Mersin’de vatandaşlar liman genişletme çalışmaları nedeniyle denize dökülen 6 milyon ton zehirli olduğu bilinen asbest karışımlı malzeme Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne verdikleri dilekçeler ile itiraz etti.
HEDİYE EROĞLU
Mersin’de yüzde 90’ı yabancılara ait MIP şirketinin liman genişletme projesi kapsamında deniz taraması sonrası ortaya çıkan asbestli malzemeyi yeniden denize dökmesine tepkiler sürüyor. Son olarak kent sakinleri Mersin Çevre Platformu öncülüğünde denize dökülen asbest karışımlı malzeme Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne verdikleri dilekçeler ile itiraz etti.
UZMANLAR ASBESTİ BİLİMSEL OLARAK ELE ALDI
Burada platform adına bir de basın açıklaması yapan Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) Başkanı Sabahat Aslan, geçtiğimiz ay düzenlenen; denize dökülen 6 milyon ton asbest karışımlı malzemenin çevre ve sağlık etkileri konulu panelde konunun bilimsel olarak ele alındığını anımsattı.
Panel sonuç bildirgesini kamuoyuyla paylaşan Aslan, “Mersin’in Akciğerlerine hançer saplayacak, kirli bir yatırım olan Mevcut limanın genişleme ve kurvaziyer liman projesi bir rant projesidir. Proje hukuksuz ve bilime aykırıdır.
Projenin ÇED raporunda; projenin uygulanacağı alanın zemin içeriğinin asbest karışımlı malzeme olduğu ve projenin inşaata başlamadan önce 2 milyon 120 bin metrekarelik alandan toplam 3 milyon 283 bin 46 metreküplük dip taraması malzemesi çıkarılacağı ve toplam 176 bin 335 metrekarelik dolgu alanı inşa edileceği belirtilmekte.
TÜBİTAK: ÇIKARILAN ATIKLAR TEHLİKELİ
Ayrıca raporda TÜBİTAK tarafından dip çamuru malzemesi analizi için 21 adet karot numunesinin alındığı yazılıdır. TÜBİTAK, alınan karot numunelerinin 20 adedinde asbest oranının sınır değerinin yüzde 0.1 olması gerekirken asbest oran değerinin yüzde 1’den fazla olmasından kaynaklı asbest içerikli numunelerin inorganik açısından riskli ve kansorejen olduğunu ve karotların Atık Yönetimi Yönetmeliği’ne göre tehlikeli atık olduğunu, dip taramadan çıkacak malzemenin düzenli depolama alanında düzenli depolanarak bertarafının yapılması gerektiğini analiz raporlarına yazmıştır.
“MIP 18 MİLYON TL ÖDEMEMEK İÇİN EKOLOJİK FELAKET MEYDANA GETİRDİ”
Projenin 2 milyon 120 bin metrekarelik alandan çıkarılan toplam 3 milyon 283 bin 46 metreküplük dip taraması malzemesi 6 milyon ton asbest karışımlı malzemeye tekabül etmektedir. Bu malzemenin bertaraf tesislerine nakli ve bertaraf masraflarının maliyeti yaklaşık 18 milyon TL’dir. MIP bu parayı ödememek için asbest karışımlı malzemeyi denize dökerek, Akdeniz’de çok büyük bir ekolojik felaketi meydana getirmiştir.
KULLANIMI YASAK ASBEST: KESİN KANSOREJEN MADDE
Asbest yüksek derecede ısıya, aşınma ve paslanmaya karşı dayanıklı, erime noktası 1200°C’nin üzerinde, asitlere ve bazlara karşı dirençli, kimyasal tepkimelere girmeyen inert bir maddedir. Asbestin tüm formları Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı(IARC), Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından ‘kesin kanserojen’ olarak tanımlanmıştır. Asbestin dünyada ve Ülkemizde üretimi ve kullanımı yasaktır. Asbestin herhangi bir malzemeyle karışma (kontamine ) oranı yoktur. Malzemeye bir tel asbest karışırsa dahi, bilimsel olarak artık o malzeme asbestli malzeme olarak tanımlanır.
