖRELİM”
Aynı konu Çamlıbel için de geçerli. Çamlıbel için çok güzel bir proje geliştirdik. Ama bunu da belediyemiz dava etti. Böyle olunca proje gecikti. Proje yaklaşık 8 yıl gecikti ve bu konuyla ilgili bir kaç kez samimiyetle ifade ettim; ‘Bu kadar ömrümüz var mı?’ Bu projelerin sonuçlarını hayattayken veya görevimizin başındayken görelim.
“ÖNERİLERİMİZİ YAPICI BİR YAKLAŞIMLA ORTAYA KOYACAĞIZ”
Karayollarından sanayiye, tarıma mevcut projelerin bitirilmesi, ileriye dönük bu zirve özelinde eylem planları içerisinde ele alacağımız başlıklardandır. İşte bütün kurumların temsilcilerinin olduğu ve aynı zamanda iş dünyası ve STK’ların olduğu bir ortamda görüşlerimizi önerilerimizi yapıcı bir yaklaşımla ortaya koyacağız. Ben inanıyorum ki bu kadar mesafe alan bir il; bundan sondaki çalışmalar ile çok çok daha mesafeler alacak. Ama yeter ki konu Mersin olduğunda elbette yaklaşımlar, görüşler farklı olabilir ama konu ne ise objektif bir şekilde yaklaşıp, değerlendirelim ve adımlarımızı atalım. Bu konuda problem olduğunu da düşünmüyorum planlama koordinasyon toplantılarına başkanlık ediyorum, ayrıca çeşitli vesilelerle bir araya geliyoruz. Konularımızı rahatlıkla değerlendirebiliyoruz. Hepimizin görevi özellikle kamu olarak vatandaşımızı sosyal, ekonomik yaşamında daha huzurlu ve elverişli şartlara kavuşturmak” dedi.