YUSUFCAN GÜDÜK
Mersin’de veteriner sağlık emekçileri adalet, eşitlik ve liyakat istemek adına Tarım İl Müdürlüğü önünde buluşarak eylem yaptılar. Kaynakların vahşice ve adaletsizce tüketimi, ekonomik zorluklarla birleştiğinde yoksulluğu derinleştiğine vurgu yapan sağlık emekçileri bu durumun halkın yeterli ve güvenli gıdaya erişmesini zorlaştırdığını söyledi.
KESK üyesi veteriner sağlık emekçileri adına basın açıklamasını okuyan Tarım Orkam Sen Mersin Şube Başkanı Yusuf Demirci “Böylece ekonomik kriz ve ekolojik krizin yanına, kaçınılmaz bir sonuç olarak gıda krizi de eklenmektedir. Özellikle et, süt, yumurta, bal gibi temel hayvansal gıdalara ulaşım, yoksul halk kesimleri için neredeyse imkansız hale gelmiştir.
Bu çok katmanlı krizle mücadele etmek için insan, hayvan ve çevre sağlığının ayrılmaz bir bütün olduğunu savunan "Tek Sağlık" yaklaşımı temel alınmalıdır. Veteriner hekimler, bu yaklaşımda en ön cephede yer alarak zoonoz hastalıklarla mücadele etmekte, böylece insan sağlığını doğrudan korumaktadır.
Unutulmamalıdır ki, sağlıklı toplum, sağlıklı insan, sağlıklı hayvan, sağlıklı çevre ve sağlıklı gıdayla mümkündür. Bunu sağlamanın tek yolu ise, Tek Sağlık yaklaşımını uygulayacak güçlü bir kamusal veteriner otoritesinin varlığıdır.
Ancak veteriner sağlık emekçileri uzun yıllardır çözülmemiş ciddi sorunlarla mücadele etmektedir. Bu sorunlar, yalnızca veteriner sağlık emekçilerini değil, sundukları kamusal hizmetin kalitesini ve dolayısıyla bahsi geçen o bütüncül sağlık vizyonunun gerçekleşme potansiyelini de doğrudan tehdit etmektedir.
Bu kapsamda, Tarım ve Orman Bakanlığı'nda görevli veteriner hekimler, son 25 yıllık süreçte sistematik bir hak gaspına uğramıştır. Sağlık Hizmetleri Sınıfının bir parçası olmalarına rağmen, aynı sınıfta yer alan diğer emekçilerin yararlandığı haklardan ve iyileştirmelerden hukuka aykırı biçimde dışlanmışlardır.” dedi.
‘CAN GÜVENLİĞİMİZ YOK SAYILIYOR’
Veteriner sağlık emekçileri görevlerini yerine getirirken zoonoz hastalıklarla sürekli karşı karşıya gelmekte ve ciddi sağlık problemleri yaşadığı söyleyen Demirci “Özellikle Brucella enfeksiyonu veteriner sağlık emekçileri için bir meslek hastalığı halini almıştır.
Buna ek olarak, çalışma ortamının fiziki yapısı gereği; havasız, tozlu, sıkışık, aşırı sıcak veya soğuk gibi zorlu koşullarda çalışmak zorunda kalmaktadırlar. Sahada aşılama, kimliklendirme, numune alma, muayene, tedavi, bilgilendirme ve denetim faaliyetlerini yürütürken ise hayvanlar tarafından ısırılma, tekme ve boynuz darbeleri, ezilme gibi fiziksel travma ve yaralanma riskleriyle sürekli karşı karşıyadırlar.
Tüm bu ağır zorlu çalışma şartlarına, yüksek hastalık ve yaralanma riskine rağmen, veteriner hekimler fiili hizmet zammı (yıpranma payı) uygulamasından faydalandırılmamıştır.” diye konuştu.
ZORLU ÇALIŞMA KOŞULLARI ve LİYAKATSİZLİK
Demirci “Bu görevler, çoğu zaman son derece elverişsiz ahır koşullarında ve eski, güvenilir olmayan araçlarla yerine getirilmek zorunda kalınmaktadır. Şoför yetersizliği nedeniyle hekimler, istemeseler dahi araç kullanmak durumunda bırakılmakta, aksi takdirde mobbinge maruz kalmaktadırlar.
Her geçen gün başka bir saldırı haberiyle karşılaştığımız halde veteriner sağlık emekçileri “Sağlıkta Şiddet Yasası” kapsamına dahil edilmemiş, şiddete uğradığında dahi sağlık emekçisi olarak kabul edilmemiştir.
