Haber Merkezi
Mersin Barosu Başkanı Alpay Antmen, adli yıl açılışı ile ilgili yayınladığı mesajda, yargının artık 2010 ila 2014 arasında yaptığı hatayı tekrarlamaması gerektiğini söyleyerek, avukatların yargı mekanizması içerisindeki yerinin ikincil bir konumda görülmesine son verilmesi ve savunma mesleğinin de en kısa zamanda Anayasal güvenceye kavuşturulması ve ilk başta iddia makamıyla eşitliğinin sağlanması gerektiğini söyledi.
“KURUNUN YANINDA YAŞ DA YANMASIN”
Açıklamasının başlangıcında 15 Temmuz darbe girişimine yönelik değerlendirmelerde bulunan Başkan Antmen, açığa almalar ve gözaltılar ile ilgili kurunun yanında yaşın da yanmaması uyarısında bulundu. Antmen, şunları söyledi: “Vatandaşı olmaktan büyük bir onur duyduğum; ay yıldızlı bayrağı altında son nefesimi vereceğim ve her bir vatandaşını kardeş saydığım Türkiye Cumhuriyeti 15 Temmuz 2016 tarihinde alçak, hain ve onursuz FETÖ Terör Örgütü mensupları tarafından ele geçirilmeye, işgal edilmeye ve emperyalistlere sunulmaya çalışıldı.
Mersin Barosu olarak bu alçak darbe girişimi henüz devam ederken vatanımız, milletimiz, laik, sosyal hukuk devletimiz ile Atatürk ilk ve devrimleri safında yerimizi ve safımızı belli ederek bu onursuz girişime karşı durduk.
15 Temmuz işgal girişimi baroların ve özellikle Mersin Barosu Başkanı olarak tarafımın defalarca söylediği hukuk devleti ilkesine sahip çıkılması çığlıklarımızın ne denli haklı olduğunu ülkemize açıkça gösterdi.
Bu günden sonra yapılacak iş kurunun yanında yaş da yanmadan alçak terör örgütü FETÖ üye, yandaş ve işbirlikçilerinin bağımsız yargı önünde; adil yargılanma ve savunma hakları da ihlal edilmeden ama bir teki dahi müstesna olmamak üzere hesap vermelerinin ve hak ettikleri cezaların onlara verilmesinden ibarettir”.
“LAİKLİK, SOSYAL HUKUK DEVLETİ İLKELERİNDEN ASLA TAVİZ VERİLMEMELİ”
Daha sonra adli yıl açılışına değinen Alpay Antmen, hukuk camiasının yeni adli yıla geçen yıldan daha fazla sancılı girdiğini ancak ülkede demokrasinin, laik, sosyal hukuk devletinin yeniden inşası için çok daha fazla çalışılması, emek harcanması ve üretimin sağlanması gerektiğini vurguladı.
“15 Temmuz alçak darbe girişimi gibi teşebbüslerin bir daha yaşanmaması için; en başta kamu görevlerine girişte ve kamu hizmetlerinden faydalanmada yandaşlığa, aidiyete, siyasi görüşe asla ve asla prim verilmemesi gerekmektedir” diyen Antmen, “Bunun dışında hukukun üstünlüğü, laiklik, sosyal hukuk devleti ilkelerinden asla taviz verilmemelidir. Hepimizin asli görevi demokrasimizi ve hukuk devletimizi yeniden inşa etmektir.
Ayrıca, ülkemizi kana bulayan her ne ad altında olursa olsun, her kimden gelirse ve her kime yönelirse yönelsin onursuz terör belasını elbirliği ile defetmek zorundayız.
Bir ülkede adaletin var olduğu hissiyatının yaşayabilmesi hukuk devletinin varlığı ile mümkündür. Yaşadığımız şu kara günlerde dahi hukukun üstünlüğü ilkesinden bir nebze bile olsa taviz verilmemesi gerekmektedir.Yargı tarafsız ve bağımsız olmalı ; daha da önemlisi siyasetin, siyasetçilerin ve yürütmenin gölgesi altında kalmamalıdır.
“İDDİA MAKAMIYLA EŞİTLİK SAĞLANMALI”
Bu adli yılda avukatlar için hiç bir şey istemeyeceğiz. Tek dileğimiz; artık ülkemizde adil, bağımsız ve tarafsız bir yargı olmasıdır. Yargı artık 2010 ila 2014 arasında yaptığı hatayı tekrarlamamalı ve her şeyden önce, avukatların yargı mekanizması içerisindeki yerinin ikincil bir konumda görülmesine son verilmesi ve savunma mesleğinin de en kısa zamanda Anayasal güvenceye kavuşturulması ve ilk başta iddia makamıyla eşitliğinin sağlanması gerekmektedir. TBB, Türkiye Baroları, Mersin Barosu ve avukatlar dimdik ülkemizi ve hukuku savunmaya devam etmekte olup; Hakim ve savcıların yüzde 40’ının terör örgütü üyesi olmak isnadı ile tutuklu olduğu bu günlerde, hala savunma makamını ikinci konumda olarak gören her anlayışı esefle kınıyorum. Dediğim gibi mesleğimizin hiçbir sorunu ülkemizin şimdi içinde bulunduğu durumdan önemli değildir. Bu adli yılda Mersin Barosu olarak en önemli görevimiz; ülkemize, hukukun üstünlüğü, laik sosyal hukuk devleti, yargı bağımsızlığı, insan hakları ilkeleri ve adil yargılanma hakkı ile savunma hakkına sonuna kadar sahip çıkmaktır. Gerisi teferruattır. Mersin Barosu: Hukukun üstünlüğü için , tam bağımsız ve yandaş olmayan yargı için, adil yargılanma hakkı için, savunma hakkı için, laik soysak hukuk devletimiz için ve mesleğimiz için yıkılmaz bir kale gibi olarak dimdik ayaktayız” diye konuştu.