SONER AYDIN

Mersin’de 23 Ağustos’ta 11 yaşındaki H.D yanına çalışmak için gittiği 20 yaşındaki E.A tarafından önce cinsel istismara uğramış, ardından boğazı keserek öldürülmeye çalışılmıştı. Dün 14 avukatın müdahil olduğu davanın ilk duruşması Mersin Adliyesi 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma sonrası bilgi veren avukatlar, mahkemenin duruşmayı 10 Kasım’a ertelendiğini ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdiğini söyledi. Sanık E.A’nın duruşmada ifade vermediği öğrenilirken, 10 Kasım’daki duruşmada mağdur H.D’nin de hazır bulunacağı ve psikolog eşliğinde ifadesinin alınacağı belirtildi.

“SANIĞA LİNÇ GİRİŞİMİ”

Öte yandan duruşmaya yoğun bir şekilde katılan mağdur H.D’nin ailesinin duruşmanın ardından sanık E.A’ya linç girişiminde bulundu. Güvenlik güçlerinin araya girmesi ile sanık H.D, öfkeli ailenin elinden zorlukla alındı. Duruşmanın ardından duruşma salonu ve adliye içinde yoğun güvenlik önlemi alındığı görüldü.

“ÇOCUĞA YÖNELİK CİNSEL İSTİSMAR ARTIYOR”

Duruşma öncesi çok sayıda sivil toplum örgütü ve kadın derneğinin katılımı ile adliye önünde açıklama yapıldı. Kadınlar adına açıklama yapan Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Yüksel Mutlu, son zamanlarda Mersin’de kadına ve çocuğa yönelik cinsel istismarın, şiddetin giderek arttığını söyledi. Mersinli kadınlar olarak ayrı meslek gurubundan, ayrı kültürlerden, ayrı etnik gruplardan olmalarına rağmen Türkiye'deki erkek egemen duruşun hem kadına hem çocuğa cinsel taciz, şiddet olarak karşılarına çıktığını dile getiren Mutlu, "Çocuğa yönelik cinsel istismarı erkeğin pedofili hastalığı olarak görmeyi ret ediyoruz. Çünkü bir hastalık değildir" dedi.

“İNSANLIK SUÇU İŞLENİYOR”

Kadının, erkeğin, gencin herkesin bu vahşete dur demesi gerektiğini söyleyen Yüksel, "Çocuklar savunmasız ve korumasızdır. Çocukların korunmaya ihtiyacı vardır. Bugünde çocukları cinsel istismara uğrayan aileye destek vermek için geldik. Bu ve bunun gibi olaylarda her türlü psikolojik, hukuksal desteği vereceğiz. Bu tür suçları işleyenlerin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Çünkü bu bir insanlık suçudur. Bu bir insanlık ayıbıdır" ifadelerini kullandı.