SUDA ERİMİYOR, BUHARLAŞMIYOR! HAVAYA KARIŞIYOR!
Mersin’de liman inşaatı sırasında denize geri dökülen 6 milyon ton asbestle karışmış (kontamine) olan malzemenin asbestinin kesinlikle suda erime ve buharlaşma özelliği yoktur.
Denize dökülen asbestin yapısı gereği su ve benzeri maddelerle kimyasal tepkimeye girmez ve kanserojen yapısı bozulmaz.
Bu nedenle; liman dip tarama çalışması esnasında asbestli malzemenin dağılımı gerçekleşeceğinden asbest içermeyen bölgelere dağılarak ve yayılarak çok geniş bir alanı kirletmesi, bölgeyi asbestle karışımlı (kontamine ) hale getirecektir. Asbest karışımlı malzemeden kaynaklı dip tarama işleminde kullanılan gemi, ekipman ve malzemelerle temastan dolayı kirletme, dağılım oluşacağını, bu kontaminasyon sonucunda havaya asbest liflerinin yayılması ve karışması gerçekleşecektir.
Ayrıca denize dökülen dip taramadan çıkan asbestli malzeme zaman içerisinde çeşitli aşınma ve çeşitli faaliyetler (İnşaat, yeni yapım, altyapı çalışmaları vb ) sonucu asbestli malzemenin havaya karışımı gerçekleşecektir.
ÖLÇÜM YAPILSIN!
Başta liman inşaatında çalışanlar olmak üzere, liman çevresinde özellikle Atatürk Parkı ve civarına yoğun asbest yayılımı olacağından, bu konuda gerekli ortam ölçümlerinin yapılması ve ayrıca taş ocaklarından temin edilen dolgu malzemelerinin asbest analizinin mutlaka yapılması gerekmektedir.
İNSAN VE ÇEVRE SAĞLIĞI ZARAR GÖERECEK
Tehlikeli atık mevzuatı gereği çıkan dip tarama çamuru 17 05 05* kodlu ‘Tehlikeli Maddeler İçeren Dip Tarama Çamuru’ niteliğinde olduğundan mevzuat gereği denize dökülmesinin yasak olup dip çamurunun tehlikeli atık bertaraf tesisine naklinin yapılması gerekmektedir. MIP tarafından denize dökülen asbest karışımlı malzeme denizin kirliliğine ve asbestin sahil bölgelerine yayılması sonucu başta deniz canlıları olmak üzere ekolojik sisteme insan ve çevre sağlığına çok zarar verecektir.
“MIP’NİN NEDEN OLDUĞU ÇEVRE FELAKETİNİN ACİLEN DURDURULMASI GEREKMEKTE”
Dünyada 20. yüzyılın ikinci yarısında asbest- kanser ilişkisi görünür hale gelmiştir. 1999’da Avrupa Birliği (AB) kendi sınırları içinde asbesti yasaklamış ve asbestin 20. yy’ın ilk çeyreğinden beri grup 1A olarak tanımlanmıştır. Asbestin tüm türleri kansere neden olmaktadır. Asbest maruziyeti ile insanlarda, benign hastalıklardan plevral plaklar, asbestozis; AC lerdeki fibrosis nedeniyle solunum güçlüğü ve kronik öksürük, benign asbest plörezisi, diffüz plevral kalınlaşması, ayrıca malign hastalıklarından akciğer kanseri, malign mezotelyoma ve ülkemizde sık görülen olguların yüzde 90’ı plevrada, yüzde 10’u peritonda olup, çoğunlukla mavi asbest ile çalışanlarda diğer tümörler (GİS, böbrek, faringolaringeal ) görülmektedir.
MIP’nin neden olduğu çevre felaketinin acilen durdurulması gerekmektedir. Yaşam hakkımızı korumak için çevre felaketine neden olan bütün kurumlar hakkında hukuki ve demokratik haklarımızı kullanacağız” diye konuştu.