Bakanlığın yetersiz ve plansız istihdam modeli sebebiyle veteriner sağlık emekçileri aşılama, yol kontrol istasyonunda yapılan denetimler gibi sebeplerle farklı illerde görevlendirilmektedir. Bu görevlendirmelerde görev süresinin ilk 10 günlük kısmı için verilen harcırah, sonraki günler için kesintiye uğramakta ve istekleri dışında görevlendirilen emekçiler bir de konaklama giderlerini ödemek zorunda bırakılmaktadır.
Altyapısı ve personel ihtiyacı karşılanmadan apar topar açılan Veteriner Yol Kontrol İstasyonlarında güvenlik görevlisi bulunmamakta adeta görevlendirmeyle gelen sağlık emekçileri kaderine terk edilmektedir. Yine bu istasyonlarda temizlik ve destek hizmet personelinin bulunmaması istasyonun temizlik dahil tüm yükünü sağlık emekçilerinin sırtına yüklemektedir.
Biyolojik ürün ve kimliklendirme bedellerinin (el emeği) ödenmesiyle ilgili sıkıntı Nisan 2024’ ten beri çözülememiş meslektaşlarımız kanunen hakkı olan ücretleri alamamıştır. Bu süreçte TÜİK’ in sahte enflasyon verileri baz alınsa dahi hak mağduriyeti oluşmuştur. “Yetkilendirilmiş” sendikanın kazanım olarak pazarladığı değişiklik ise bu sorunun çözümü noktasında bir kandırmacadan öteye gitmemiş, veteriner sağlık emekçilerinin dertlerine çare olmamıştır.
Yurt dışı hayvan seçimi ve hipodromlardaki görevlendirmelerde sendika ayrımı yapılmakta, bu görevler liyakat yerine torpille belirlenmektedir. Pek çok veteriner hekim bu görevlere seçilmezken, belirli bir grup bu görevleri bir gelir kapısı hâline getirmiştir.” dedi.
VETERİNERLER TALEPLERİNİ AÇIKLADI
2008 yılında haksız bir uygulama ile sağlık emekçilerinin elinden alınan 2 aylık fiili hizmet zammı ve özlük hakları derhal iade edilmelidir.
Veteriner sağlık emekçileri Sağlıkta Şiddet Yasası kapsamına alınmalıdır.
Bakanlığın uyguladığı resmi aşılama ve biyolojik madde uygulama bedeli (el emeği) genel bütçeden karşılanmalı ve her ay düzenli olarak ödenmelidir.
Yurt dışı ve hipodrom görevlendirmelerinde liyakat ve adalet esas alınmalıdır. Bu görevlendirmelerde adil davranmayan idareciler hakkında idari soruşturma açılmalıdır.
Görev harcırahları yükseltilmelidir; özellikle 15 gün süren geçici yol kontrolleri görev harcırahları konaklama ücretini karşılayacak seviyeye çıkarılmalıdır.
Veteriner Yol Kontrol İstasyonları ve Veteriner Sınır Kontrol noktalarında hafta sonu, resmi bayram gibi mesai saatleri dışında yapılan fazla çalışmalar karşılığında fazla mesai ücreti veya çalışılan süre kadar resmi izin verilmelidir.
Geçici görevlendirmelere son verilmelidir. Yol Kontrol İstasyonlarının daimi personeli olmaması ve aşılama çalışmalarını yürütecek yeterli personel bulunmamasının çözümü veteriner hekimleri oradan oraya sürüklemek değil, ihtiyaç olan yerlerde personel istihdamının arttırılmasıdır.
Eski ve güvenli olmayan araçlar yenilenmeli ve yapılacak görevler için şoför ihtiyacı karşılanmalıdır. Bu süreçte görevlerini aynı zamanda araç kullanarak yerine getiren personele ödenen ilave ücretteki 4000 katsayısı 20000 olarak güncellenmelidir.
Kedi ve köpeklerin kuduz aşısı ve çip uygulaması için gerekli olan fiziki muayene odası, muayene masası ve malzeme dolabı eksiklikleri acilen giderilmelidir.
01.Ocak.2019 tarih ve 5434 sayılı Kanunun ek 84. maddesi ile kamudan emekli olan tabip ve diş tabiplerine ilave ödeme verilirken veteriner hekimlere bu ek ödeme verilmemiştir. Bu durumun neden olduğu %43'e varan emekli maaşı düşüşü haksızlığının giderilmesi için acilen yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
Teknik hizmetler sınıfına ödenen arazi tazminatının görevlerini arazide gerçekleştiren sağlık hizmetleri emekçilerine de ödenmesi sağlanmalıdır.
Veteriner Hekim unvanlarında çalışanlara 7200 ek gösterge verilmelidir.
TARIM ORKAM-SEN olarak, meslektaşlarımızın can güvenliğini, mali haklarını ve itibarlarını gasp eden bu haksız düzenin karşısında durmaya, taleplerimiz gerçekleşene kadar mücadelemize devam edeceğiz!