Mersin ve bölge ekonomisinin can damarı niteliğindeki narenciye üretiminde yaşanan sorunların devam ettiğini belirten MHP İl Başkanı Kılıç, hükümete çağrıda bulundu: “Narenciye dalında kaldı. Üretici mağdur. Bu çığlığı artık duyun”

Haber Merkezi

MHP Mersin İl Başkanı Sebahattin Kılıç, Çukurova’da narenciye hasat sezonunun başlamasıyla birlikte, üretici ve ihracatçının geçen yıl Rusya pazarında yaşanan olumsuzlukların aşıldığı sevinciyle sezona umutla girdiğini, ancak gün geçtikçe hayal kırıklıklarının da arttığına dikkat çekti. Kılıç, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada şu tespit ve değerlendirmelere yer verdi: “Türkiye ile Rusya arasındaki uçak düşürme krizi sonrası yaş sebze meyve ihracatında olumsuzluklar devam ediyor. Sorunlar tam anlamıyla çözülmüş değil. Son olarak; Rus Tarım Bakanı “olumsuzlukların çözümü için Türk heyetini bekliyoruz” diye bir çağrı yaptı. Dünya narenciye üretimi 131 milyon ton mertebesinde.  Türkiye ise dünyanın 9’uncu üreticisi. Ülkemizde her yıl yaklaşık 3 milyon 700 bin ton narenciye üretiliyor. Bu üretimin yüzde 72’si Çukurova’da gerçekleşiyor.  Bölgemiz 2 milyon 650 bin tonluk üretimle birinci sırada. Türkiye 1 milyon ton narenciye ihracatıyla dünyada 5’inci sırada. En büyük ithalatçı ülke Rusya, dünyadan 1,5 milyon ton narenciye ithal ediyor, sonra Fransa ve Almanya geliyor. Ülke olarak ürettiğimiz narenciyenin yüzde 45’ine yakınını ihraç ediyoruz. İhracat gelirimiz ise 1 miyar doların üzerinde.  İhracattaki en büyük pazarımız Rusya’nın ağırlığı ise 650 milyon dolar seviyesinde. Narenciye ihracatında Ortadoğu hatırı sayılır bir pazar, ama istikrarlı değil. 
Bölgede eylül ayı başında erkenci cins ürünlerle piyasaya giren narenciye, iç piyasada da umduğunu bulamadı. Erkenci cins Okitsu Mandalinası, iç piyasada 30-40 Kuruş’tan işlem gördü. Portakal 40- 50 kuruş, diğerleri ise aynı seviyede.  İhracatçı önünü göremiyor, hükümetin açıklayacağı DFİF ihracat teşviki rakamını beklemekte. İhracat sezonu 1 ay önce açıldı, fakat hala DFİF primi açıklanmadı. Alım satım yok denecek kadar az, ürün dalında bekliyor. Üretici Birlikleri’nin talebi ton başına 300 TL (100 dolar). Geçen yıl ton başına 150 TL olan teşvik priminin 300 TL olması, hükümetin uyguladığı sıkı maliye politikaları gereğince mümkün görünmüyor. DFİF teşvikinin kaynağı, ithalattan alınan fon olduğundan, ithalat rakamlarının aşağı çekilmesi sebebiyle, bu kaynağın da yeterli olmayacağı şimdiden belli. Üstelik hükümet, geçen sezon hak edilen ihracat teşviklerini bile, bütçede yeterli kaynak olmadığı gerekçesiyle, aradan 8 ay geçmiş olmasına rağmen ödememekte”.

“KAYBEDEN YİNE MERSİN OLACAK”

MHP İl Başkanı Kılıç, hükümet yetkililerinin narenciye üreticisinin sorunlarına kulağını tıkamaya devam etmesi halinde iflasların kaçınılmaz olduğunu belirterek, “Bölgede tarımsal üretimin miktar ve tutar ve katma değer itibariyle en büyük kalemi olan narenciyenin durumu içler acısı. Bu sektörden on binlerce insan evine ekmek götürüyor. Bir üretici adeta ağlıyor; ‘Eylül ayında hasat edilmesi gereken 200 ton mandalinamı bir ay sonra 60 bin TL’ye zor sattım, üstelik peşin değil 3 aylık çek aldım. Hasadın bir ay gecikmesi sebebiyle zararlı korkusundan beş defa ilaç atmak zorunda kaldım’ diyor. Alacağı bedelin mazot, zirai ilaç ve gübre masrafını dahi karşılamayacağını adeta haykırıyor.
Mersin ekonomisinin adeta can damarı narenciye piyasasındaki içler acısı durumla ilgili konunun yerel muhataplarından Mersin Ziraat Odası Başkanı Baki Gökçel haricinde hiç ses çıkmıyor. Sayın Gökçel ‘Çiftçi perişan, mağdur, her yıl önceki yıldan çok daha kötü’  diyerek adeta haykırıyor. Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) üzerine ölü toprağı serpilmiş sanki.  İhracatçının sesi, soluğu, çığlığı olması gereken, ihracatçının temsilcisi konumundaki AKİB’den hiç ses çıkmıyor. AKP milletvekillerinin kulakları sağır. İlimizin Bakanı sayın Lutfi Elvan, bölgeye yabancı olduğundan, narenciyenin Mersin ekonomisindeki yerini kavramaktan uzak. 
MHP İl Başkanlığı olarak, narenciye üreticisi ve ihracatçısının sorunlarının çözümü hususunda milletvekillerimiz ile hükümet nezdinde girişimlerde bulunuyoruz. Sorunun kaynağı ilgili bakanlıklar ile görüşmelerimiz devam etmekte. Hükümete Mersin’den sesleniyoruz; narenciye üreticisinin çığlığını duyun artık. Sorunlarına çözüm bulun. Eğer bu sorun kısa sürede çözülmez ise sektörde geçen yılki gibi iflaslar başlayacak. Bu sektörden kazanç sağlayan büyük bir kesim yine mağduriyet yaşayacaktır. Ve yine kaybeden Mersin olacaktır” dedi.