SONER AYDIN
Mersin Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağan Üstü Hal (OHAL) uygulamasına bir an önce son verilip, Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile işten atılan on binlerce kamu emekçisinin işlerine iade edilmesini talep etti. Gazeteciler Cemiyeti’nde bir araya gelen çok sayıda platform üyesi STK, sendika ve siyasi parti temsilcisi adına açıklamayı Genel-İş Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy gerçekleştirdi.
“İŞTEN ATMALARI KABUL ETMİYORUZ”
Ülkede her geçen gün demokrasiye, emeğe, barışa, kardeşliğe bir balta vurulduğunu söyleyen Göksoy, her geçen gün ortak yaşamın koşullarının ortadan kaldırıldığını vurguladı. Emek demokrasi güçleri ortak yaşamı kurmaya, demokratik bir cumhuriyeti inşa etmeye devam edeceklerini dile getiren Göksoy, “Ülkede tutuklanan seçilmiş belediye başkanlarının, milletvekillerinin, muhalif ses çıkarttıkları için işten atılan akademisyenlerin, eğitim emekçilerinin, sağlık çalışanlarının hakkını savunmaya devam edeceğimizi ve bunları kabul etmeyeceğimizi belirtiyoruz” şeklinde konuştu.
“MUHALİF SESLER SUSTURULUYOR”
Basın yayın organlarının kapatılarak düşünce ve ifade etme özgürlüğünün rafa kaldırıldığını kaydeden Göksoy, OHAL döneminde onlarca gazete, radyo, televizyon kanalının kapatıldığının altını çizdi. Korku paranoyası yayılarak, emeğin ve özgürlüğün sesinin kısıtlandığını dile getiren Göksoy, “Halkı sessizliğini bozmaya, haklarına, kurumlarına, demokrasilerine sahip çıkmaya çağırıyoruz. AKP hükümetinin, esas hedefinin emek, özgürlük ve demokrasi güçlerinin yan yana durarak, haklarını savunmak, geliştirmek için ortak davranmaya dikkat çekmiştik. Geldiğimiz noktada bütün olarak emeğe, özgürlüğe, demokrasiye yönelen saldırılar kabul edilemez. KESK’e, özgür basına, Cumhuriyet Gazetesi’ne, seçilmiş belediye başkanlarına, halkın seçilmiş iradeleri olan milletvekillerine son olarak ana muhalefet partisine yönelmiş durumda. Bizler demokrasi güçleri olarak, saldırılara ortak direneceğiz, karşı duracağız” dedi.
“HER TÜRLÜ DARBEYE KARIŞIYIZ”
Her türlü darbeye karşı olduklarını vurgulayan Göksoy şunları söyledi, “Askeri darbeye de, askeri darbe girişiminin arkasına sığınarak, siyasal darbesini örgütleyen, sınıfsal ve siyasal soy kırım yapan ülkeyi olağan üstü hale ve kanun hükmünde kararnamelerle yönetilmesine itiraz edeceğiz. Top yekün muhalefetin susturulmasına sessiz kalmayacağız. Topluma dayatılan faşizm ve savaş seçeneğine karşı, emek ve demokrasi güçleri, eşitliğin, barışın, özgürlüğün, adaletin, emeğin haklarını, demokratik cumhuriyeti savunacağız.”
“BARIŞI SAVUNDUĞUMUZ İÇİN HEDEF ALINDIK”
Mersin’de öğretmenlik yaparken 29 Ekim’de yayınlanan 675 sayılı KHK ile görevden alınan Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Sinan Muşlu, açığa almalarla OHAL’in FETÖ soruşturmalarından çıktığını ve iktidarın tüm muhalefetin tasfiye etmeye aracına dönüştüğünü öne sürdü. Muhalif ses çıkarttıkları için görevden alındıklarını vurgulayan Muşlu, “Bizler Soma’da, Ermenek’te madenciler hayatını kaybettiğinde iş bıraktık ve eylemler yürüyüşler gerçekleştirdik. Savaş ve şiddet döneminde, insanlarımız yaşamını yitirdiğinde savaşa karşı barışı, ölüme karşı barışı savunduğumuz için hedef alındık. Bizim barışı savunmamız onları rahatsız etti. Bu ihraçların 15 Temmuz’la hiçbir alakası yoktur. Darbeye karşı her zaman ilk tavır koyan örgütlerden biridir KESK. Demokrasinin yanında saf tutmuştur. Bizler ihraç edilen emekçiler olarak sorun bizim işten atılmamız değil sorun Türkiye’de demokrasinin rafa kaldırılmasıdır” şeklinde konuştu. Görevden alınan bir diğer isim olan hekim Mehmet Antmen ise, “Şuana kadar atılan kamu emekçisi sayısı 100 bini aştı. Bizler de onlardan biriyiz. Sağlık alanında 14 yıldır ciddi bir yıkım yaşandığını haykırdık. Biz halkın eşit, ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir sağlık hizmeti için mücadele ettik. Diğer yandan sağlık çalışanlarının insanca, güvenli şartlarda hizmet vermesini istedik. Bu anlamda bizim hedef olarak gösterilmemizin temel nedeni bu” ifadelerini kullandı.