Haber Merkezi

Tasarının genel itibarıyla, cumhuriyetle birlikte elde edilen tüm yeraltı ve yerüstü varlıklarımıza, planlama süreçlerine ve kültürel varlıkların yönetimine, yasaları hiçe sayan bir anlayışla zarar verdiğini kaydeden Çamak, “Darbe sürecine ne kadar karşıysak kamusal alanlarımızın ve kültürel varlıklarımızın elimizden alınmasına da o kadar karşıyız” dedi. 
 Çamak, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 65'inci maddesinin dördüncü fıkrasında yapılmak istenen değişiklikle ilgili olarak ‘kesin inşaat yasağı getirilen yerler hariç olmak üzere’ ibaresinin eklenmesini önerdi.  
Çamak, “Korumanın amacı dünü bugüne bağlamanın yanı sıra, geçmiş ile geleceği bağdaştırarak kendi içinde varlığını sürdürebilen tarihî çevrenin oluşmasına yardımcı olmaktır. Bu çevrenin tarihsel görünümlerini yitirmemesi için de önlem alınması gerektiği açıktır. Bu nedenle, kurul üyeliklerine atanacak kişilerin hem korumanın kuramını hem de koruma uygulamalarını bilen yetkin kişilerden oluşması zorunludur. Aksi hâlde, sadece bitirdiği lisans diploması esas alınarak koruma faaliyetlerine yabancı kişilerin kurul üyesi olarak atanması dönüşü olmayan kültür varlığı kayıplarına ve kişisel mağduriyetlere yol açabilmektedir. Koruma Yüksek Kurulunun Koruma Bölge Kurulunun aldığı kararları yok sayarak farklı bir karar verebilmesi de yasanın kendi içerisinde çelişmesine neden olmaktadır” dedi.
Gayrimenkul sektörünün temel ekonomi unsuru hâline geldiğine, buna karşın restorasyon şirketlerinin yetersizliği, kentsel koruma konusunda duyarsızlık ve kuralsızlık nedeniyle kentlerin tarihî dokularının yok edildiğini kaydeden Çamak, tarihî yapı restorasyonunun adi bir işçilik düzeyine indirgeyen uygulamalara dikkat çekti. 
Çamak, “Tarih bir kez üretir, tarihî yapıtlar da tektir. Koruma da bir kez yapılabilir. Yapıtlar paraya feda edilemeyecek bir değerdir. Tarihî kimliği yok etmeden ülkenin itibarını artıracak koruma ve kullanma yöntemleri geliştirmemiz gerekmektedir. Tarihî yapıtı seçen, koruyan, tamir eden, kontrol edenler tarihe en saygılı, en bilgili, en deneyimli uzmanlar olmak zorundadır” dedi.
Görüşmelerde, Çamak’ın kanun değişikliği metnine ‘kesin inşaat yasağı getirilen yerler’ ifadesinin eklenmesi yönündeki önergesi tüm partilerin oylarıyla kabul edildi.