Haber Merkezi
Rusya Hava Kuvvetlerine ait Su-24 savaş uçağının sınır ihlali gerekçesiyle 25 Kasım 2015’te Türk Hava Kuvvetleri tarafından düşürülmesinin ardından neredeyse askıya alınıp, AKP iktidarı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın girişimleriyle, ‘normalleşme’ adımları atılmaya başlanan Türkiye-Rusya ilişkilerinde, Akkuyu Nükleer Güç Santralı (NGS) projesi de unutulmadı.
Aralık 2014’te, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türkiye ziyareti öncesinde alelacele Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu Kararı alınan proje hakkındaki yasal süreçlere, Türkiye-Rusya ilişkilerinin yeniden başlamasının hemen öncesinde ‘ayar çekildi.’ Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan olur alan ÇED Raporu’ndaki sahte imza skandallarına ilişkin bir buçuk yıldır aşama kaydedilmeyen soruşturmalar, Rusya’dan dilenen özür öncesinde rafa kaldırıldı.
Sahte imzayla ilgili her iki soruşturma da 27 Haziran’da duyurulan özür öncesinde sessiz sedasız ortadan kaldırıldı. Mersin İdare Mahkemesi’nden Danıştay’a taşınan Akkuyu NGS ÇED Olumlu Kararı’nın iptali için açılan davada kapsamında, ‘otel şaibesi’ bulaşan bilirkişi keşfiyse 11 Temmuz Pazartesi günü yapılacak. Davanın en önemli safhalarından biri olan keşif öncesinde Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ise nükleer enerji propagandası yapmayı ihmal etmedi.
İLK RET TMMOB’YE
Rusya Hava Kuvvetleri’ne ait Su-24’ün düşürülmesinin ardından Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler neredeyse dondurulmuş, Akkuyu NGS projesi de 25 Kasım sonrasında durağan bir seyir izlemişti. Hatta bazı kaynaklar Akkuyu NGS A.Ş. çalışanlarının işten çıkarıldığını, şirketin faaliyetlerini durdurma noktasında olduğunu aktarmıştı. Ancak ilişkilerin restore edilme çabalarından hemen önce Akkuyu NGS hakkındaki bazı gelişmeler, düzelen ikili ilişkilerle birlikte tarafların Akkuyu NGS’yle ilgili daha önce belirlenen ajandaya dönüş yapacağını işaret ediyor.
Kremlin kaynaklarından, Türkiye’nin Su-24 krizi hakkında Rusya’dan resmen özür dilediğine ilişkin ilk bildirim 27 Haziran’da geldi. TMMOB’nin Akkuyu NGS projesine ait Nihai ÇED Raporları’ndaki mühendis imzalarının sahte olduğu gerekçesiyle, ÇED Raporu’nu hazırlayan firmanın yeterlik belgesinin iptali için açtığı davanın reddedildiği tarihse 2 Mayıs’tı. TMMOB yaklaşık bir buçuk yıl önce yargıya gitmiş, süreç boyunca davanın esastan görüleceğini işaret eden gelişmeler yaşanmış, taraflardan savunma istenmiş ve yürütmeyi durdurma istemi hakkındaki karar, savunmaların sonrasına ertelenmişti. Ancak 2 Mayıs’ta beklenmedik şekilde 2’ye karşı 1 oyla alınan kararla, “menfaati ihlal edilmediği gerekçesiyle” TMMOB’nin bu konuda dava açma ehliyeti olmadığı değerlendirmesi yapıldı ve dava reddedildi.
SAHTE İMZAYA TAKİPSİZLİK
Benzer bir karar, aynı olayla ilgili TMMOB’nin ilgili mühendisler ve ÇED Raporu’nu hazırlayan şirket hakkındaki suç duyurusu hakkında da alındı. Bir buçuk yıl önce yapılan suç duyurusunda, mühendislerin “İmzaları biz attık” beyanını yeterli bulan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, imza uyuşmazlığını işaret eden adli kriminolog raporlarına karşın “Kovuşturmaya yer yok” dedi. Bu karar da 9 Haziran’da, yani Rusya’nın özür duyurusundan yaklaşık iki hafta önce alındı.
ALBAYRAK’TAN NÜKLEER PROPAGANDASI
Rusya’yla ilişkilerin tekrar kurulmasının ardından nükleer enerjiyle ilgili en üst düzeyden ilk mesaj da gecikmedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, “Yenilenebilir enerjide verimlilik oranları çok düşük. Depolanamadığı için kısa vadede baz üretim enerjisi olmayacak. ‘3 bin megavat nükleer santral yapacağınıza, güneş santrali yapın’ diyorlar. Bu birçok açıdan olmaz. Birincisi güneş santralinin verimliliği yüzde 18, nükleerin yüzde 92. Ayrıca nükleerde 7/24 enerji üretiliyor. Elektriğe her zaman ihtiyacımız var. Vatandaşa ‘Akşam güneş battı, elektrikleri kesiyorum, haydi herkes yatsın, uyusun’ diyemeyiz” sözleriyle nükleer enerjide geri adım atmayacaklarını belirtti. Akkuyu NGS’den söz etmeyen Albayrak, Sinop ve üçüncü nükleer santral projeleri için çalışmaların sürdüğünü aktardı.