HEDİYE EROĞLU

Mersin’de Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Eğitim-İş, Genel Sağlık –İş, 29 Ekim Kadınları, Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği (YKKED) Şubelerinin oluşturduğu, İmece Dayanışma Bileşenleri, haklarında soruşturma başlatılan teğmenler için sokağa indi.

“Mustafa Kemal’in teğmenleri yalnız değildir” sloganıyla Özgür Çocuk Parkında bir araya gelen emek ve demokrasi güçleri, genç teğmenlerin mağdur edilmemesi için çağrı yaptı.

“KILIÇ ÇEKİP YEMİN ETMEK, HARBİYE GELENEĞİ”

Burada grup adına basın açıklamasını okuyan ADD Mersin Şube Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Erkan, 30 Ağustos 2024 tarihinde yapılan Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde sonrası diplomalarını alan teğmenlerin tören alanı dışında toplanıp yılların Harbiye geleneği uyarınca kılıçlarını çekmelerini değerlendirdi. Teğmenlerin “Askerlik Yemini” ederek, laik cumhuriyete, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüne, cumhuriyetin kuruluş felsefesine, Türk milletinin kayıtsız koşulsuz egemenliğine, Kurtuluş Savaşı’nın başkomutanı ve cumhuriyetin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılıklarını belirttiklerini söyleyen Erkan, “Teğmenlerimizin, ‘Mustafa Kemal’in Askerleriyiz’ seslenişini dillendirmeleri önce Cumhurbaşkanı, ardından da Milli Savunma Bakanlığı tarafından disiplin suçu olarak değerlendirilmiştir.

“TEĞMENLER İHRAÇ EDİLMEK İSTENİYOR”

Dönem birincisi Teğmen Ebru Eroğlu, Alay Kıdemlisi Teğmen İzzet Talip Akarsu ile 3 teğmenin daha’“TSK’dan ayırma Cezası’ talebi ile Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildikleri kendilerine tebliğ edilmiştir. Daha sonra alay komutanı vekili, tabur komutanı ve bölük komutanının da  'ihraç' istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edildiği duyurulmuştur.

Tarihin batı emperyalizmine karşı verilerek zafere ulaştırılan ilk ve tek ulusal bağımsızlık savaşı, Mustafa Kemal Atatürk Başkomutanlığında, kadın, erkek ve çocuk topyekûn Türk milletinin azim ve kararı, TBMM’nin sarsılmaz iradesi, şanlı Türk ordusunun kahramanlığı ve her rütbedeki Türk subayının üstün komuta yeteneği ile kazanılmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri Türk milletinin bağrından kopmuştur ve kuruluşundan itibaren daima Atatürk’e, O’nun ilke ve devrimlerine ve cumhuriyet değerlerine bağlı kalmıştır.

“ATATÜRK’E MİNNET VE ŞÜKRANLARI İLE VATANA, MİLLETE VE CUMHURİYET DEĞERLERİNE BAĞLILIKLARINI HAYKIRMALARININ DİSİPLİN SUÇU SAYILMASI ASLA KABUL EDİLEMEZ”

Bu bilinç ve sorumlulukla hareket eden Türk Silahlı Kuvvetleri’nin genç subaylarının mezuniyet coşkusuyla başkomutanları büyük Atatürk’e minnet ve şükranları ile vatana, millete ve cumhuriyet değerlerine bağlılıklarını haykırmalarının disiplin suçu sayılması asla kabul edilemez.

Anayasanın 2. Maddesinde ‘Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.’ denilerek Cumhuriyetin nitelikleri sayılmıştır. İfade özgürlüğü de anayasal güvence altındadır. Teğmen evlatlarımızın Atatürk’e ve kurucu değerlere bağlılık ifadeleri de bu bağlamda anayasal güvence altında olmak gerekir.

6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu’nun 20. maddesinde düzenlenen TSK’dan ayırma cezası gerektiren haller sınırlı sayıda belirtilmiş olup teğmenlerimizin söz konusu davranışlarının sayılan bu haller kapsamında değerlendirilemeyeceği kanun lafzından açıkça anlaşılmaktadır.

“İHRAÇ KARARI TOPLUMSAL VİCDANI KANATIR”

Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Merkez ile 354 Şubemiz, 57 Temsilciğimiz ve her biri ‘Mustafa Kemal’in Askeri’ olmakla gurur duyan 70 bini aşkın üyemizle, yeni mezun teğmenlerimiz ve komutanlarının hakkında yürütülmekte olan disiplin soruşturması sonucunun hukuka, yasalara, adalete ve vicdana aykırılık teşkil etmeyeceğini ve de mağdur edilmeyeceklerini ummak istiyoruz. Aksi halde ihraç kararının toplumsal vicdanı kanatacağını ve tarihin bu kararların altında imzası olanları mahkum edeceğinin bilinmesini istiyoruz.

Atatürkçü Düşünce Derneği, Genel Merkez, tüm şube ve üyeleriyle birlikte, varlık nedeni ve görevi gereği bu sürecin takipçisidir ve Teğmenlerimizin yanındadır” diye konuştu.